5 İ Filmler İki komedi ve... Hollywood o sinemasının eski kuşak rejisörleri orasında yer alan Ge- orge Sidney, genel olarak filmlerin- de Lubitch'lerin, Capra'ların ve Stur- ges'lerin (etkisini (sürdürmektedir. Yumuşak bir üslüpla incir çekirdeği- ni bile doldurmayan bir hikâyeyi ele alıp anlatmakta ve film boyunca hikâyeye toplumsal bir açıdan da pek seyrek olarak bakmaktadır. Sid- neyin yeni filmi "Whe Was That Lady? -Sahte Ajan" da yine rejisö- rünün benzeri filmlerinde çokca rast- lanan kadın- erkek münasebeti ve rine kurulmuştur. Ama Sidney, defa çizgi dışına çıkarak filmi Sah te Ajan"a daha değişik bir espri kat- ma yolunu tutmuştur. "Sahte Alan'ın baş kahramanla- rı, bir karı -koca ile yakın aile dost- larından bir üçüncü kişidir. Serüven, bu üç kişi arasında türlü biçimlere ve tüzlü değişmelere uğrayarak ge- lişip büyümekte ve son bulmakta- dır. Son, tabii bu çeşit filmlere has bir şekilde, seyirci için hayli şaşırtı- cıdır. "Sahte Ajan"da Sidney, bütün gücünü -hikâyeyi de ardısıra sürü- yüp götürerek- bu şaşırtıcı "son"a harcamaktadır. Genç fakat biraz da uçarı bir ta- biate sahip "kamraman" kimyager, -Tony Curtis- lâboratuarında karısı -Janet Leigh- tarafından suçüstü ya- kalanır ve karı koca -daha pek çok kadının baskısıyla- ayrılmaya karar verirler. Genç koca telaşa düşer ve yakın arkadaşı olan bir televizyon o- yunları yazarını -Dean Martin- ace- le yardımına çağırır. İki arkadaş ka- fa kafaya verirler ve bu boşanma isteğine engel olmaya çalışırlar. Kim- yager, yazardan karısının inanacağı bir sebep bulmasını o istemektedir. Düşünür, taşınırlar ve sonunda, kim- yagerin Milli Güvenlik oTeşkilâtına mensup olduğunu ve suçüstü yaka- landığı kadından aslında laf almaya çalıştığı yalanını uydururlar. Bu kuy- ruklu yalana gerekli gerçek havasım verebilmek için de sahte bir kimlik kartı ile sahte bir tabanca da bulur- lar ve genç kadını iknaya çalışırlar. Sidney, filminin buraya kadar o- lan bölümünde -ve daha sonrasında da- amerikan toplumundaki kadın hâkimiyetini inceden inceye alaya almakta, fakat aynı hâkim kadının kuyruklu bir yalana hemencecik kanı- vermesiyle akıl yönünden olan yoksulluğunu teshir etmektedir. Ko- casının bir Milli Güvenlik mensubu olduğunu görüp duyan genç kadın, AKİS, 4 ARALIK 1916 NE M A bir kahramanla evlenmiş olmanın veh mi ve gevşemesi içinde rahatlar, ra- hatlar ve hikâyenin ondan sonrası da arap saçına döner. Genç kadın, ko- casının kahramanlığım göğsü kaba- ra kabara her önüne gelene yaymaya başlar. O kadar yayar ki. urumu Milli Güvenlik Teşkilâtı da haber alır ve gerçek bir ajanım, bu sahte ajanın varlığım öğrenmeye memur eder. Kimyager ile yazar arkadaşı bu sahte ajanlık paravanasının arkası- na saklanarak gönül avcılığına çık- tıkları sırada, işe Milli (Güvenlik memurları, onlar yetişmiyormuş gibi bu defa da Amerikada icra-i faaliyet eden komünist casusları karışırlar. İki arkadaşa işkence ederler, Emp- rime State Building'in kalorifer dai- Ustalar yaşlanınca... Fritz Lang, yalnız kendi ülkesinde değil, bütün dünyada sinema ta- rihine geçmiş bir usta bilinmektedir. Amerikaya göçmeden önce yaptıkla- rı, adım rahatlıkla ustaya çıkartan filmlerdir. 1922 yılında (çevirdiği "Dr. Mabuse, der Spleler-Kumarbaz Dr. Mabuse"nin bir çeşit devamı olan 1932 yılı Ürünü "Das Testament des Dr. Mabuse-Dr. Mabuse'ün Vasiyet- namesi"yle Nazilerin tutum ve dav- ranışlarını yermiştir. Bu yüzden da filminin gösterilmesi, yılların ikti- dar ileri gelenlerinden Dr. Göbels ta- rafından yasaklanmıştır. Bu yasak- lanmadan sonra da Fritz Lang Ame- rikaya göçmüş, savaş sonuna kadar çeşitli Hollywood yapısı filmlerde kâh kendini devam ettirmeye çalış- mış, kâh tâviz vererek yıpranmaya doğru gitmiştir. Bir ara İngiltere Martin, Leigh ve Curtis: Üç büyük resine kapatırlar. İki arkadaş, kalo- rifer dairesini bir düşman denizaltı- sı zannederek batırmaya kalkarlar ve bütün muslukları açarak Ameri- kan Milli Marşım söyleye söyleye kendilerini ölüme terkederler. Ama sonunda, tabii kurtulurlar ve film de Hollywood geleneklerine uygun bir şekilde - Happy End ile- son bulur. Rejisör Sidney, filmi "Sahte A- Jan"da Tony Curtis, Janet Leigh ve Dean Martin gibi birbirinden kabili- yetsiz üç oyuncu ile çalışmaktadır. Fakat usta işi anlatımı, hikâyesinin, hafifliğine rağmen sağlam bir esp- riye dayanması, "Sahte Ajan"ı sey- redilir film kılmaktadır. Sidney'in bir açıkgöz yanı da, bulduğu yerde ne olursa olsun işi "hiciv"e dökmesidir ki, filminin başarılı olan yanları asıl buralarıdır. "Sahte Ajan''da kabiliyetsiz!.. stüdyolarında -Almanyaya dönüşü sı rasında- Stewart Granger ve Viveca Lindfords ile çevirdiği "Moonfleet Korsanlar Beldesi"nde Lang, artık iyiden iyiye yaşlanmakta ve bu yüz- den de sinemaya ait bir takım alış- kanlıklarından uzaklaşmakta oldu- ğunu ortaya koymuştur. Yaşlı rejisörün hezimetin kapısı- na gelip dayandığının en e delili ise, "Hint Me ile acenin Gözdesi" filmleri oldu. Tiğ, bu bir- birini tamamlayan iki filminde de “eski ünümü belki doğrulayabilirim" çabası içindedir. Ne yazık ki iki film de, eski ustanın yaratıcı yönünün kaybolduğunu ıspatlamaktan pek ö- teye gidemeyip kaldı Fritz Lang'ın son filmi yine eski defterlerin (o karıştırılmasıyla (omey- dana getirilmis, üçüncü bir "Dr. Ma- 33