YURTTA OLUP BİTENLER İşçilerin İzmirde yaptıkları yalınayak yürüyüş İki ayak bir pabuçta bile değil bitirdiğimiz haftanın içinde bir gün başkentte cereyan eden böyle bir vak'ayı pek az kimse seyretti. Yürüyüşü yapanlar, Motörlü Ta- şıt İşçileri Sendikası Motörlü taşıtlarda anlaşmazlıklar (omevcuttu. Sendika mensupları, sonunda, me- selelerini duyurmak için sokağa dö- külmeğe karar verdiler. Yürüyüş, işletmenin Oo bulunduğu Hipodrom civarındaki ogarajlardan başladı. Yüzlerce işçi (o ellerinde dö- vizlerle geniş caddeyi sessizce geçti- ler. Dövizlerin biri pek sempati top- ladı. Şöyleydi: "Devlet verir, E.G.O. da erir". Eski Meclis binasının önün- den yürüyerek Vilâyete kadar gelen işçiler, bir müddet burada durduktan sonra gene ağır ağır ve sessiz Çalış- ma Bakanlığının bulunduğu Mit- hat Paşa caddesine doğru yola çık- tılar. Çalışma (Bakanlığının önünde de bir müddet konakladıktan sonra Genel (oMüdürlüklerinin bulunduğu Necati Bey caddesine yöneldiler. Ge- nel Müdürlüğün önüne gitmeden el- lerinde taşıdıkları çelengi Zafer A- nıtına törenle bıraktılar. Bu arada, Çalışma (Bakanlığına paket yapılmış bir de "İş Kanunu" hediye edildi ve o topluluktan "Alın, rafa koyun", "Bir işe zaten yaramı- yor" sözler yükseldi. Motörlü Taşıt dı, üstelik yürüyüşü işlerine geç kal- mış birkaç memurla, alışverişe er- ken çıkmış bir İki ev kadını büyük bir merakla tâkip etti! Aslına bakılırsa, Motörlü Taşıt 10 İşçilerinin SESSİZ. İşçilerinin. erleri yok değildir. Bi- rinci der t, İş Kanununun bir tek maddesinin dahi -işçi lehine olanları- tatbik edilmemesidir. Nor- mal mesainin 8 saat olmasına rağ- men, otobüslerde çalışan biletçilerin ünde 1l saat çalışması işten bile değildir. Bunun yanında, İdare haki- katen insafsız davranmakta, eskaza bir biletçi, son durakta peynir ek- mekten müteşekkil öğle yemeğini bir iki dakika içinde yemeğe kalksa, bü- yük para cezalarına çarptırılmakta- dır. Bütün bunların dışında Motörlü Taşıt İşçileri (Sendikası idarecilerini haftanın başında bir mesele adama- kılı kızdırdı. - Heryıl işçiye verilen kışlık elbisenin kumaşı değiştiriliyor, çok daha ucuz ve ince bir kumaştan yaptırılan elbiselerin tevzi yoluna gidiliyordu. Üstelik bu talebin Genel Müdür Hüsrev Ekicioğlu tarafından geldiği öğrenilmiş ve işçiler adama- kıllı sinirlenmişlerdi. İlk teşebbüs, işçi mümessili (oMustafa Satır tara- fından yapıldı. Satır bağlı bulunduk- ları Sendikanın oOBaşkanı o İbrahim Fertelliyi çalışma yerine dâvet etti. Kumaşlar iki işçi temsilcisi tarafın- dan kontrol edildi. Her iki temsilci, başkentte, odevamlı halkla teması olan işçilerin bu (evsafta kumaştan elbise giymelerinin doğru olmadığım idareye bildirdiler. Sendika Başkam birkaç defa daha İdareye başvurdu. Ancak elde edilen sonuç, kocaman bir sıfırdan ibaret oldu. Ha ortasında salı günü Başkan Fertelli son olarak işçilerle öğrenmek üzere İdarenin bulunduğu Hipodrom yakınındaki Oo garajlara gitti. Saat 20.30 civarıydı. Pek çok otobüs bi- letçi ve şoförü işlerini bitirmiş, gece nöbeti tutacaklara vazifeyi terket- mek üzereydi. Vazifeliler hariç, Fer- tellinin etrafını yüzlerce otobüs işçi- si sardı. Başkan durumu izah etti ve son olarak ne söyliyeceklerini işçi lerden sordu, İşçiler ( söylenilen ku- maştan elbise verilmesine rıza gös- termediklerini belirttiler. Gürültülü toplantı kalabalığı art- tırmış, seslerin yükselmesine sebebi- yet vermişti. İşte, sessiz (yürüyüş fikri burada doğdu. İzmirde böyle bir hareket yapılmıştı. Başkentte de yapılabilirdi. Motörlü Taşıt İşçileri yalınayak yürümeyi teklif ettiler. A- ma Fertelli havaların soğuk olduğu- nu, başlarına bir de hastalık çıkar- mamalarını işçilerden rica etti ve çıplak ayak fikrinden vaz geçildi. İşin bundan sonrası biraz acaip, biraz da acı oldu. O sırada İşletme- ye gelmiş olan Genel Müdür durum- dan haberdar edildi. Genel Müdür hiç tereddüd etmeden Hazır Kuvve- te telefon etti ve topluluğun, dağıtıl- masını istedi. (Emniyet memurları kısa bir zaman sonra gelerek Sendi- ka Başkanım aldılar, topluluğun da- ğılmasını istediler. Fertellinin rica- sı üzerine işçiler dağıldılar. Ancak Fertellinin mâcerası biraz daha u- zadı. Evvelâ Hipodromdaki polis ka- rakoluna, oradan Örfi İdare Kuman- danlığına götürüldü. O saatte Ku- mandanlıktaki nöbetçi amiri şey yapamayacağını" söyleyince Fer- telli derdest bu defa Yenimahalle karakoluna gönderildi. Sabahı, eski bir sandalyenin üzerinde eden Fer- telli, ertesi gün Örfi İdare Mahke- mesinde ifade verdi ve Örfi İdare Mahkemesi kendilerince işlenmiş bir suç görmediğinden o Fertelliyi sivil AKİS, 4 ARALIK 1916