RADYO Ankara Hazırlığın önemi Ankara Radyosu, bitirdiğimiz haf- tanın başındaki pazar gününden itibaren dinleyicilerine zaman zaman eğlenceli, zaman zaman da acı daki- kalar yaşattı. Müsebbipler arasında genç ve bilgili idareciler, lâyık olma- dıkları iskemlelerde oturdukları için ne oldum delisi kimseler, her nasılsa başkent radyosunda çalışmak fırsa- tını bulanlar ve iyi bir iş yapmak ça- basında olan, fakat öğretmensiz ol- dukları için, iyi işin nasıl yapılacağı- nı bir türlü öğrenemeyen genç adam- lar yardı. Aslında o pazar günki olay- lardan yukarda nitelikleri o sıra- lanan kimselerin doğrudan doğruya ayn an kesin (olarak da iler rülemez. oÇünkü aşağıda belirtilecek aksaklıklar, uzun bir sü- reden beri Türkiye Radyolarında gö- rülen ve kimsenin düzeltmeye çalış- madığı veya cesaret edemediği plan- AKİS, 4 ARALIK 1916 sızlığın, hazırlıksızlığın ve (o ihmalin sonucu meydana gelmiştir. İdareci- ler, programcılar ve spikerler o ise, olayların sâdece birer kuklalarından ibarettirler. Türkiye Radyolarındaki elemanlar ne kadar bilgili ve yete- nekli olurlarsa olsunlar, bu düzen- sizlik ve plânsızlık çarkına bir kere takıldılar mı, artık o çarkla beraber dönmeye ve kaçınılması imkânsız yanlışlıkları yapmaya mahkümdur- lar. Bu yanlışlıklar da, radyosunun başındaki dinleyicinin kah duydukla- rıyla alay etmesine, kâh durumun fecaatim hissedip acı acı düşünmesi- ne sebep olmaktadır. Fakat dinleyi- ci için, işin aslım n her za- man mümkün değildir. İşin aslı nedir acaba? Perdenin gerisinde, daha doğrusu mikrofonun gerisinde neler dönmektedir? Bu so- ar günki yayınma dönmek faydalı olur, O gün saat 14.30'da Ankara Hipod- romunda Cumhurbaşkanlığı koşusu Ehil spiker bekleyen mikrofon Bekle babam bekle vardı. Türkiyede yalnız futbol maçla- yerinde bir' anlayışla, at yarışlarına da Ankara Radyosunda yer verilme- ye baslarımıslır İşte bu yerinde dav- iyiydi. Çünkü bu naklen yayınla il- gili olarak, radyo idaresinin hiçbir hazırlık yapmadığını anlamak için muhakkak bir radyocu olmaya hiç te lüzum yoktu. Evet, yayın için her türlü teknik tedbir alınmıştı. Fakat koşuyu anlatacak olan spikerlerin hiç bir hazırlık yapmadan Hipod- romdaki mikrofonun önüne geldikle- ri, konuşmalarından pekâlâ anlaşı- liyordu. Naklen yayım, Ankara Rad- yosunun yeni spikerlerinden bir genç açtı. Gayet rahat ve heyecan verici bir sesle konuşuyordu. Sözü, iki üç cümleden sonra Hipodrom spikerine bırakırken, yıllardan beri alışılagel- miş bir beylik sözü kullanmad demedi. Cumhurbaşkanından ler, gittiler, yerlerini aldılar" sanki ortada birden fazla Cumhur- başkanı varmış gibi, bahsetmek, geç- miş günlerden kalma, sözümona de- rin bir saygı ifadesidir. Hayret edi- lecek nokta, geçmiş günlerden kalma bir spiker olmadığı halde spikerin bu ifadeyi kullanmasıdır. yalnız Ankara Radyosunda bütün Türkiye Radyolarında eski ve kötü alışkanlıklar devam Ooetmekte ve bunlardan kurtulmak için hiç bir gayret sarfedilmemektedir! Kambur üstüne kambur Aslında bu, büyük bir hata değildir. Fakat bu alışkanlık, daha sonra spikerin son derece gülünç ve kor- 31