9 Ekim 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

9 Ekim 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER “.- bölükbaşı Radyoevinden, ko- lundan tutulup atılacak mi? Radyo Müdürü Nusret Altuğ bü- tün sualleri dikkatle dinledi ve son- ra: “.— Bölükbaşıyı kolundan tutup atmak bizim işimiz değildir. Biz Se- çim kanununa göre konuşturuyoruz, Eğer suç varsa savcılıklar tâkibala geçerler” diye cevap verdi Fakat gazeteciler Gürselin beya- nından bahisle, bu işin Radyo idareci- leri tarafından yapılmasının gerekip gerekmediğini sordular, Altuğ bu su- ali de: “-— Yanlış anlaşılmış olacak. Her- halde söylenirken C, K. M, P. idareci- leri kastedilmiştir” dedi. Bu defa gazeteciler Gürselin Rad- yoya telefon edip etmediğini sordu- lar. Altuğun böyle bir telefondan ha- beri ;roktu Gerçekten, böyle bir lideri kolun- dan tutup kapıdışarı etmek -Radyo- dan değil, resmi taahhüdünü inkâr ettiği partisinden- Radyo idarecileri- nin değil, C. K, M. P. idarecilerinin işidir. Zira, kanuna göre partilerin seçim konuşmaları önceden kontrole tabi değildir. O bakımdan, bunların doğrudan doğruya mikrofona okuti- maları kabildir. Konuşmada bir suç olduğu takdirde savcılıklar kanun dairesinde harekete geçmektedirler. Hatiplerin, böylece, küfür dahi et- meleri veya naralar atmaları kabil- dir, Bir müdahale imkânı yoktur. Bunun sebebi, kanunun, Türk mille- tinin sağduyusuna güvenilerek hazır- MA olmasıdır. Gürsel Esenboğa Hava Alanında, Aslan ağa 10 Nusret Altuğun bunu belirtmesine mukabil, C, K, M. P. ileri gelenleri, hayal ettikleri bir milletvekilliğinin yüzü suyu hürmetine, kendilerini böy- lesine istiskal eden ve “Parti benim!” diye gecikmiş bir XIV. Louis edasıy- la ortaya çıkan Bölükbaşıyı sâdece orada burada tâkip edip, karşısında el bağladılar. Perde perde azgınlık Bölükbaşı, ilk kurşunlarını radyoda sıktıktan sonra seçim gezisine çıktı ve gazellerini miting meydanla- rTına nakletti. Aman yarabbi, kendi- sine dokunulmayacağını öğrendiğin- den beri tekrar aslan kesilmişti! Ne Devlet Başkanı, ne. Komite, ne A. P. ve Gümüşpal:, ne C. H. P. ve İnönü bırakıyordu, Bu ne babayiğitlik, bu ne pervasızlıktı! İki lafının üçüncüsü “Zindan”dı, Gümüşpalaya soruyordu: “Biz zindandayken sen ne yapıyor- dun?” Sual, Ankara Hiltonun eski sâkinlerine başka bir sual ilham et- ti: “Ya sen, zindandayken ne yapı- yordun?” Ama Bölükbaşı, gerçekle- rin duyulmayacağı ümidi içinde VW sırtlarına fırlıyor ve resimler çekti- riyor, pozlar veriyordu Ancak, haftanın sonlarında M. B. K. nin uldığı bir tutum bu dehşetli politikacının (Ocakasını ziyadesiyle sarstı. Bölükbaşının bütün gayretle- rine karşı Komite, sâdece omuz silk- me mânasına gelen bir tebliğ yayın- ladı. Bir sahte kahraman ile ancak bu kadar güzel şekilde alay edilebi- lirdi, Tebliğde Bölükbaşının kendi kendine gelin güvey olduğu belirtili- yor, hangi hayallerin âlemi içinde yüzdüğü açıklanıyordu, O konuşa- bildiği kadar konuşacak, sonra millet seçim günü sandık başında kendi du- rTuMUuUNU belli edecekti, Bölükbaşının hareketine, Gümüşpala iyi bir teşhis koydu: Kavruk partinin lideri, hemen hiç şans görmediği bu seçimleri yap- tırtmama, hır çıkarma gayretindey- di! Ama Komitenin tutumu, bu o- yuna gelmeye hiç kimsenin niyeti bulunmadığını gözler önüne sermeye yetti. Bölünraşıya ikinci şamar, Gürsel- den geldi, Devlet Başkanı, haftanın sonundaki bir gün uçağa atladığı gi- bi başkente döndü. O gün saat 10.20'de, üzerinde beyaz çizgili bir elbise bulunduğu halde evinden çıktı ve hemen Cumaovası Hava Alanına geldi, Alana girer girmez saatine baktı ve: “— Ooo, çok süratli gelmişiz” de» AKIS, 9 ERİM 1964

Bu sayıdan diğer sayfalar: