5 Cilt: XXII, Sayi: 380 AKİ HAFTALIR AKTUALITE MECMWAS 9 EKİM 1961 YUPTTA OLUP BITENİ EK Millet Örnek kampanya Bu satırlar okunduğu sırada, mil- , «let hayatımızda bir dönüm nokta sı teşkil sedecek 15 Ekime tek bir haftadan dahi az zaman kalmış ola- caktır. Şu sayfada 15 Eylül ve 15 E- Kime ait takvim yapraklarının yan- Yana yayınlandığı rün, adeta dün gibi gelmektedir. Halbuki o tarihten bu yana neler ve neler olup bitmiş, köprülerin altından nice sular akıp gitmiştir, Hâdiseler geçtikten sonra her şeyin dün gibi gelmesinin sebe- milletlerin: hayatınin insanların hayâtındaki ölçülerle ölçülmemesin- n ibarettir. B eri de tığımızda, mutlu bir yolda iler- leyip selamete çıktığımızda arkamı- Za, dönüp baktığımız zaman 15 Ekim de dün gibi gelecektir, Türk milleti- nin olgunluğu, eşsiz basireti ve ar- cak büyük, tarihi milletlere has sağ- duyusu müşkülleri yenme çâresini daima bulduktan sonra her karışık, buruk, heyecanlı hâdise nihayet Dir hatıra haline gelmekten kurtulama- yacak, kötü tesir yaratmaksızın tari- he gömülüp kalacak , 15 Eylül hâdiselerinin cemiyetce sürpriz teşkil sisi. 15 il hazırlanış devresi, bir başka hayret sebebi olmuştur. 196i (seçimlerinin kampanyası, gerimizde bıraktığımız bütün hâdiselere rağmen çök partili hayâtımız iğindeki en sâkin, vakur ve ciddi kampanya olmuştur. Hâdise diye gazete sütunlarına akseden, hat- tâ onlâra manşet olan her şey yarın ok sâdece tel İursından kendisini yiyen bir kaç po- Mtikacının hikâyesi, ounutulmamalı- dir Kibir çivi: yüzünden 75 insanın kavgaya: tutuştuğunu bildiren hava- dislerle aynı sayfalarda yer almak- tadır. 1948, 1950, 1954 ve 1957 seçim- lerinin kampanyasında hatta birinci sinif liderlerin birbirlerine neler söy- ledikleri, ne hücumlarda bulundukla- rı, orüğa burada ne çatışmaların cere yan ettiği hatırlanırsa 1961 seçimleri Kampanyasının ti kolay ahnlaşilacaktır. İsmet İnönü * Bir başka seviye haftanın sonunda, bu ölçü yrd bir sâkin hava vatan sat- hında esmekte devam ediyor ve düş- manlarımızı çatlatıyordu. Türkiyede “bir şeylerin olmasını bekleyen iç ve .dış kuvvetlerin bütün tlmitleri evve- lâ topyekün milletin vasıfları, ondan sonra Türk Silâhlı Kuvvetlerinin v$ ona niyabet eden M. B. K. nin dira- yeti, anlayışı ve dağı niyetteki sebatı ye hen sönme» ş dahi olsa, e şey kaybetmiştir. Ölelim vekarın bir sebebi de millet ekseriyetinin kararını vermiş bulunması ve memleket sağlığının, selametinin nerede olduğunu açıkca görmesidir. Bu millet, kendi tarihi- nin her âönüm noktasında şaşmaz bir sağduyuyla hâdiseleri değerlen- dirmekteki tecrübesi ve ondan sonra topyekün vaziyet almaktaki meha- retiyle 1961 seçimlerine girdiğini şim- diden belli etmiştir. Azimli, kararh seçmen kütlesinin 15 Ekim günü sandığa atacağı oyun “Doğru Oy” olacağı, bitirdiğimiz haftanın sonun- da hâdiseler tarafından açıkca gös- teriliyordu. Demokrasi Gurbette övünenler (Kapaktaki politikacılar) Bitirdiğimiz haftanın Ortâsrına doğru bir akşası, devletin rgadyo- larındaı. yükselen tok ve canlı dir ses Ankara Cezaevinin geçmiş devir- de Hilton adıyla şöhret yapan 10. Koğuşuhun eski sâkinlerini ziyadesiy- le hayrete düşürdü. Vakit, partilerin seçim konuşmalarına ayrılmış saat- lerden biriydi. Spiker, C.K. M.P. adına C. K. M. P, Genel Başkanı Os- man Bölükbaşının seçmenlere hitap tok Ama söylediklerine, Ankara Hiltonun eski sâkinleri bir mana veremediler. Zira C.K. M. P, nin konuşkan lideri kahramanlık, pervasızlık edebiyatı yapıyor, hiç kimseden ömrü boyunca korkmadığını, asla yılmadığını söylü- yor, kudret sahiplerine nasıl kafa tut- muş bulunduğunu tatlı tatlı anlatı- yordu, Ankara Hiltonun eski sâkin- leri bu Bölükbaşı ile kendi tanıdıkla- rı Bölükbaşının aynı kimse olup ols madığını bir an düşündüler. O yıl, 1957 yılıydı, C.K. M, P. iides ri Meclis kürsüsünde söylediği bir söz dolayısıyla tevkif edilmiş ve Ankara Hiltona gönderilmişti. Hiltonun, şöh- ret sahibi kimseleri misafir etmekte tecrübeli sâkinleri C, K. M. P. lide- rine itibar göstermişler, ona, koğu- yük odasındaki ranzaların sa; sağ üst köşesindeki yatağı vermişlerdi. İlk gühler, hepsi liderin etrafına top- lanmışlar, onun ağzından saçılacak incileri dinlemeye (hazırlanmışlardı. Fakat zamanla, Bö- lükbaşıyla koğuşlarındaki Bölükbaşı arasında kadar fark müşahe- de etmekten kendilerini alamamışlar- dı, Pabuçun ucuz olduğu sıralarda kendini babayiğit gösteren bu zat as- lında ziyadesiyle ödlek, son derece evhamlı, hep komplo karşısında bu» lunduğu kanaatinde bir kimseydi, As tadan biraz zaman geçince ve etra- fında kendisini dinleme arzusunda kimse kalmayınca Bölükbaşının yata» AKİS, 9 EKİM 1961