9 Ekim 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 22

sine muhalefet etmemesi yolunda talimat verdim” diyor ve Bağım- sız Suriye Hükümetinin herhan“ i bir millet tarafından tanınmasına karşı koymıyacağını açıklıyordu. Bu izahat, Bakanları pek memnun etti. Zira hemen hiç biri, Başkan Nasırın bu demiecinden haberdar değildi, Bay dur izahatına devam ederek: “.— Bütün bunlar Başkan Nasırın hareketinin özel maksatlara mâtuf olabileceğini ilham ediyor” dedi, Bu sırada M.B.K. üyeleri söze ka- rışarak, Bağımsız Suriye Hükümeti- nin erken veya geç tanınmasının bu hale sebep olup olmıyacağını sordu- lar. Baydur bu suale de son! derece emin bir şekilde: “-- Geç tanımış da olsak, netice değişmezdi” diye cevap verdi. Doğrusu M.B.K. üyeleri de, Ba- kanlar da Dışişleri Bakan Vekilinin izahatından pek memnun Oldular. Daha sonra, müşterek toplantının iç meselelere ayrılan kısmına geçildi. Toplantı saat 17,30'da sona erdiğin- de ilk çıkan Bakan, Dışişleri Bakan Vekili Mehmet Baydur oldu. Baydur telâşlı, fakat rahat bir şekilde mer- divenleri indi ve az İlerde bekleyen otomobiline doğru Adeta koştu. Ga- zeteciler de koşuştular, fakat Bakanı yakalamak mümkün olmadı. Otomo- bil hareket etmişti, Baydurdan sonra M.B.K. nin iki faal üyesi, Kurmay Albay Ekrem Acuner ve Refet Aksoyoğlu çıktılar. Aksoyoğlu gazetecilere tebessüm et- ti ve elini salladı. Politik düzenbazlık Hikâye, aslında, evvelki haftanın sonunda cuma günü, Dışişleri Ba- kanlığının Bağimsiz Suriye Hüküme- tine verdiği bir telsiz - nota ile baş- ladı. Bir gün evvel Suriyede ordunun idareyi ele alması Üzerine kurulan Kuzbari Hükümetini Türk Hüküme- tinin tezelden tanımış olması, Abdüü- nasırın takkesini tepesinden fırlattı. Nitekim, Mısırda haber resmen du- yulur duyulmaz Mısır Hükümeti Ha- riciye Nazır muavinlerinden Zülfikâr Sabriyi, Türkiyenin Kahire Büyüke!l- çiliği Seyfullah Esine "Türkiye ile si- yasi münasebetlerinin kesildiğini bil- dirmekle vazifelendirdi. Ayni gün bir nota ile durum, Türk Dışişleri Ba- Siyasi münusebetlerin bu derece su- dan bir sebeple kesilmiş olmasına Ü- zülündü ama, gene de mukabil hare- kette kusur edilmedi. Nitekim haf. tanın sonundaki pazar günü, Dışişle- ri Bakan Vekili Mehmet Baydur, Bir- leşik Arap Cumhuriyeti Büyükelçisi Ali Fahmiyi makamına dâvet ede- rek, Türkiyeyi süratle terkini rica etti, Ne var ki mesele bir defa dalla- AKİS, 9 BKİM 1961 Mehmet Bayduı Hayrül halef nıp budaklanma istidadı göstermişti. unun için Dışişleri Bakanlığı bir tebliğ yayınlamayı uygun buldu. Bu suretle bir takım istifhamlar çözül- müş olacaktı, Dışişleri Bakanlığı ta- rafından yayınlanan tebliğ, Arabın yalellisinin kesilmesine sebep oldu. Ortada ne fol, ne de yumurta vardı. Politik çevreler e Nasırın hareketini bir politik gaf olarak vasıflandırdı- lar, Eski hastalık Mısırın Türkiye ile münasebetlerini kesme hikâyesi ilk değildir. Ya- kın geçmişte, Türkiyenin Atlantik Paktına girmesini tâkip eden güm- lerde bu pakt ile ilgili olarak bir Or- ta Doğu savunma sistemi meydana getirmek hususunda sarfedilen gay- retler, Türkiyenin bu yolda önayak istemesi, olmak göz dikmiş olduğu Orta Doğu liderliğin- SON MECLİS Seçeceklerin ve seçileceklerin mutlaka okumaları gereken bir eser Yazan ; NUSRET SAFA COŞKUN Eski Erzincan Milletvekili Cild halinde çıktı Müracaat ; Ankara Cad. Not 47 Ödemeli Fiatı * 7.5 Lirs AKİS - Reklâm — 192 TURTTA OLUP BİTENLER den kendisini mahrum etmek teğeb- büsleri gibi görünmüştür. Buna Za- mimeten, o zamanki Türk Dışişleri Bakanlığının sistem ve Ââhenkten mahrum görünen politikası, diploma- sinin başında bulunanların müuğlâk Orta Doğu problemini ları veya bu problemi umumi dünya durumunun örgüsü (içinde mütalâa edebilecek formasyondan mahtum bulunmaları, nihayet Kahiredeki bir Büyükelçimizin Mısırlı zimamdarla- ra karşı ne gibi mülâhazalardan hâa- reket ettiği bilinemeyen tavırları Türkiye ile Mısır arasında daha ev» vel de münasebetlerin kesilmesine milncer olmuştu, Bir âhenkli Orta Doğu politika“ mızın ademi mevcudiyeti gün gibi âşikârdı. 'Tutumumuzda esâslı bir rakın Bağdat Paktını den ve bölgede vuku bulan önemli muvazene odeğişikliklerinden sonfa, mıdır? Bağdat Paktının adını değiş- tirmek ve o sırada Suriye ve Irakta başgösteren komünist hakimiyeti tehlikesi muvacehesinde, yine O ta» rihlerde komünizm aleyhtarlığını po- litikası için geçici bir motif olarak kabul etmiş bulunan Abdünnasının Suriye ile birleşmesini -ehveni şer © larak- sükünetle kabul etmek bir re- vizyon sayılırsa eğer, bu revizyon ya» pılmıştır, denilebilir, Lâkin Abdilnna- sır Suriyeye dde lderin ilk asabiyet ve dik ve ge Mderin hadiseleri daha berrâk , başladığını ortava koydu, —