Şimdi Konuşalım! Gayet sarih olarak iddia etmiştinizki, “İstifa etti- ğim gün Milli Birlik komitesine elimdeki kalın çanta ile gitmişim, sekreterlik odasında istizaha çekilmişim.. Oradan Başvekâlete gelmişim, ve Başvekâletten çıkar- ken gazetecilerle karşılaşmışım, yüzü al al ve mor mor imiş.” Ben de cevabımda demiştimki, Milli Birlik ko- mitesiyle ne resmi ne hususi bir temasım olmadı. Ko- miteye ne o gün ne ondan bir gün, ne bir hafta vene de bir ay evvel gitmedim. Başvekâletten çıkarken orada hiç bir gazeteci yoktu. Elimde kalın çanta mevcud de- ğildi. Hiç bir fotoğrafcı Başvekâletten çıkarken benim resmimi çekmedi. * is iddiamı tekzip için, alafrangalıkla hiç bir mü- ti olmayan bir usule baş vu unuz!. Benim rmuşs, Some içinde Orhan Tokatlı ile konuşurken bir reş- mimi neşrediyorsunuz ve Cihad Babanın ökseye tutu- luşunun eğlenceli hikâyesini anlatarak sözüm ona ve- sika neşredip beni yalanci çıkarmağa kalkıyorsunuz. O fotoğrafın, başvekâletten çıktığım zaman çekilme- miş olduğunu anlamak için dipteki plâna bir göz atmak kâfi gelir. O gün saat ona doğru başvekâletten ayrıl dım, orada hiç bir gazeteci ve fotoğrafcı ile görüşme- dim ve karşılaşmadım. Parti meclisi içtimaı vardı, ora- ya gittim. Saat birbuçuğa kadar içtimada bulundum, C. H. P. binasından çıkarken Orhan Tokatlı yanıma geldi ve o resim o zaman orada çekildi. Arabada üç parti meclisi üyesi arkadaşım daha vardı, onlar da Or- han İle yaptığım konuşmaya şahit oldular, şimdi artık ha Başvekâlet ha Parti sanki ne olmuş diyebilirsiniz? sizi bu kadarı teselli ederse hiç diyeceğim yok.. Ger- çekten de 25 Eylül tarihli iki sahifeyi kaplayan ve f/o- toğrafı bir vesika gibi neşreden cevabınızda bereket artık Başvekâlet kapısından bahsetmiyorsunuz. Milli Birlik komiftesini ziyaretimi bir gazete haberine atfede- rek işin içinden sıyrılmanın çaresine bakıyorsunuz. Benim yazımı okumamış olan insanları kandırabilmek için uydurma bir vesikadan medet ummağa kalkıyor- sunuz. Bu alafrangalığa yakışırmı? Akis dergisini mahkemeye versem, hele bu sahte vesikadan sonra mutlaka mahküm olur, basın ahlâk yasasına aykırı hareket ettiği için şeref divanına ver- sem bütün basında intişar edecek, bir takbih kararını kendi sütunlarınıza almağı mecbur olarak kötü duru- ma düşeceksiniz, Bilmemki harigi çocukluk sizi bu yola sevk ediyor, hakkını yalnız kalemle korumak husu- sundaki gayretime lüzumundan fazla güvenmiş olma» nıza ihtimal vermiyorum. Çünki alafranga (başhuhar- ririniz başı sıkışınca mahkemelere koşmaktadır. Onun için kabul ettiğiniz bir hakkı ... esirgemeyece- ğinizi zannediyorum. *. Akis gazetesinin ve onun modern yapılı başmu- barririnin bilmeleri lâzemgelen bir şey daha vardır. Cihad Baban tahammüllüdür, kalp kırmak istemez kendini müdafaa etmek icap ettiği zaman, bu çatışma- da karş tarafa üzüntü vermemek için, çok hazımlı hareket eder. Cihad Baban AKİS, 9 EKİM 1961 17