Cilt: XXII, Sayı: 375 AKİS HAFTALIK AKTUALİTE MECMUA 4 EYLÜL 1961 YURTTA OLUP BİTENLER Millet Heyecanlı günler Takvimlerin, otuz gün fasılayla iki 15'i göstermeleri yaklaştıkça Tür- kiye çapında bir heyecanın dalga dal- ga genişlediği (o bitirdiğimiz haftanın sonunda daha iyi farkedildi. Şu gibi- lerde hemen her evde konuşulan ko- nu, Yassıada kararlarının ne olaca- ğı ve seçimlerden nasıl bir neticenin çıkacağıdır. Her türlü tahmin yapıl- makta, ümitler, hayaller, temenniler bol bol dile getirilmektedir. İlk merakın tatmin edileceği gü- ne, 15 Eylüle su anda iki haftadan bile az zaman kalmıştır. Her şey gös- termektedir ki Yüksek Adalet Diva- nının kararı ne olursa olsun ve bu karar üzerinde M.B.K.'nin tasarru- fu ne şekilde tecelli ederse etsin memleketin asayişi bozulmayacaktır. Bunun | numaralı sebebi, Yassıada hakimlerine herkesin tam güven duyması ve her sanığın hak ettiği ce- za neyse onu alacağına inanmasıdır. Ama bunun yanında, memleketin or- ganize kuvvetlerinin nöbet başında olduğunu bilmek bir takım delice te- şebbüs ihtimallerini bertaraf etmek- tedir. Kapalı kapılar arkasında her- kes gönlünün arzusunu söylerken, bir takım patavatsız politikacıların dışında vatandaş açıktan "Memleket için hayırlısı neyse o olsun" demekle yetinmektedir ki, tutulabilecek tavır- ların en iyisi budur. Ancak, M.B.K. nin bir tasarrufu bahis konusu olur- sa genç ihtilâlcilerin, tarihi kararla- rım hislerinin değil, milletin nabzı- nın arzuladığı istikamette verecekle- ri muhakkaktır. İhtilâlin üzerinden birbuçuk yıl geçtikten sonra, mille- tin nabzının nasıl attığım tayin et- mek 27 Mayıs hareketinin başarılı plâncıları ve tatbikçileri için zor ol- mayacaktır. İkinci 15, 15 Ekim doğrudan Gr ruya Türk milleti için bir büyük im tihandır. O konuda da, bitirdiğimiz hafta içinde bir güven hissi yürekler- de kuvvet kasandı. Seçimler, Türk milletinin 1950'de gördüğü seçim de- recesinde temiz, dürüst ve serbest o- lacaktır. Bunun aksini düşündürecek tek bir hadise dahi, şu ana kadar or- taya çıkmamıştır. Bilakis, M.B.K. 4 Takvim yapraklarında 15 Eylül ve 15 Ekim Heyecan fırtınası milli iradenin pürüzsüz tecellisi için her tedbiri almakta kati karar sahi- bidir. Bundan sonrası, doğrudan doğru- ya milletin basiretine, seçmenin sağ- duyusuna kalmaktadır ki çok partili hayata geçişimizden bu yana verilen seçim savaşları ve neticeleri odoğru yolun bulunacağı hususunda haklı ümitler doğurmaktadır. Y.T.P. Bir serencam ide bıraktığım rta- smda bir gün İzmirin lüks otel- lerinden birinin salonunda orta şe- kerli kahvesinden henüz iki yudum almış olan genç bir adam, birdenbi- re yanında beliren üç kişiye evvela şaşkınlıkla, osonra endişeyle o baktı. Aşırı a adamların kendi- sine neden dikkatle baktığını sorma- ğa maniydi. Elini imi masanın üzerine bıraktığı orta şekerli kah- vesinden bir yudum daha almağa yel- tendi. Bu sırada üç adamdan birisi: "— Beyfendi, adınız Aydın oYal- çın m1?" diye sorunca genç adam kahveyi oyudumlamaktan vazgeçip cevap verdi: " Evet, Bir şey mi var?" Gelenler, gözlüklerinin — altından kendilerine merakla bakan politika* cıya durumu anlattılar. Emniyete mensuptular. Bay Aydın Yalçını mer- keze götürmekle görevlendirilmişler- di. Eğer Glee gelirse memnun' Y.T.P.nin profesör Genel Yöne- tim Kurulu üyesi biraz hayret, bi- raz da korkuyla nazik dâvete icabet etti. en olduğu açıkca belli o- luyordu. Doğrusunu söylemek lâzım gelirse ne döndüğünü pek anlıyama- mıştı. Hâdise Kordon boyundaki Kor- don Palas otelinde cereyan etti. Saat- ler henüz 10.05 i göstermekte, Y.T. P. nin pek ateşli -zarif eşi aksini id- dia eder ve son derece sakin bir in- san olduğunu söyler- Genel Yönetim Kurulu üyesi Aydın Yalçın sabah mahmurluğunu henüz üstünden at- mak üzereydi. Gelenler Birinci Şube memurlarıydı ve doğrudan doğruya Vali Burhanettin Ulucun emriyle Aydın Yalçını almağa o gelmişlerdi. Yalçının aranmasındaki sebep, sâde- ce kendisi tarafından bilinmemektey- di Yoksa yaptığı bir konuşma ye Oo vesileyle sarfettiği sözler bütün ga- zetelere geçmişti. AKİS, 6 EYLÜL 1961