lerek -tabii o zaman liderler de birbir lerini selamlayacaklardı- bunu imza- layıverecekler, bu iş de burada bite- cekti. Nitekim, haftanın son günü Yu- varlak Masa alt kademe toplantıla- rının sonuncusu yem Meclis binası- nın Bütçe Komisyonu odasında yapıl- dı. Siyasi partileri temsil eden ekip- ler, yorgunluklarını çıkarmış olduk- larından meseleleri, bir evvelki güne nazaran daha büyük bir anlayış için- de müzakere ettiler. Son günün ça- lışmalarının omihrakını Redaksiyon Komitesine verilecek rapor teşkil et- ti. Bu rapordan faydalanılarak kale- me alınacak müşterek deklarasyon parti liderlerinin. bundan sonra bağlıyacaktır. Redak- siyon Komitesi ait kademede, üzerin- de mutabakata varılan (o meseleleri bir deklarasyon haline getirecek ve ve bu deklarasyon muhtemelen önü- müzdeki haftanın için liderlerin tasvibine sunulacaktır. Tabii bütün lanan en fazla me olan. M. B. eyecal ürekleri mem- leket "sevgisiyle ir Üyeleridir. C.H.P. “Kurultay sonrası" ""Tıknaz odacı' elindeki süpürgeyi dö- şemeye söyle bir vurdu, sonra al- nından damlayan terleri elinin ter- siyle silerek, karşısındaki genç ada- "— Bu saatte Feyzioğlu burada ne arar bey? Gece saat ikiye kadar durmadan çalıştılar" dedi ve kafasını çevirerek işine devam etti. Yerler kâğıt parçaları ve sigara izmaritleriyle doluydu. Belli ki, Ka- ranfil sokağın başındaki bu üç katlı sarı binanın üst kat salonu humma- lı bir çalışmaya sahne olmuştu. Genç adam etrafına bir göz attı ve sonra merdivenleri ağır ağır inmeğe başla- dı. Hadise bitirdiğimiz haftanın ikin- ci yarısında, otuna sabahı cereyan ediyordu, 6 gün Karanfil sokağın ba şındaki şirin C.H.P. Genel Merkezin- de temizlik fâaliyeti henüz başlamış- tı, saatin 9.30'u gösterdiği sırada C. H.P. nin "Kurultay sonran" ekibin- den olanlar teker teker Genel Mer- keze sökün etmeğe başladılar. İlk gelen, C.H.P. nin Gülekten müdevver Genel Sekreter oYardımcısı oOOrhan ver yeni ve eski iki Genel Sekreter yardımcısı, Kemal Satır ve Turgut Göle tâkip ettiler. Yarım saat sonra,. C.H.P. 14 Meclisine yeni giren Ferda C.H.P, için Tek Tehlike İsmail R. Aksal Kurultay dönemecini, uyanan kısa vadeli endişelerin dışında millet in güven verici bir tarzda dönen ve kuvvet kazanarak mücadele- nin veli safhasına giren C.H.P. için iktidar yolunun artık açık bulundu- gunu görmemek imkansızdır. .H.P. ye- yeni görevinde, şüphesiz pek çok ağır yük düşmekte- dir. Ama bir husus vardır ki o, bütün diğerlerinin kilit taşı mesabesin- dedir Bu, idareci takımının bir klik zihniyetine kendim asla kaptırma- ması ve ölçülerini her nevi dostluk, arkadaşlık, hususi münasebetler faktörlerinin dışında kullanabilmesidir. Zira, bu konuda bir yanlış adım atıldı mı, koca partinin, cakalı konuşmak isteyenlerin nepotizm adını verdikleri menfaatçilik çamuruna, hiç farkına varmaksızın, ama tâ gırtlağına kadar saplanmamanı imkânsız hal alır ve işte o zaman, hiç kimseyi İsmet İnönü dahi kurtaramaz. İktidar mevkiine yerleşmiş bir C.H.P. isteristemez elinde, dağıtı- bıçak pek çok nimet bulunduracaktır. Aslında, bu nimetlerin her biri bir vazifeye tekabül etmektedir. Eğer bunların vazife vasfı gözden kay- bolur ve nimet vasfı birinci plana ea oddan sonra da şahsi dost- luklar rol oynamaya başlarsa C.H.P. için, D.P. nin bütün hastalıkları- na teker teker uğramak mukadder hal alacaktır. İtiraf etmek gerekir ki, C.H.P. nin idareci takımında, belki de son Kurultaya kadar bir çetin rakiple mücadele etmenin yüklediği mecbu- riyet dışında, o zaruretin üstünde bir "kapalı kalma" temayülü sezil- memiş değildir. Öyle "bir araya gelme"ler olmuştur ki, bunlarda fikir- lerden ziyade parti içinde elde tutulan kuvvet aracılık etmiştir. Dokt- rin partisi olmayan C.H.P. gibi milli bir partide kesin fikir ayrılıkları- nın kanatlar husule getirebilmesi şüphesiz beklenmemelidir. Bu yüz- den, düğümlenmeler mutlaka şahıslar etrafında olacaktır. Ancak, kar- şılıklı kuvvetlerden karşılıklı faydalanma yoluna sapıldı mı, bunun s0- nunda mutlaka karşılıklı taviz gelir. Karşılıklı taviz ise, D. P. yi ne ha- le getirmiş, kapalı bir idareciler çemberinin kötü lidere ve onun tehli- keli idaresine karşı mukavemeti ne olmuştur, hiç unutulmamalıdır. D.P. nin kirli mirası, cinayetimizin siyaset hayatında bir takım iz- ler bırakmıştır. C.H.P. nin bunlardan tamamile masun kaldığını san- mak saflık, hattâ budalalıktır. C.H.P. nin, iktidarı devreden 1950 ekibi- ne memleketin bütün altınları göz kapalı devredilebilirdi. On yıl içinde, bu ekibin genç kadrosunun belki yarısının D.P. büyükleriyle açık veya pek az kapalı menfaat arilağmalanak gitmiş olduğu unutulmamalıdır. İnönü, XV. Kurultaydaki çetin konuşmasında bu gerçeği açık şekilde belirtmiştir. Her şey gösteriyor ki C.H.P. nin önümüzdeki yeni iktidarında ida- reci takımı, aynı neslin -40 ile 50 yaş arasındaki nesil- kıymetlerle takviye edilmiş ve verdiği fireyi telâfi etmiş 1950 ekibi olacaktır. Bu ekip klik ruhundan ve son on yılın vermiş olacağı tehlikeli hoşgörürlük- lerden kurtulabildiği, partiiçi kombinezonları tutumunun esas prensi- bi, mottosu yapmadığı nisbette tarihi misyonunda başarı kazanacak, aksi halde neslini damgalayacaktır. Zira unutulmamalıdır ki, şu anda Yassıadada bulunanlar bu neslin"kötü yarısı"dır. AKİS, 4 EYÜL 1961