— Yahu, iyi acıktık, karnımızı bir güzel doyuralım" dedi. Restoran Vaşington istikametine doğru ilerlediler. (Bölükbaşı Resto- ran Vaşingtonun kapısından içeriye bir hışım gibi girerek soldan dördün- cü masaya oturdu, biftek, salata ve meyveden ibare yemeğini oObüyük bir zevkle yed Bu arada arkadaşlarıyla da soh- betten geri durmadı. o Sohbetlerinin konusu C. K. M. P. nin seçimlerdeki şansı idi. Genel Başkan doğrusu ha- yallerinin pek esiri görünüyordu. Ni- tekim, iktidara geleceklerini söylü- yor da, başka bir şey demiyordu. An- cak bu konuşmalar, 1957 'seçimleri- nin arefesinde Ankara Cezaevinin meşhur Hilton koğuşunun yatakları üzerinde yapılan bazı (okonuşmaları hatırlattı. o Bölükbaşı, o ' tarihlerde mevkuf bulunuyordu. "Kesin tetkik- ler"e dayandığını söylediği tahminle- rine göre C. M. P. en azından 200 milletvekili çıkaracaktı. Bölükbaşı bu 200 milletvekilinin hangi illerden çıkacağım dahi sıralıyor, Türk mille- tinin itimadım kendisine ve partisine izhar edeceğinden emin bulunuyordu. Hilton koğuşunun gazeteci sakinle- rince tebessümle dinlenen bu sözler, o sıralar Bölükbaşıyı bembe hayalle- re daldırıyordu. Bölükbaşı, bir gaze- tecinin "Osman bey, siz kazansanız kazansanız, bir OKırşehiri alırsınız. Oranın da dört milletvekili var" ika- zının doğruluğunu ancak neticeleri radyodan duyduğunda anladı C.K.M. P. bir Kırşehirde kazan- mış ve dört milletvekili çıkarmıştı!. Bir politikacının hayatı C. K.M. P. nin irikiyım Genel Baş- kanı Osman Bölükbaşı 1913 yı- lında Kırşehirin Hacıbektaş kazasın- da dünyaya geldi. Karacakurt adlı Türkmen aşiretinin bir mensubu ol- duğu için, çocukluğu pek ihtimam içinde geçti. Babasının Ahmet Ağa oluşu, küçük Osmanın itibar görme- sini sağladı. Nitekim, ağalıktan gel- me bu itibar Kırşehir (o havalisinde uzun müddet devam etmiş ve Bölük- başının wi gelişmesinde bir des- tek olmuştu Küçük Osman, küçük yaşta mate- matiğe merak sardı ve ilkokul çağla- rında kafasının bilhassa bu istika- mette gelişmesine gayret etti. Nite- kim lise tahsilinden sonra hayatına verdiği istikamet o yönde seyretmiş- tir. Liseden sonra gidilen Yüksek Öğ- retmen Okulu ve yapılan matematik tahsili hep çocuklukta başlayan bu hesap kitap sevgisinin eseridir. Bö- lükbaşı, baba nasihati dinleyen nâ- dir insanlardan biri olduğu için, tah- silini dört başı mâmur yapmağa ka- AKİS. 4 EYLÜL 1961 rar verdi ve İstanbul lisesini bitirdik- ten sonra Fransaya gitti. Nancey'de, Yüksek Öğretmen Okulunda matema- tik tahsil etti. Yurda döndüğünde ka- fasının içi pırıl pırıldı ve rakamlarla doluydu. İlk alınan vazife Bölükbaşı- nın hayalperest mizacı için gerçi pek tatmin edici olmadı ama, gene de müstakbel politikacı bunu hayatında bir basamak telâkki etmesini bildi, Bir taraftan Haydarpaşa lisesinde, ekserisi Anadolu çocuğu olan öğren- cilerine matematik ve Astronomi öğ- retirken, diğer taraftan da Kandilli Rasathanesindeki meşhur Fatin Ho- caya asistanlık yapmağa başladı. Bu görevi, memlekette yeni bir politika cereyanının başlamasına kadar sür- dü YURTTA OLUP BİTENLER bıkıp, usanmadan diyar diyar gezdi ve bu arada konuşma kabiliyetini ge- liştirdi. Halk içinde uzun bir süre bu- lunduğu için dertlerini anlıyor ve on- lara tesir edebiliyordu. Hususiyeti küfürlü konuşmak ve bol fıkra an- latmaktı. Bölükbaşının gezileri D. P. nin gelişmesinde büyük rol oynadı. Sa- dık Aldoğan, da Bölükbaşıyla aynı dâvaya koşulmuştu. İkisi iki yandan D. P. nin kuru lâfa dayanan temeline nefes tüketmeğe başladılar. Güzel konuşuyorlar, nükteler yapıyorlar ve halkı avlıyorlardı. Tabii bu arada potlar da kırılmadı değil. Ne var ki, bu tarz konuşmaları o zamanın D. P. liderleri pek beğendikleri için, Bölük- Osman Bölükbaşı ailesi efradıyla Hayaller âleminden 1945 yılında girişilen ve demokra- tik hayat adı verilen bu cereyanın ilk mücahitlerinden biri olacağım * zamanlar Bölükbaşı hatırından bile geçirmiyordu. oHâdiseler Bölükbaşı lehinde inkişaf etti ve bu, dost mec- lislerinin mukallit matematikçisi gü- nün birinde kendisini siyaset denizi- nin ortasında buluverdi. O sıralarda D. P. kurulmuş ve yem kıymetler or- taya atmaya başlamıştı. e Bölükbaşı bu yeni kıymetlerden biri olmak şe- refine mazhar oldu. D. P. nin ilk mü- fettişlerinden biri de, Kırşehirin meş- hur Karacakurt aşireti af alarmdan Ahmet Ağanın oğlu Osman Bölükba- şıydı. Genç Bölükbaşı oldukça kuv- vetli ve sağlam yapılı olduğundan, sesler başı, lider takımının koltuğunun al- tından ayrılmaz oldu. 1946 seçimlerinin C. H. P. tara- fından kazanılması Bölükbaşı için yeni bir gelişme o vesilesi teşkil etti. D. P. nin kazanamayan adaylarından olduğu için, şimdi daha fazla gayret gösteriyordu. Bu gayret 1947 yılına kadar devam edebildi. Fazla şiddete mütemayil Bölükbaşı artık kendisin- de liderlik vasıfları da vehmetmeğe başladığı için olacak, pek fazla emek verdiği D. P. ocağından o yıl ayrıldı ve arkadaşlarıyla Millet Partisini kur» du. Bundan sonra sabık matematik öğretmeninin siyasi hayatı (gittikçe gerilen bir tansiyon içinde gelişti. 21