Haftanın içinden Halkın C.H.P. Kurultay, Türk milletinin gözlerim bir defa daha C.H.P. ye çevirmiş bulunuyor. Tarihi partinin, 15 Ekim seçimlerinde seçmenler tarafından yeniden vazi- feye çağırılacağı aşağı yukarı muhakkak haldedir. Bugünkü şartlar altında C.H.P. nin, seçmenlerin sağ- duyusuna tatmin edecek tek siyasi teşekkül olması ve bir yandan güveni, diğer yandan istikrarı temsil etme- si iktidar şansını teşkil etmektedir. Gerçi, 27, Mayıstan bu yana, İnönünün partisi, ço- ğu elinde olmayan sebepler dolayısıyla o günkü kuvve- tinden ve prestijinden bir şeyler (kaybetmiştir. Milli Birlik İdaresiyle münasebetleri ve o idareye, kim ne derse desin temel teşkil etmiş olması C.H.P. yi bir belir- li nisbette yıpratmıştır. Milli Birlik İdaresine daimi su- rette kanat geren partinin, o idareden, hattâ o idarenin can düşmanı olduğu muhakkak kuvvetlere karşı dahi daima müzaheret görmediği, bilakis, garip bir ruh ha- leti içinde, baltalanması yoluna zaman zaman sapıklığı açık bir gerçektir. Milli Birlik İdaresi içinde öyle kim- seler kudret sahibi olmuşlardır ki bunlar, bir tehlikeli oyunu safca oynadıklarından kendilerini C.H.P. komp- leksine, yahut İnönü fobisine okaptırmaktan kurtula- mamışlardır. Bütün bu faktörler, C.H.P. deki prestij aşınmasının başlıca sebebini teşkil etmiş, iktidarda ol- madan iktidarda sayılmak yüzünden parti sayısız şim- şeği üzerine çekmiştir. 1960 yılının gayrımemnunları C.H.P. nin yanında toplanmışlarken 1961'in gayrımem- nunları C.H.P. nin karşısında kümelenmişlerdir. Buna rağmen, seçmen ekseriyeti, sağduyusuyla milli menfaate en uygun iktidarın bir C.H.P. iktidarı olduğu hususunu sezmektedir. Ancak, bu ekseriyetin de C.H.P. den beklediği bir takım şeyler vardır ve bun- lar, partinin iktidarı dahilinde bulunmaktadır. Halk istiyor ki C.H.P., partiler arasında dozu ar- tan ağız dalaşmasının üstünde kalarak doğrudan doğ- ruya kendisine hitap etsin ve memleketi nasıl idare etmeği düşündüğü hususunda açıklamalarda bulunsun. Türkiyenin pek çok derdi olduğu hususunda hiç kimse- nin zerrece şüphesi yoktur. Artan bir nüfus ve yetme- yen imkanlar! D.P. den devralınan müflis, pejmürde iktisadi bünye içinde bu hayati problemin nasıl çözü- leceği bahsinde millette bir endişenin bulunduğu mu- hakkaktır. Bazı C.H.P. sözcülerinin orada burada seç- mene gökteki ayı vaad etmeleri, şu vergiyi, bu vergiyi kaldıracaklarım söylemeleri iyi değil, fena halde kötü karşılanmaktadır. Gerçi, bir siyasi partinin, iktidara geçmeden, bazı kimselerin arzuladıkları gibi ortaya teferruatlı plan- lar, programlarla çıkması imkânsızdır. Devlet meka- nizması elde tutulmadan, gerçek vaziyet masa başın- da tetkik edilmeden derine dalmak kabil değildir. An- cak, halk istiyor ki parti, partiler arasındaki horoz dö- güşünün dışındaki yerini muhafaza ederek ciddi mese- lelerin üzerine eğilsin ve şimdiden, yarınki tutumun ne nisbeti tesbit edilebilirse o edilsin. C.H.P., ana fikir- lerini dahi henüz gereği gibi oduyurmamış, bir takım pek yuvarlak lâfların ötesine geçememiştir. Eğer Ku- rultay, o bahiste ciddi bir çalışmayla millet huzuruna çıkar ve parti içinde her şeyin unutulup sâdece bir se- çim mekanizmasının çalıştığı yolundaki endişeleri da- AKİS, 21 AĞUSTOS 1961 den Beklediği Metin TOKER ” istikbal üzerinde itimat uyandırabilirse C.H.P. nin şansı bir anda çok büyüyecektir. Halkın istemediği bir başka şey, hizipçiliğin kötü ve kirli tezahürleridir. Halk istiyor ki, iktidar arefesin- de C.H.P. içinde şahsi davranışlar, küçük menfaat oyunları son bulsun, herkes herkesi yemekten vaz geç- sin, D.P. devrinin pis manevraları, kulis faaliyeti iti- bar görmesin. Parti, bir bütün olarak, kuvvetinin ta- mamını rakiplerine tevcih etsin ve sağlam halde ikti- dara geçsin. El vicdana koyularak düşünülürse, içinde yaşadı- ğımız cemiyetin şartlarından bir siyasi teşekkülün ken- dini tamamen uzak tutmasına imkân bulunmadığım kabul etmek lâzımdır. Politikayı çamur haline getir- mek bir iktidarın on yıl boyunca resmi politikası olur da, bunun cemiyet üzerinde biç tesiri kalmaz, bu kabil değildir. Türkiyenin bütün meleklerini C.H.P. içinde toplanmış ve partinin kapılarını melek olmayanlara ka- panmış farzetmek hayaldir. Cemiyetin dertleri C.H.P. içinde de kendini hissettirecek, ufak, basit ve iğrenç davranışlar orada da zaman zaman su yüzüne çıkacak - tır.C .H.P. kongrelerinde vuku bulan çatışmaların na- sıl mübalâğalı akisler bıraktığı gözlerin önündedir. Sı- kılan yumruklar, çekilen yuhalar amme vicdanını de- rin surette rencide etmekte, tabiatın icabı olan durum dahi dikkat nazarından kaçarak vatandaşta Ur bez- ginlik, bir eziklik yaratmakta, âdeta güvenilen dağlara kar yağdırmaktadır. Bunun telâfisi yolu, lider takımının göstereceği basirete sıkı sıkıya ilişiktir. Cemiyetin şartlarım de- ğiştirmek vazifesini, politikaya başka bir mana ve bir asalet kazandırma gayretini C.H.P. nin mukadderatını ellerinde tutanlar omuzlarına almalıdırlar. C.H.P. gibi milleti kapsayan bir siyasi teşekkül içinde çok kafadan çok ses çıkması tabildir. Şurada veya burada ,şu veya bu bir takım sözler söylenebilir, davranışta bulunabi- let nazarında sıfıra indirmek lider takımının tutumuy- la kabildir. C.H.P. nin başında, gerçekten güven veren iki si- yasi şahsiyetin, sayın İnönü ve sayın Aksalın bulun- ması bir şanstır, fakat yeter değildir. Onların etrafın- da yer alan ekibin çalışma hızım biraz daha arttırma- sı, mekanizmaya hakim olması, sinirlerini hiç bozma- ması ve dağıtıcı olmaktan ziyade toplayıcı rol oyna- ması, buna mukabil, gerektiğinde zecri hareketlerden kaçmaması vatandaşa güven, huzur verecektir. Siyasi teşekküller içinde tartışmalara, Kurultaylara kadar ce- vaz vardır. Kozlar orada pay edildikten sonra, hizipçi- lik en sert şekilde cezalandırılması gereken bir suç ha- lık vermeden ve meşru mücadele hududunun dışına taş- madan yapılmasının sağlanması hem Teşkilâtın, hem lider takımının şu anda 1 numaralı meselesi olmalıdır. Memleketin menfaati, iktidara C.H.P. nin müm- kün nisbetinde büyük bir ekseriyetle gelmesi olduğuna göre partinin seçim şansını arttırmaya çalışmak, C.H. P. ileri gelenleri için bir hak olmaktan çıkmış, bir vazi- fe haline gelmiştir