deruhte etmesi bir takım politik ve hissi engellerle karşılaştığı gibi, eşit miktarda kuvvet göndermek tasarısı da fiiliyatta birşey ifade etmiyecek, batta bu sembolik kuvvetin zaafı Kasıma cesaret verip te bir hareke- te geçilmesi halinde evvelâ Arapla- rın birbirlerine silâh çekmeleri, son- rada Basra körfezinin diğer nokta- larında mevcudiyetini sürdüren İn- gilterenin tekrar müdahalesini cel- betmek gibi bir Çifte skandale mey- dan verilmiş olacaktır. Şimdi Arap Birliğinden bir aske- ri heyet bu meseleleri görüşmek üze- re muhtelif Arap başkentlerini ziya- ret etmektedir ve bununla ilgili son haberlere göre, her Arap memleke- tinin en azdan bir bölük göndermesi ve kumandanın da Arap Birliği Ge- nel Sekreteri tarafından tâyin edil- mesi gibi esnek bir formül üzerinde durulduğu anlaşılmaktadır. İki ayrı yol Bir yandan Küveyti Irakın ihtiras- larına karşı korumak mülâhazası, diğer yandan bölgede İngilizlerin mevcudiyeti, Arap dünyasının başlı- ca iki nüfuzlu devletini iki ayrı hal tarzına sevketmiş gibi görünmekte- dir. Arap milliyetçiliğinin lideri ove reform hareketlerinin önderi rolünü kimseye bırakmak istemeyen Abdün- nasır, meseleyi usun vadeli bir plân- ihtilâfların hakiki âmilinin emperyalizm olduğudur. Bu kuvvetin son kalıntılarını da temizlemek Na- sırın nazarında meselelerin o hepsini halletmek demektir. Bu fikir çerçe- vesinde Kahireli diktatörün son za- manlarda Basra körfezindeki ve hat- tâdaha Güneyde Hadramut ve Aden himaye idarelerindeki şeyhlerle pek sıkı-fıkı olduğu görülmektedir. Mese- lâ İngiliz himayesindeki Maskat sul- tanına karşı mücadelesinde Suud ta- rafından desteklenmiş olan Umman ve bütün bu hareketleriyle bir yan- Suudun nüfuz bölgesine el atmakta- ır. Buna mukabil Kıral Suud İngiliz- ler tarafından himaye edilen Ebu Da- i Şeyhi ile ve İngilizlerle olan Bu- reymi vahası ihtilâfını süratle ohal yoluna girmiş ve aynı zamanda Kü- veyt üzerindeki kapalı iddialarını bu sefer geniş bir çerçeve içinde, Arap memleketleri arasında bir konfede- rasyon kurulması teklifi halinde ta- zelemiştir. Bitirdiğimiz hafta içinde Kiralın kardeşi Emir Tallal tara- 26 fından Beyrutta açıklanan bu plânın çoktandır hazırlanmakta okluğu ve "Arap memleketleri" tâbirine Kira- lın kendince hususi bir mâna verdiği bilinmekteydi, fakat bu, Suriyedeki ayrılıkçı cereyanlara cesaret vermek- ten hâli kalmıyordu. Nitekim Tallal Beyrutta kardeşi Kiralın konfederas- yon teklifini açıklarken, Nasır da Birleşik Arap Cumhuriyeti için tek Ur hükümet derpiş eden ve bu su- retle birliği pekiştiren reformunu a- çıklıyor, diğer taraftan ayrılıkçı oce- reyanları koruduğu söylenen Suriye Müftüsü de azlediliyordu. Bizzat Na- sır, perşembe günü İskenderiyede söylediği nutukta, son hükümet şek- linin kabulündeki sebebin Suriyedeki sızlanmalar ve kıpırdanmalar oldu- gunu itiraf etmiştir. Yeni hükümet şekli Yeni hükümet şekline göre bundan böyle Suriye ve Mısır için iki ayrı Bakanlar Kurulu olmıyacak -gelecek- te müsteşarlardan müteşekkil birer İcra Heyeti derpiş edilmekle bera- ber-, tek bir merkebi kabine Kahi- rede, Nasırın gözü önünde, her iki eyaletin idaresini yürütecektir. Bu kabine hayli kalabalıktır. Başkan 46 kişilik bir merkezi kabine kurmuştur. Bunların 7'si Başkan Yardımcısı, 36 sı Bakan ve 3'ü de Bakan Yardımcısı- dır. Bu suretle Suriye ilhak edilerek Birleşik Arap Cumhuriyetinin kurul- duğu Şubat 1958'den beri üçüncü ka- bine değişikliğine o şahit olunmakta- dır. Dikkati celbeden bir nokta da şu- dur: Başka memleketlerde o birkaç Bakanlığın tek bir bakanın uhde- sinde toplandığı bazen görülür. Nası- Abdünnasır Yardımcısı bol rın yeni kabinesinde ise aksi varit- tir: Bakanlıklardan çoğunun birden fazla Bakam vardır. Ekonomi, Mali- ye, Plânlama, İaşe ve Vakıflar Ba- kanlıkları bunlar meyanındadır. De- mek oluyor ki, aynı Bakanlığın işle- rini tedvirde Bakanlar kendi arala- rında vazife taksimi yapacaklardır. Bütün bunların üstünde, tabii, Başkan Yardımcısıyla Bakanlık gruplarım kontrol edecektir. Bu aşkan Oo Yardımcısının Oo çoğunluğu Başkan Nasırın silâh ve mücadele arkadaşlarıdır. Yalnız içlerinden biri- nin, Suriyeli Albay Hamit Saracın yükselişi dikkati çekmiştir. Parlayan ve sönen yıldızlar 1954 de Suriyeli diktatör Çiçekliyi deviren darbeyi a biri de Saractır. Bu zat meşhur Büro Şefliğine tâyin edildikten son- ra ateşli bir Nasır taraftarlığına baş- lamış, 956'da İngiliz ve (Fransızlar Süveyş kanalına çıkarma yaptıkları zaman Mısır ile tesanüdünü belirt- mek maksadile Albay Sarac Suriye- den geçen petrol borularının 6abote edilmesi mesuliyetini tereddütsüz ü- zerine almıştır. 957-58 senelerinde Albay Hamit Sarac, Suriye-Mısır birliği için var kuvvetiyle çalışırken görülmektedir. Bu birlik tahakkuk ettikten sonra -bizzat Abdünnasırın açıklamış oldu- guna göre- Albay Sarac, Nasırı kat- lettirmesi için Suudi Arabistan Kiralı tarafından teklif olunan muazzam bir meblâğı reddetmiş ve açığa vurmuştur. O sırada bütün Suriyeli siyasi partiler Kahireye kar- şı cephe aldıkları halde, Sarac kayıt- sız şartsız bir Nasırın, bir Nasır hay- ranı kalmış ve hattâ bu yüzden ken- di partisi olan sosyalist Baas Parti- siyle de bozuşmuştur. Bu sadakatinin mükâfatı olarak Albay Sarac sıra ile Suriye İçişleri Bakanlığına, tek parti olan Milli Birlik Partisi Genel Sekre- terliğine ve nihayet Suriye Eyale- ti İcra , Konseyi Başkanlığına ge- tirilmiştir. Şimdi de kurulan yeni merkezi kabinede Başkan Nasırın muavini olmakta ve İçişleriyle görev- lendirilmektedir. Yâni Sarac artık yalnız Suriyenin değil, Mısırın da Polis ve istihbarat işlerini elinde tu- tacaktır. Sadakate sadakat ile mukabele güzel şeydir. Hele bu, politikada nâ- dir rastlanan hallerdendir. Çok kere işin ve kamunun pek hayrına olmasa bile, bir gaye için iki insanın katık- sız ve gıllıgışsız bağlanışlarında do- kunaklı bir taraf yok değildir. . Ne var ki, Nasır hayranı Sarac siyaset konisinde zirveye çok yakın bir yere ulaştığı gün, diğer bir Nasır hayranı AKİS, 21 AĞUSTOS 1961