" ----İçişleri Bakanına, Partimizin kuruluşundan bu yana geçirdiği saf- haları anlattım. Bizim temiz çalışma- larımız kargısında bize reva görülen hücum ve ithamları reddettim. Sözünü bitirir bitirmez yürüyüp gitmek istedi, fakat bu defa bir baş- ka gazeteci tarafından yolu kesildi. Onun suali daha başkaydı: "— Paşam, acaba, A. P. da tanzim edilen dosya konuşmadınız mı?" Pala Paşa bu suale çok sinir- lendi. Evvelâ başını iki tarafa salla- dı, sonra kaşlarını çatarak kestirip a tü: hakkın- meselesini — A. P. hakkında tanzim edilmiş bir dosya yoktur!" Fakat muhabir. Pala Paşayı kıs- tırdığını anlamış olmalı ki devam et- ti: "— Peki, İsimle. Örtü İdare- de ifadeniz alınmadı mı Süper politikacı iler suali duy- mazlıktan geldi ve Osmanın kolunu hafifçe sıkarak: "— Haydi, buradan gidelim" de- di. Osmanın çevirdiği bir arabaya at- ladılar ve tekrar Genel Merkezin yo- lunu tuttular. Ümit fakirin ekmeği Bu sırada A. P. nin heybetsiz Genel Merkezinde meraklı bir hava es- mekteydi. Partinin üst kademelerin- de ipleri ellerinde tutan D. P. mar- kalı fikriyatçılar, o pişirip kotararak Gümüşpalanın önüne sürdükleri taa- mın ağızlarda husule getireceği tesi- ri pek merak ediyorlardı. Merakları, Pala Paşanın Genel Merkeze dönme- siyle zail oldu. Liderin keyfi yerin- deydi. Hnnm, demek ki liderleri, a zda hüsnükabul görmüş- “Pala Paşa, üzerinde "Genel Baş- kan" yazılı odasına geçti, terini ku- ruladı ve rahat bir nefes aldı, Kur- mayı, alesta kendisini beklemektey- di. Yalnız, liderin odası pek dar ol- duğu için, Genel İdare Kurulu top- lantı salonuna geçildi ve kapalı oka- pılar arkasında bir gizli celse akte- dildi. Toplantı, İçişleri Bakanıyla ya- pılan sohbetle ilgiliydi. Bu arada M. B. K. de söz konusu edildi ve Komi- tenin parti kapatmak taraflısı olma- dığı fikri, yüzlerdeki neşeyi bir par. ça daha yaygın hale getirdi. Toplantı geç vakitlere kadar sür- dü. Parti meseleleri de ogündemsiz toplantının konulan arasına dahil edildi. Bir mühim meseleyi de parti- ye yapılan milletvekilliği ve senatör- lük talepleri teşkil etti. Ayrıca, baş- ka partilerin kapılarım çalmağa yüz- leri tutmayan D. P. artığı bir grup politikacı mitili A. P. ye atmak isti- AKİS, 21 AĞUSTOS 1961 yordu. Seçim bölgelerinde nın iyi gideceğine güvenemeyip te Genel Merkez kontenjanına dahil edilmelerini isteyenlerin çokluğu bil- hassa dikkati çekti. A. P. nin yor- gun başları toplantıyı terkettiklerin- de birçok meseleyi kâğıt oüzerinde halletmiş durumdaydılar. Bir oprog- ram tespit edilmişti. İlkin, partiye yaptırılacak rozet meselesi ele alına- caktı! A. P. ve D. P. sempatizanı res- samlara haber iletildi ve bu konu ü- zerinde Genel Merkezin hassasiyetle durduğu bildirildi. A. P. nin şânına şansları- lâyık bir rozet hazırlatılacaktı. Res- samlara A.P. harflerinin D.P. harfle- gerektiğini o"çak- rine benzetilmesi tılar" Bitirdiğimiz haftanın içinde, çar- şamba günü eskiz tespit edilmişti: Oval bir çerçeve içinde açık duran bir kitap, kanunu sembolize ediyor- du! Kitabın ortasından doğan güneş ise, A. P. yi gösteriyordu. A. P., yur- da güneş gibi doğacaktı! Kitabın tam altında, birbirine geçmiş vaziyette ve uzaktan bakılınca D. P. harfleri gibi görünen A ve P harfleri bulunuyordu. Rozetin bu seklini bilhassa Pala Pa- -a pek beğendi ve bu işin başa alın- ması hususunda Genel Merkeze tali- mat verdi. abii, iktidara hazırlanan kuy- rukçu partilerin en önde gideninin YURTTA OLUP BİTENLER bütün faaliyeti bundan ibaret olma- dı. Bir taraftan da afişler hazırlatıl- mağa başlandı. Eee, artık parti ka- patılması diye bir şey olmadığına göre, yapılacak iş, dörtnal seçimlere hazırlanmaktı. Bu arada bazı ilti- haklar da Genel Merkezin yüzünü güldürdü. C. H. P. kontenjanından Temsilciler Meclisine yedekten giren, P.P.nineski, C.H. P. nin yem kıy- meti Avni Yurdabayrak A. P. ye ilti- hak etmişti. D. P. gemisi sallanma- ğa başlayınca, arkadaşları (Necati Diken ve Mustafa Saraçla birlikte C. H. P. sahilinde şapa oturan Yur- dabayrak, bu defada A. P. ye trans- fere karar vermişti. Nitekim, C. H. P. ile anlaşamadığı teranesiyle yap- tığı patırtılı transfer beklenen. Yurdabayrakın o bayraklık ettiği üçlüye dahil ikisinin, Diken ve Saraçın A. P. ye nakilleridir. İzmir- den Halil (oOAkyavaş ve Temsilciler Meclisi üyelerinden Feyyaz Köksalın da A. P. ye geçmelerinin beklendiği bizzat A. P. çevreleri tarafından be- lirtilmiştir. Ne var ki A. P. bu hu- susta pek nikbin değildir. Zira, ge- lenlerin sâdece D. P. artığı veya sem- patizanı olmaları kâfi görülmemekte, bölgelerindeki itibarları üzerinde du- rulmaktadır. A. P. Genel İdare Ku- rulu bu hususta titiz davranılması A.P. Genel Merkez binası Şeytanlar cirit atıyor.