YURTTA OLUP BİTENLER A.P. Ziyaret ve Ticaret Necatibey Oo caddesinin tam orta ye- rindeki san badanalı, iki binanın önünde bir otomobil du. Şoför, bir an ellerini ağuşturdu ve beklemeğe koyuldu. Kısa bir müd- det sonra, omuzları düşük, gözlüklü bir zat, arkasında terbiyeli (o tavırlı bir adam olduğu halde merdivenleri dikkatle, fakat acele acele indi ve ka- pısı açılmış bulunan otomobilin arka tarafına kuruldu. Otomobil hareket etti. Tâkip edilen yol, Bakanlıklar istikametiydi. Evvelâ bir müddet düz gittiler, sonra İmar Bakanlığının bu- lunduğu köşeden sola saptılar ve ana caddeye çıktılar. Chevrolet markalı taksi Bakanlıklar durağını geçip sa- ga kıvrıldığında saatler 15.15'i gös- teriyordu. Hâdise geride bıraktığımız hafta- nın başlarında, salı günü cereyan et- ti. Otomobil İçişleri Bakanlığının ö- nünde durdu. Sağ taraftaki kapıdan ilkin gözlükklü ve düşük omuzlu zat gıktı. Onu terbiyeli tavırlı oarkadaşı tâkip etti. Birlikte ilerleyerek binaya girdiler. O gün başkenti boğucu sı- caklar kasıp kavurmaktaydı. Bu se- beple İçişleri (Bakanlığının iki zi- yaretçisi de son derece hafif giyin- mişlerdi. A. P. nin süper politikacı Genel Başkanıyla, mütemet adamı EMİNSU'cu Şinasi Osmanın İçişleri Bakanlığına yaptıkları heyecanlı zi- yaret böylece başlamış oldu. İki ka- fadar, İçişleri Bakanı Nasır Zeytinoğ- lunun makam odasının bulunduğu ka- ta geldiklerinde (okendilerine (o şöyle bir çekidüzen verdiler ve aralarında bir kere daha müdavele-i oefkarda bulunduktan sonra, kararlarım ver- miş olmalılar ki önce Şinasi Osma, arkadan Ragıp Gümügpala, İçişleri Bakanlığının Hususi Kalem odasına süzüldüler ve durumu Hususi Kalem Müdürüne anlattılar: A. P. adına te- min edilmiş bir randevuya gelmiş- lerdi. Bakan kendilerini bekliyor ol- malıydı. İki eski ordu mensubuna yer gösterildi. Fakat bekleme uzun sür- medi. Bir kaç dakika sonra Gümüş- palanın İçişleri (Bakanınca kabul e- dileceği Hususi Kalem Müdürü tara- fından bildirildi, Emekli General davrandı. Tabii, mütemet Osma da arkasındaydı. Ne yazık ki Bakanın sâdece Gümüşpala ile görüşeceği kendilerine son derece nazik bir şe- kilde bildirilince durum değişti. Gü- müşpala ile Osma birbirlerine baktı- lar. Gümüşpala gayrimemnun bir eda ile Bakanın meşin kaplı kapısını itip girdi. Saat tam 15.30'du. A. P. nin süper politikacı lideri İçişleri Bakanı Nasır Zeytinoğlu ta- 14 Nasır Zeytinoğlu İdeal arkadaşı rafından ayakta karşılandı. Bir müd- det bakıştılar. Sonra Bakan Gümüş- palaya yer gösterdi. Aynı zamanda oturdular ve konuşmağa başladılar. Kapalı kapılar arkasında geçen bu son derece ilginç sohbet hayli uzun sürdü ve Osmanın, Hususi Kalem o- dasında meraktan hayli ter dökme- sine sebep oldu. İhtiyatlı Genel Sek- reter, süper politikacı Başkanının bir pot kırmasından ve bir çuval inciri berbat etmesinden korkuyordu. Bir tertip ve ötesi Aslında bu son derece ilginç sohbe- tin hazırlıkları evvelki (o haftanın ilk yarısında pişirilip kotarılmış ve A. P. nin fikriyatçıları tarafından Gü- müşpalaya bu hususta gerekil tel- kinlerde bulunulmuştu. Nitekim o haftanın sonunda İstanbulda a heyecanlı saatler geçiren bu, D. den müdevver partinin lan yaptıkları bir Genel İdare (Kurulu toplantısında pirincin taşının artık ayıklanması gerektiğini konuşmuşlar ve Genel Başkanın hükümet çevrele- riyle bazı temaslarda bulunmasının faydalı olacağı kanaatine varmışlar- dı. A. P. nin ehliyeti müsellem fikri mekanizması, dişine en uygun Ba- kan olarak İçişleri Bakanı Nasır Zeytinoğlunu seçince, iş, başkente dönmeye ve tedafüi plânın hazırlan- masına kaldı. Gümüşpala ile kurma- yı, soluğu Ankarada aldılar ve Ne- cati bey caddesindeki meşhur Genel Merkezde masama başına oçöküştü- prensibi etrafında top- landı. Yapılacak iş, hükümet çevrele- rine tarizde bulunmak ve A. P. nin başı üzerinde dolaşan belâyı bir an evvel (o uzaklaştırmaktı. > haftanın başındaki pazartesi gün öğleden sonra İçişleri Bakanlığına telefon edildi, Mutemet adam Os- ma, Nasır Zeytinoğludan salı günü saat 15.30 için bir randevu koparın- ca, meselenin güç kısmı halledilmiş sayıldı. Şimdi sıra, Bakanın odasında yapılacak konuşmaya geliyordu. Bu- nun için de süper politikacı Genel Başkan iyice talim ettirildi ve elhak ' başaracağına iman getirildi. Pala Paşa, eski bir ordu mensubu ve İhtilâl Hükümetinin ilk Genel Kur- may Başkanı olması hasebiyle, Nasır Zeytinoğluna karşı partisini savuna- cak ve yapılan ihbarlara, tanzim edilen dosyalara itima edilmemesi gerektiğini oanlatmağa o çalışacaktı. Tabii bu aradaA. P. nin mevhum kudretinden de dem vurulacaktı. Böy- lece kavganın ortasına ortasına gidil- miş oluyordu. İşte, geride kalan haftanın ilk ya- rısındaki salı günü, başkentte, göl- gede 40 dereceyi bulan sıcaklık orta- lığı kasıp kavururken, İçişleri Baka- nının havalandırma tertibatıyla mü- cehhez serin odasında tam bir buçuk saat bu minval üzere sohbet edildi ve sonra karşılıklı iltifat faslı Zeytinoğlu, Gümüşpaladan daha tiyatlı olduğundan pek az konuştu ve sâdece emekli Generalin savun- masını alarak bazı dileklerde bulun- du. İhtilâl idarecileri, A. P. nin ma- rifetlerini yakından tâkip ettikleri için, Bakanın dilek ve temennileri de bir parça kulak çekme mahiyetini taşıdı. Fakat ne de olsa Pala Paga- nın keyfi yerine gelmişti. oNitekim,. Bakanın odasını terkedip, Hususi Kalemde kendisini bekleyen mütemet adamı Osmanın yanına geldiğinde gülümsüyordu. Şinasi Osma, kuman- danının o keyifli olduğunu görünce sevindi. Birlikte dışarıya o çıktılar. Fakat Pala Paganın neşesi dışarıya çıkınca birden sönüverdi. Zira, hiç mi hiç hoşlanmadığı basın mensupla- rı kapının önünde kendisini bekliyor- lardı. Pala Paşa, miyop gözlerim flâşlardan eliyle okorumağa çalışa- rak ilerledi. Sinirlendiği anlaşılıyor- du. Fakat basın mensupları, Pala Pa- şanın huyunu suyunu iyi bildiklerin- den, yolunu kestiler ve sualleri yağ- dırmağa o başladılar, İlk sual içerde neler konuşulduğuna dairdi. Pala ya- Paşa. talimli olduğu için, suali rıda kesip cevabı kondurdu: AKİS, 21 AĞUSTOS 1961