İNÖNÜNÜN Veraseti Eski ve tarihi parti içinde bir ada- mın, İnönünün siyasi varisi olmak için çırpınışları istihfafla ve müs- tehziyane seyrediliyor. Bunun sebe- bi, bahis konusu zatın, Kasım Güle- ğin, böyle bir hevese kapılmak için dahi gerekli kumaşa sahip olmama- sıdır. Ama C.H.P. içinde, İnönünün İsmail Rüştü Aksal veraseti meselesinin, hal yolu iste- yen bir mesele olduğu gerçeği gözden kaçmamalıdır. Bu Kurultayın, muhtemelen, İnönünün siyasi hayat içki- de ve C.H.P. nin başında bulunduğu son Kurultay olduğu göz önünde tu- tuluna eski ve tarihi partinin liderlik dâvası bütün âcil karakteriyle or- taya çıkar. İsmet İnönü, Türkiyenin mukadderatını ellerinde tutan Ur sınıf li- derin son temsilcisidir. Bundan böyle, mazisi kendisini münakaşa edil- mez lider mevkiine geçirtip oturtacak şan ve şerefle dolu bir başka ta- rihi şahsiyetin çıkması son derece şüphelidir. Bir İstiklâl Mücadelesi, İnönü Savaşları, Lozan Barışı ve İkinci Dünya Harbinden Türkiyeyi uzak tutma marifeti her gün tekrarlanan hâdiseler değildir. Siyasi liderler, bileğinin hakkıyla politika sabasında yükselmiş, vasıflarını kabul ettirt- miş kimseler arasından çıkacaktır. Bizde partiler, memleket çapında milli partilerdir. Bir sınıf müca- delesinin ne neticeleridirler, ne de temsilcileri.. Aksine, her tabakadan, her zümreden vatandaşı sinesinde barındırmaktadırlar. Bu hususiyet, İnö nüden sonra C.H.P. nin, taşıyacağı sıfat ne olursa olsun liderliğini yapa- cak politikacının 1 numaralı hususiyetini ortaya koymaktadır. İnönünün siyasi varisi mutlaka toplayıcı, derleyici bir hüviyete sahip olmalı ve şahsı üzerinde münakaşa bulunmamalıdır. İsmail Rüştü Aksalın bu vas- fı taşıması, âdeta en büyük hususiyetinin bu olması C.H.P. için gerçek Ur mutluluktur. Ancak, C.H.P. nin liderliği konusunda İnönünün mirasını omuzları- na aldığında İsmail Rüstü Aksal dahi ağır vazifeyi tek başına kaldırma gücünü kendinde bulamayacaktır. İnönüden sonra C.H.P. lideri "etrafı- na iyi bir ekip toplamış derleyici bir mümtaz şahsiyet" olacaktır. 1961 Kurultayında bu hususun dikkatle göz önünde tutulması ve partinin üst kademesi seçilirken ona göre davranılması lâzımdır. Tarihten gelen prestijle kurulan otoritenin bir rahat tarafı bulundu- ğu muhakkaktır. Elbette bu prestij, siyasi sahada her zaman kâfi değil- dir. Nitekim, prestij sahibi nice şahsiyetin kendilerini en kısa zamanda tüketmiş oldukları yakın tarihin sayfaları karıştırıldığında kolaylıkla görülür. Şimdi, bu tarihi prestij devrinin de sonuna gelmiş bulunuyoruz. Bu, politika hayatımıza şüphesiz daha batık bir veçhe getirecek, siyasi teşekküller şahısların omuzlarında yükselecek yerde şahıslar siyasi te- şekküllerin içinden çıkıp birnici puşua geçeceklerdir. Lider yokluğunun politika hayatımızda sebep olduğu aksaklıklar göz önünde tutulursa me- selenin önemi daha iyi belirir. C.H.P. kendisini İnönüsüz idare etme yolundaki ilk adımını bu Ku- rultayda atacak ve yarın, memleketin 1 numaralı devlet adamı işini biti- rip partinin başından çekildiğinde kimin etrafında toplanmış nasıl bir ekiple yolunda yürümekte devam edeceğini belli edecektir. AKİS, 21 AĞUSTOS 1961 ni bir taktikle çıktılar. Gülek, Ge- nel Sekreterliğe adaylığım koymaya- cak, parti tesanüdü bozulmayacaktı! Ama, Allah rızası için, Gülekle bir kaç arkadaşı da Parti Meclisine a- lınsındı.. Artık, bu kadarı da mı par- tinin en karanlık günlerinde ayağın- da çarık dolaşan, hapislerde yatan -üç gün yatmıştır-, cefaya katlanan, .S., v.S., eski Genel Sekretere lâyık değildi?. Böyle söyleyenler, ellerinde listelerle arzı endam ettiler. cak, bugünkü havadan anlaşı- lan 40 kişilik C. H. P. Meclisinde 10 kişilik kadar bir değişikliğin vuku bulacağıdır. Bunlar da, bir takım kof, boş, hatta tehlikeli şöhretler olacak- tır. Onların yerine, teşkilâtın canlı ve genç elemanları Mecliste yer ala- caklardır. Güleğin, Genel Sekreterlik sava- şında pes etmesi takdirinde 40'lar a- rasına girmesi muhtemeldir. Ancak, taraftarlarından ya bir, ya iki kişi ancak sızabilecektir. Genel Sekreter- likte Aksalın karşısına çıktığı tak- dirde ise, memleketin 1 numaralı par- tisi olan C.H.P. mensuplarının sağdu- yusu onu yerle bir etmeye yetecek ve böylece Gülek efsanesi sönüp gidecek- tir. Gülek meselesinin, Genel Sekre- terlikten istifası hikâyesine ait tafsi- lât verilmesi mecburiyeti dolayısıyla Kurultaya geleceği anlaşılmaktadır. İsmet İnönü İşaret'i o verecek