BALE Ankara Devlet Balesi İleride Ankaranın tarihini yazacak olanlar, Türk cumhuriyetine be- şiklik eden bu yeni başkentin, Ata- türk oraya ayak bastıktan sonra, ne mühim içtimal ve medeni inkılabla- ra da beşiklik ettiğini elbette unut- mıyacaklardır. Kısa -daha kırk yılı bile doldurmayan- bir zaman içinde gerçekleştirilen bu çeşitli Inkılâblar- dan, yarın üzerinde en çok ilgi ve hayranlıkla durulacak olanlardan biri de, şüphesiz, temsil sanatlarında yaratılan, mucizeden farksız, kalkın- ma hamleleri olacaktır. 1908 meşrutiyetini kuranlar, tem- ali ve musiki sanatlarında bir "Da- rülbedayi" ve "Darülelhan" ile Ba- tıya (oulaşabileceğimizi o ummuşlar, bunun için Antoine'i, teşehhüt mik- dan, istanbula getirtmenin yetece- ğini sanmışlardı. . Cumhuriyeti ka- ranlar, bu işin ancak tam teşkilâtlı bir Konservatuvarla ve uzun yıllar çalışmaları düzenleyecek yabancı uz- manlarla mümkün olabileceğini an- lamışlar, müzikte Prof. Paul Hinde- mit, tiyatroda Prof. Cari Ebert, ba- lede Dame Ninette de Valoia gibi bü- yük hocaların rehberliğinden fayda- lanmışlardır. o 1941 de Türk diliyle ve yalnız Türk sanatçılarıyla ilk o- pera temsilini (overebilmiş, 1948 de ilk Devlet Tiyatromuzun perdesini açabilmiş, geçen hafta da Devlet Balesinin ilk temsilini görebilmiş ol- mamızın sırrı buradadır. İlk bale okulumuz 6 Ocak 1948 de istanbulda, Yeşilköyde, İngiliz Kırallık Balesinin kurucusu, bütün dünyada bale öğretim ve eğitiminin sayılı önderlerinden biri olan Dame Ninette de Valois'nın idaresi altında açılmış olduğuna göre, Devlet Bale- sinin onüç yıllık bir geçmişi var, de- mekti, Yeşilköy Bale Okulu 1950 de İstanbuldan Ankaraya nakledil- miş ve Devlet Konservatuvarı bün- yesi içine alınmıştır. Bu yer değiş- tirme, öğretim ve eğitim bakımından hiçbir değişikliğe sebebolmamış, Dev- let Konservatuvarının Bale bölümü halini alan Bale Okulunun çalışma- larını gene Dame Ninette de Valoia düzenlemiş, bu maksatla her yıl memleketimize (ogelerek bir müddet kalmış, bale öğrencilerinin yetiştiril- meleri de, devamlı olarak, kendisinin tavsiye ettiği -Londradaki "Sadler's Wells" balesine mensup- İngiliz öğ- retmenlere tevdi edilmiştir. Opera gibi Bale de Türk gençle- rinin istidatlarını ilk defa denedikle- ri çok çetin bir sanat koluydu, öyle iken çocuklarımızın bu alandaki ta- ze, âdeta bakir kaabiliyetleri, kısa zamanda, bütün mesini mümkün halindeki ilk çalışmalar bile, zaman memleketimizi ziyarete ON yabancı bale üstadlannın emmim takdirlerini kazanmıştı. 1957 de ilk mezunlarla verilen küçük eserlerin uyandırdığı büyük ilgi, bazı opera temsillerinde -bilhassa "Faust" da, "Walpurgis Gecesi"nde- bale sanat- çılarımızın Oogösterdikleri (o başarılar hatırlardadır. Devlet Konservatuvarı Bale bölü- münün 1950 den bu yana, dokuz yıl- lık bir Öğretim (devresinden sonra, verdiği mezunlarla Devlet Operasın- da, dört yıl önce, bir Opera Balesinin temelleri atılabilmiştir. Opera Balesi, her yıl katılan yeni sanatçılarla gün- den güne (o kuvvetlenmekte, o Opera sahnesinde devam eden mesleki ça- lışmalarla da gelişmektedir. lışmaları, 1960 - 61 mevsiminde, İn- giltereden misafir bale uzmanı ola- rak getirilmiş olan Miss Ailne Phi- lips idare etmektedir. Bugün mevcu- du otuzu bulan Opera Balesi, Devlet Balesinin çekirdeği olarak 28 Ocak 1961 de ilk büyük bale temsilini "Coppelia" ile vermiş, bu temsili de Miss Ailne Philips ile, gene İngilte- reden davet edilmiş olan, Miss Ann İnönü Coppelia Balesi sanatkarları ile birlikte Sanatkarlara güven verdi 30 AKİS, 6 ŞUBAT 1961