6 Şubat 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

6 Şubat 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSAT Akıl Durduran Rakkamlar Amerikanın General Motors firması, 1960 yılına alt hesaplarınıilânetmişbulunuyor. 1900 yılınınyılmın «onu üzerinden bir tek ay bile geçmeden bu çapta bir Şirke- tin, bilançosunu umumi efkârın tetkikine sunahlimesin- deld meharet göz kamaştırıcı bir başarıdır. Bu, çalış- ma düzeninin mükemmelliği hakkında bir fikir vermek- tedir. Hele, bilançoyu teşkil eden rakamlar ookundu- gunda takdir hisleri büsbütün artmaktadır. Zaten rak- kamlarıı, adeta dehşete düşmeden okumanın imkânı yok- 1960 yılına ait sa- dolardır. 12 mil- hesapla o 120 General Motors Corporation'm tış tutarı 12 milyar 700 milyon yar 700 milyon dolar! Bu, en basit milyar Türk lirası (Oodemektir. 120 milyar Türk lirası ise Türkiye (oOCumhuriyetinin 1961 yılı için düşündüğü bütçesinin tam 15 mislidir. Firma, bu kor- kunç satışından, daha az korkunç olmayan bir net kâr sağlamıştır. General Motors bir yıl içinde 959 milyon dolar kazanmıştır. Bu, gene kaba bir hesapla 8 milyar Türk lirasının karşılığıdır. Türkiye Cumhuriyetinin bir senelik bütçesindeki rakkam da bundan ibarettir. Eger bütçe denk kapanırsa, Türkiye Cumhuriyetinin hazine- sine 1960 yılında ancak General Motors Corporation'ın kasalarına giren net kazanç miktarında para girecek- tir. Kârin korkunçluğu, rakkamın kabarıklığındadır. Yoksa, görülüyor ki, dünyanın bu en büyük firması, cirosunun sâdece yüzde 8'i kadar bir kâr sağlamakta- dır. Yüzde 100 kazançlara bile dudak büküldüğü Men- deres Türldyesinde olduğu gibi, iş âlemi kararsız Milli Birlik Türkiyesinde de bu nisbet pek çok kimseyi derin derin düşündürecektir. Ama, üzerinde durulması ve daha da derin düşü- nülmesi gereken bir başka nokta vardır. Bu kazanç, Ge- neral Motors'un her hissesine S dolar 35 sentlik bir ge- lir sağlamaktadır. Ancak hissedarlara hisseleri < başına verilen miktar -2 dolardır. Her hissenin 1 dolar 85 sent- lik kârı, işin geliştirilmesi için kullanılacaktır. Yani, bu para yatırıma ayrılacaktır. Böylece, dev firmanın çalışma usulünün iki ana vasfı kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Ciroya nazaran mütevazi bir nisbette kâr ve kazançın üçte birinden fazla kısmım tekrar işe ya- tırma! Ama Amerikan hükümeti, geri kalan gelirin tak. simi sırasında yüzde seksene, hattâ doksana kadar ver- gi almaktadır. General Motors ne kadar gelişirse kazan- cı o nisbette artacak, Amerikan hükümetinin tarhetti- 8$i vergi de aynı derecede kabaracaktır. Bu yüzdendir ki yatırımı sâdece firma değil, devlet de yapmaktadır. Batılı sistem, işte budur. imdi, hâdiseleri Türkiyemiz bakımından gözden geçirecek olursak, şüphesiz üzerinde ilk durulacak nok- ta Amerikanın şartlarıyla Türkiyenin şartları o arasın- da dünyalar kadar fark bulunduğu gerçeğidir. Ama bu şartların hepsinin üstünde başka bir gerçek yatmakta- dır: Memleketlerin kalkınması için, mutlaka yatırım yapmak lâzımdır. Batı cemiyetlerinde bu yatırımları devlet yapar, bu yatırımları özel sektör yapar. Amerika ile Türkiyenin şartları arasındaki fark, işte bu iki ya- tırımın nisbetini tayin eder. Yoksa, eğer batılı kalacak- sak ve Demir Perde gerisinin usullerine (o heveslenmeyi kafamızdan çıkarmışsak, prensip üzerinde bir tartışma dahi bahis konusu olamaz. Diyelim ki Amerikada yatı- 18 rımın yüzde otuzunu devlet yapacaktır da, yüzde yet- mişi özel sektör tarafından deruhte edilecektir, buna mukabil Türkiyede Özel sektörden beklenen yüzde yir- mi yatırımdır, devlet yüzde seksen yatırımı yapmalı- dır. Ele-kalem kâğıt alınır, fikirler ve görüşler -mese- lâ siyasi partilerin iktisât anlayışları göz önünde tutu- larak ve iktidardaki partinin temayülleri ta plâna alı- narak- bu -nisbet tâyini en uygun vekilde yapılır. Ama iktisadımın yeniden kurarken vergi sistemimizi dü- -enlerken bu gidişe 180 derece aykırı bir yol tutmamız aklın alacağı husus olamaz. 12 milyar 700 milyon dolarlık bir cirodan, kâr ola- rak kalan sâdece 959 milyon dolarsa, bunun sebebi masraf diye tanınan sarf mahallerinin tâyininde geniş davranılmasıdır. Ama bu "masraflar, vergiden başka şekillerde Amerikan hayatına intikal etmekte, Ameri- kan cemiyetine ve onun bünyesine sıhhat sağlamakta dır. Bir başka sebep, çalışanlara insanca, ama ameri- kah manasıyla insanca hayat sağlanması, çalışma şartlarının mükemmel hale sokulması, iş yerinde cö mertliğin esas tutulmasıdır. 12 milyar dolarlık ciro sağlayan idarenin başında bulunan zata "Al sana, ayda iki bin dolar.. Bu sana yeter!" denilirse, onun eline ge- çen para bundan ibaret kalırsa, üst tarafını devlet ver- gi diye alırsa hiç kimsede kazanma arzusu kalmaz, ka- zanç cazip olmaktan çıkar. Hisse senedi usulü, batılı cemiyetlerde servetin iyi dağılmasının bir vasıtasıdır. Batı memleketlerindeki büyük firmalara bakınız. Hepsi şirkettir. Bu şirketlerin hisse senetlerinin bâzı eilerde, bâzı ailelerde toplandığı doğrudur. Ama nihayet, hisse senetleri satılabilir ve sa- tan alınabilir. Zaten böyle neviden te rakümlerin kökleri mazidedir. Amerikada bugün çok mürekkep sarfına yol açan bir "dert" vardır. İşçi sendikaları, korkunç miktarda paralara sahiptir. Bu paralan muattal tut- mak bahis konusu olamayacağına göre en kârlı şekilde işletilmesi lâzımdır. En kârlı envestlsman ise, meselâ General Motors gibi emin ve sağlam, iyi gelir sağlayan bir firmanın hisse senetlerinden almaktır. Nitekim işçi sendikaları bu yoldadırlar. Ama, ortaya başka bir me- sele çıkmaktadır. Ya grev hakkı ne olacaktır? Meselâ otomobil işçileri sendikası, parasını General Motors his- selerine yatırmışsa, o firmada çıkacak bir grev ister is- temez hisse senetlerinin kıymetini azaltacak, o yüzden de grev, grevi yapana zarar verecektir! Amerikan ce- miyeti, sınıfların iki elin parmakları gibi birbirine geç- miş olduğu Amerikan cemiyeti işte böyle "tatlı dere- lerle meşguldür. Türkiyenin meselelerini İncelerken, gözlerin dön- mesi gerekli istikamet budur. Kazançlardan yatırım- lara ayrılacak kısımlar üzerinde nisbi vergi muafiyeti nisbetin nün başlıca meselelerinden biridir. Hazır para yiyicileri, gelirlerini har vurup harman savurma meraklıları ile işlerini geliştirme arzusu taşıyan gerçek iş adamları bir tutulursa iki zümrenin birden köküne kibrit suyu ekilir. Ancak, birincileri -parazitler- yok edip, ikincileri -milli gelirin arttırıcıları- teşvik yolu, batıda mevcut- tur ve prensip olarak -tatbikatı kendi ihtiyaçlarımızn uydurarak- bunu kabul etmemiz şarttır. AKİS, 6 ŞUBAT 1961

Bu sayıdan diğer sayfalar: