— Partinin programı ne ola- cak nasıl İdare edüecek?" şeklinde- ki sualine Gümüşpala : "— Vallahi ben bu sorulan ce- vaplandırmağa ruluş hazırlıkları için temaslar ya- pıyorum" şeklinde cevap verdi. İstanbulun orta yeri sinema Fakat, bu arada yeni parti hazırlık- ları ile alâkalı kulisin bir eğlen- celi kısmı da İstanbulda cereyan edi- yordu. Ne var ki bu şehirdeki kulis daha ziyade kulüplere İnhisar etti ve isin ciddiyeti bir parça daha kaybol- du. Hakikaten İstanbuldaki yeni par- ti hikayeleri zaten bir filme konu olacak zenginlikte cereyan ediyordu. Faaliyetin sıklet merkezi haline ge- len İstanbul Kulübü ve daha bir çok mahalde gene toplantılar oaktedildi. Faaliyet daha ziyade başka partiler- den adam ayartmak fikri (üzerinde seyrettiğinden pek semereli olmadı. Bu arada, yeni partililer otura- cak bir yer de aradılar ve en müna- sibi olarak da Taksimdeki Gökçay Hanım 4. katındaki bir o yazıhaneyi seçtiler. Fakat iş, yer bulmakla bit- miyordu. Bu defa bir de neşir organı bulmak zaruretiyle karşı karşıyay- dılar. Bunun için hemen projelere gi- gil de, ışık tutan bir organ olacaktı ve "Hamle" ismini taşıyacaktı. Bunlar omadalyonun bir yüzüy- dü. Fakat bir de öteki yüzü vardı ki, asıl eğlenceli olanı oydu. Bu daha ziyade, kurulmadan parçalanmaya başlayan M.C.P. nin iç işleriyle il- giliydi. M.C.P., doğrusu inanılmaz 'tür hızla fire veren tek parti oldu. Bitirdiğimiz hafta Emin Nihat Sö- zeri, Namık Cemal Martı, Sadi Atik- kan parti işlerinden ellerini etekle- rini çektiler ve bir köşede beklemeğe koyuldular. Beşinci oOmüstafi ise Tevfik Şenocak oldu. BASIN Gazeteler 21 yıldan sonra Mizansen fevkalâde ustalıkla o ha- zırlanmıştı. 73 lük bir ihtiyar, fo- ta muhabirleri deklanşörlere (o basıp flâşları parlatırlarken 1940 o tanberi binbir emek verdiği, türlü engellerle çarpışarak geliştirdiği müessesesin- den dramatik bir tarzda ayrılıyordu. Biri odacı kadın, diğeri klişeci erkek çelimsiz iki yaşlı emektar ah vahlar çekerek gözyaşları dokuyordu. Mü- rettiphane çırakları, ayrılan 73 lük ihtiyarın daha önce topladığı evrak-ı metrukesini yerleştirdiği üç bavulu 1900 modeli gri Dodge otomobilin Ahmet Emin Yalman Poz poz bagajına koydular. 73 lük ihtiyar, üzerinde "Vatan ailesi Ahmet Emin Yalmanın 50. gazetecilik yılını kut- lar" yazılı boyundan biraz daha uzun çekebilmeleri İçin fırsatlar yaratmak amacıyla (oçırpmıyordu. Ağlamağa gayret eden fakat bir türlü muvaf fak olamıyan bir hali vardı. Uğur layanlar arasında eskilerden sâdece iki yazar bluunuyordu. Hâdise geç tiğimiz haftanın başında ( İstanbul basınının toplandığı Cağaloğlu sem- tinde, Molla Fenari Sokağında ce- reyan etti. Yalman, Babıâli ölçüleri- ne güre sabahın köründe 40 dakika kadar suren böyle cafcaflı bir vedaı tesbit ettirmek üzere yan ve foto muhabirleri göndermelerini, bir ev- velki günün gecesi, hatırının ogeçti- ği gazete patronlarından rica etmiş- ti Her şey bir gün önceden başladı. Müessesenin pazartesi günü yapılan fevkalâde Genel Kurul toplantısında* Yalmanın lideri bulunduğu sermaye grupu devrildi ve Vatanda İktidar, 1956 senesindenberi üçüncü defa el I milyon lira sermayeli bir Gazetecilik © Matbaacılık Ane- min Şirketidir. 500 er liralık 2 bin hisse senedi vardır. Hisse senetleri, 52 ortak tarafından Oo paylaşılmıştır. Yalmanın karşısındaki sermaye gru- başında nâşir-edebiyatçı-gaze- tecl Naim Tirali bulunmaktadır. Bir önceki Genel Kurul toplantısında Ti- rali Grupu, ancak 998 rey toplayabi- lerek İdare (Meclisini kıl o payıyla bazı davranışları son zamanlarda bâzı hisse sahiplerini endişeye düşürmüş» tü. Enver Adakanın başkanlığındaki İdare Meclisi, muhaliflerinin Vatan- da barınma İmkânlarını zorlaştırmış- ti. Muhaliflerden dördü o gazeteden uzaklaştırılmış veya çekilmek sO- runda kalmıştı. Meselâ 70 hisse sene- dine sahip Oktay Akbala, onları da kapıdan bırakıp Oo gitmesi şartıyla, hergün yerine haftada sâdece üç gün fıkra yazması noter marifetiyle teb- liğ edilmişti. Eski İdare Meclisi eşiy- le birlikte aşağı yukarı 45 bin lira- luk sermayesi bulunan devamsız fık- ra yazan Özcan Ergüderi neşriyat müşavirliğine getirmiş ve (oo aylığım binden 2,790 liraya çıkarmıştı. oYal- manın aylığı da üçten 4 bine yük- seltilmişti. Ama Akbal 900 lirada çakılıp kalmıştı. Bâbıâlideki son hâ- disede Yalman-Ergüder ikilisinin tu- tumu gazetenin çalışanlar kadrosu- nu muhaliflerin safına itti ve bar- dağı taşıran damla oldu. Talihsizlikler Muhalifler olağanüstü Genel Kurul toplantısı için idare Meclisine müracaat etmişlerdi. Alınan, cevap, "gerektirici sebep" bulunmadığı es- babı mucibesiyle kategorik bir red oldu. Kanuni yollara müracaat mec- buriyetinde kaimdi ve İstanbul Birin- ci Ticaret Mahkemesinden bir ola- ganüstü Genel Kurul toplantısına gidilmesi kararı alındı. Yalman Ira- manın murafaa teşebbüsü de, ken- dileri için ikinci bir talihsizlik oldu. Genel Kurul toplantısında, o ser- maye ekseriyeti, İdare Meclisini is- kat etti ve geçmiş faaliyetlerin' ka- AKİS, 6 ŞUBAT 1961