rikan bilginleri fezaya bir kapsül i- çinde yolladıkları küçük şempanze "Ham'I sağ-salim geri getirmeyi ba- şardılar ve böylece bilinmeyen uzak- lıklara insan göndermek yolunda ö- nemli bir başarı kazandılar. Meselâ, De Gaulle ile Macmillan şimdiye ka- dar kimbilir kaçıncı defa bir araya geldiler ve her seferinde olduğu gibi, gazetecilere her konuda tam bir görüş ve anlayış birliğine vardıklarını söy- ledikleri halde, birbirlerinden gene es- kisi kadar uzak ayrıldılar. Fakat bu olayların hiçbiri dünya efkârının il - gisini Atlantiğin Ortasında durma- dan çember çizen bir Portekiz yol- cu gemisi kadar çekemedi. Geri- de bıraktığımız hafta da bütün du- daklarda tek bir soru vardı: "Santa Maria'dan ne haber? Bilindiği gibi, geçen aynı sonları- na doğru Salazar idaresine karşı a- yaklanan Portekizli isyancıların eli- ne geçen Santa Maria, önce, Afrika- daki bir İspanyol sömürgesi olan An- grolaya doğru yol almaya başlamıştı. Asilerin başı Sinyor- Galvao, peşine düşen Amerikan zırhlılarının gaza- bından korunmak için durmadan de- niz haydudu olmadığını tekrarlıyor, geminin içindeki yolcuları, uğrayaca- $ı ilk tarafsız limana çıkaracağını söylüyordu. Fakat Santa Maria'mn uğrayacağı bu tarafsız liman hangi- si olacaktı? İşte burası bir türlü kes- tirilemiyordu. İşte gemi günlerce bu endişelerle Atlantiğin ortasında yalpalayıp du- rurken, hem de Portekiz ve İspanyol savaş gemilerinin kendi üzerine doğ- ru gelmeye o başladıkları ohaberinin alındığı bir sırada, Sinyor Galvao ve arkadaşlarının aradıkları (o kurtarıcı sığınak ortaya çıkıverdi. Bu, Brezil- yanın Reciffe limanıydı. Galvao'nun Brezilyadaki lideri General Delgado geminin Brezilyaya sığınması (o için Kubitchek idaresi nezdinde bâzı te- şebbüslerde bulunmuş fakat Porte- kizle Brezilya arasındaki münasebet- leri bozmak istemeyen Kubitchek, Santa Mariamn aradığı sığınağı te- min etmeye hiç de istekli görünme- mişti. Aradan iki gün geçmeden ta- lihin sihirli değneği herşeyi odeğişti- riverdi: oKubitchek idaresi Şubatın ilk günü yerini Janlo Ouadros idare- sine bırakınca, Sinyor Galvao'nun eski bir dostu olduğu anlaşılan Ouad- ros, zaten ötedenberi sempatisi olma- dığını gizlemediği Salazar (idaresine dirsek çevirerek, Santa Maria'nın Re- ciffe limanına sığınabileceğini bildir- di. Nitekim, geçen salı sabahı Ouad- ros işe başlarken Santa Maria da, yanında Amerikan donanmasının en modern dört zırhlısı ve bir atom deni- zaltısı olduğu halde, binlerce Brezil- AKİS, 6 ŞUBAT 1961 yalının "Viva!" çığlıkları arasında Reciffe limanına girdi. Ancak Santa Meria Reciffe lima- nına oyanaştıktan ve içindeki 600'ü aşkın yolcuyu sağ-salim karaya bı- raktıktan sonra da, bâzı meseleler çözülmemiş olara!: ortada durmakta devam ediyordu. Evet, Ouadros ida- resi Galve ve arkadaşlarına yalnız Reciffe limanına yanaşmak değil, ay- nı zamanda Brezilyaya sığınmak hak- kı da tanımıştı ama Santa Maria ne olacaktı? Brezilya makamları bu ko- nuda hiçbir açıklama yapmıyorlardı. Sinyor Galvao geminin kurtarılmış Portekiz toprağı kabul edilmesini ve kendine bırakılmasını istiyordu. Ou- adros idaresi Galvao'nun bu isteğini yerine getirecek miydi? Sonra gemi Galvao'ya bırakılsa bile, şu satırla- rın yazıldığı sıralarda Reciffe olima- esiri Fa eralarılfa fe: ML ARİ SİNİ 9 Apartman | DAIRESİ DÜNYADA OLUP BİTENLER nından kırk mil uzakta yolunu bekle- dikleri bildirilen Portekiz ve İspan- yol zırhlılarının elinden nasıl kurtu- lacaktı? Bütün bu sorular kesin olarak ce- vaplandınlamamakla beraber, bun- dan sonrasının Galvao ve arkadaşları için bile büyük bir önemi olmadığı kolayca ( söylenebilir. Çünkü bu işe girişirken Portekizli âsiler Salazarı devirmekten çok, bütün dünya efkâ- rının dikkatini Portekiz üzerine çek- mek istemişlerdir. Şimdi bu amaç fazlasıyla (gerçekleşmiş (bulunuyor. Artık bütün dünya, Portekizde Sala- zar adında gerici bir diktatör olduğu- nu bilmekte ve bu diktatörün, bütün benzerleri gibi, günün birinde kaçı- nılmaz akibete uğrayacağım (düşün- mektedir.