DÜNYADA OLUP BİTENLER allanın La Guaria limanından binmiş ve herşey ondan sonra başlamıştı. Gemideki darbe pazartesi sabahı şa- fakta yapılmıştı. Mürettebatın çoğu yataklarında olduğu için geminin ki- lit noktalarının ele geçirilmesi güç olmamıştı. Yalnız kaptan köprüsün- de nöbet bekleyen üçüncü süvari Jao- a Jose do Nascimento Costa ortalık- ta eli otomatik tabancalı insanlar gö- rünce alarm düdüğüne (davranmış, fakat davranmasıyla kurşunu yeme- si bir olmuştu. Sinyor Costa'nın ya- rası çok ağırdı. Onunla beraber bir de tayfa yaralanmıştı. Silâh sesleriy- le uyanan yolculara gemi hoparlö- ründen konuşan Yüzbaşı Galvao, her- kesin malının ve canının güvenlikte olduğunu bildirmiş, kimsenin telâşa kapılmamasını istemişti. Gemi önce İngiltereye ait Santa Lucia adasına uğrayarak yaralıları bırakacak, son- ra da tarafsız bir limana ulaşıp yol- cuları sağ salim karaya çıkaracaktı. Portekiz oordusu Oo yüzbaşılarından Henrigue Galvao bundan sonrası için bilgi vermiyordu. Orası yalnız kendi- ni ve silâh arkadaşlarını ilgilendiri- yordu. Fakat olaylar geliştikçe u- fak çaplı bir hükümet darbesinin he- yecanı içinde yaşayan yolcular da Yüzbaşı Galvao'nun ne yapmak iste- diğini anlar gibi oldular. Galvao, Santa Lucia adasına uğrayıp yaralı- ları ve onlarla birlikte yola gelme- yen yedi tayfayı karaya çıkardıktan sonra, artık kendi emri altında olan Kaptan Mario Slmoes Mai'ye Santa Lucia ile Martinik adaları arasındaki boğazdan geçerek Oo Afrikaya doğru yol almasını söyledi. Hedef anlaşılı- yordu: Angola... Sao paulo'da bir adam Geminin idaresini ele alır almaz Yüzbaşı Galvao'nun ilk işi Brezil- yada, Sao Paulo'da yaşayan bir ada- nı telsizle aramak oldu. Adamın adı Humberto Delgado'ydu. Portekizli bir hava Generali olan Humberto Delgado iki yıldır Brezilyada sürgün hayatı yaşıyordu. 1958 yılında yapı- lan Portekiz Başkanlık seçimlerine muhalefet adayı olarak katılmış ve sözlerine inanmak gerekirse, seçimi de kazanmıştı. Ancak Salazar'ın yaptığı seçim hileleri sonunda Del- gado kazandığı koltuğa oturabilmek şöyle dursun, ülke dışına kaçmak zorunda bile kalmıştı. Salazar reji- minden kaçan Portekizliler iki yıldır General Humberto Delgado'yu Portfe- kizin meşru Başkanı ilan etmişlerdi. Portekiz oordusu Oo yüzbaşılarından Henrigue Galvao da başka türlü dü- şünmüyor, General Humberto Delga- do'ya yolladığı mesajda olduğu gibi 26 bütün dünya basınına yolladığı mesaj dada Santa Maria'ya Portekizin meşru Devlet Başkanı General Hum- berto Delgado adına el koyduğunu bildiriyordu. Bu iki adamı yakından tanıyanla- rın söylediklerine (o bakılırsa Galvao, General Humberto'ya büyük saygıy- la bağlı bir insandı ve yurt dışına kaçtığı zaman Brezilyaya gelip Ge- neralin yanına yerleşmek istemişti. Halbuki Brezilya Hükümeti Galvao'- ya vize vermekten kaçınmış ve Yüz- başı için Venezüellaya yerleşmekten başka çâre kalmamıştı. Bununla be- raber General Humberto sık sık Ve- nezüellaya giderek Galvao ile görüş- müş ve desteğini hiçbir zaman Yüz- başıdan esirgememişti. Nitekim San- ta Maria'nın Galvao ve arkadaşları- nın eline geçtiğini öğrendikten sonra da bu işin sorumunu üzerine yüklen- mekten kaçınmadı ve Amerikan Hü- kümetine başvurarak bu olayın basit bir deniz haydutluğu değil Salazar idaresinin devrilmesi için hazırlan- mış bir düzenin ilk adımı olduğunu söyleyerek Santa Maria'yı takip eden Amerikan gemilerinin geri çağrılma- sını istedi. $u satırların yazıldığı o sırada Santa Maria Angola'ya doğru yola devam etmektedir. Amerikan Hükü- meti olayın siyasi bir mahiyet taşı- dığını kabul etmiş, geminin içindeki bütün yolcuların, bu arada Amerika- lıların âkibeti ile yakından ilgilendi- ğini saklamamakla beraber, Santa Maria'nın yakalanması için hiçbir te- şebbüse geçmiyeceğini (o açıklamıştır. İngiliz Hükümetinin davranışına ge- lince, başlangıçta bu konuda büyük bir telâş gösteren İngiliz Amiralliği, Avam Kamarasında İşçi milletvekil- lerinin şiddetli hücumlarına uğradık- tan sonra, gemideki yolcuların gü- venliği korunduğu ve geminin rotası değiştirilmediği müddetçe bunun yal- nız Portekizlileri ilgilendiren bir me- sele olduğunu söyleyerek, işe karış- maktan kaçınmayı ouygun görmüş- tür. AKİS, 30 OCAK 1961