kat Santa Maria'nın dümen izine rastlıyamıyorlardı. Bunun başlıca se- bebi, hiç şüphesiz, Portekiz gemisi- nin takip etmeye başladığı yeni ro- tayı bilmemeleriydi. göre Santa Maria asilerin aline geç- tikten sonra Brezilyaya doğru yönel- miş, diğerlerine göre de Afrikaya doğru yol almaya başlamıştı. Bilinen tek şey, Floridada, Port Everglades rıhtımında yolcularım bekleyenlerin elleri böğürlerinde, ortalıkta kaldık- larıydı. Santa Maria'nın peşine düşenlerin en talihlisi bir Amerikan deniz pi- lotu, Teğmen Daniel L. Krauss oldu. Teğmen Krauss Güney Amerika kı- yılarından ümidini kesince bir de Af- rikaya giden yolları denemek istedi ve çarşamba günü, güneş batarken, kendini Santa Maria'nın üzerinde bul- du. Havanın puslu olmasına rağmen Teğmen, gemiyi iyice görebiliyordu. Teğmeni şaşırtan şey, Portekiz ge- misinde olağanüstü hiçbir halin gö- rülmemesiydi. Elli kadar yolcu gemi- nin arka güvertesinde toplanmışlar, Krauss'a el sallıyorlar, o hallerinden çok memnuna benziyorlardı. Ancak Krauss, gemidekilerin Oo keyfini boz- mak pahasına da olsa, aldığı emir gereğince gemiyi yönetenlerle temas kurmak ve gemiyi geri çevirmek Z0- rundaydı. Bunu telsizle Santa Maria'- ya bildirdiği zaman sert bir ses, bo- guk bir İngilizce ile, Teğmen Krauss'a li söyledi: Geri dönmeyeceğiz! Biz hay- dut “değiliz!” DÜNYADA OLUP BİTENLER Salazar'a İlk İhtar Seğmen Krauss'a bu sözleri söyle- yen adam, adım ve kimliğini kim- seden gizlemiyordu: Portekiz ordusu yüzbaşılarından Henrioue Galvao.. Bu isim, gemide isyan çıktığı anlaşıl- dıktan biraz sonra bütün dünyaya yayılmış ve çok geçmeden Kennedy, ya da Krutçef kadir meşhur oluver- mişti. Portekiz ordusu yüzbaşıların- dan Henrlgue Galvao, öyle anlaşılı- yordu ki, Santa Maria'ya Venezuel- lanın La Guaria limanından binmişti. Salazar rejiminin insanlık dışı davra- nışlarından nefret ederek ülke dışına kaçan Portekiz ordusu yüzbaşıların- dan Henrigue Galvao, iki yıldır Vene- zuellada yaşıyor, Portekizi Salazar'ın elinden kurtaracağı günlerin hayaliy- le. İki yıldır, sürgünde çile dolduru- yordu. Galvao'yu yakından tanıyan- larını söylediklerine bakılırsa, Porte- kiz ordusunun sürgündeki Yüzbaşısı iki yıl içinde boş durmamış, kendi gibi ülke dışına kaçan arkadaşlarını toplayarak Portekiz! Salazar'ın elin- den kurtarmak için bir sürü düzen hazırlamıştı. Şimdi bu düzenlerin ilk adımının, eline bir gemi geçirmek ol- duğu anlaşılıyordu. La Guaria'dan bindiği gemiyi yetmiş kadar arkada- şının yardımıyla ele geçiren Galvao, salı günü geminin telsizinden bütün dünya basınına yolladığı bir mesaj- da, kendisinin basit bir deniz haydu- du olmadığını belirttikten sonra şöy- le diyordu: "Gayemiz memleketimizi kurtarmak, Portekizde temsili de- mokratik sistemi yeniden kurmaktır. Bu gemiyi vatanımın kurtarılmış bir parçan saymaktayım. Bütün dünya- nın donanmaları karşımıza çıksa bile asla teslim olmıyacağız ve durmıya- cağız. Bu gemiyi en ilkel medeni hak- lardan bile mahrum, zalim bir sefa- let İçinde kıvranan zavallı Portekiz- lileri baskı altında tutan iğrenç dik- tatörlüğe karşı doğan vatanseverlik duygularıyla ele geçirdik." Tabii maksat, gemiyi zaptedip, bu gemiyle Portekizi işgal etmek de- güdi. Teşebbüsün gayesi, dünyanın dikkat nazarım (böylesine gösterişli bir hareketle Salazar Portekizine çekmekti. Nitekim, Fidel Castro da ihtilâl yıllarında bu neviden hareket ler yapmış, adamlarına havada uçak- lar zaptettirmişti. O hâdiseleri öğre- nenler Kübada bir Batista diktatorya sı bulunduğunu duymuşlar hatırlamışlardı. (o Bitirdiğimiz Santa Maria hâdisesi Portekizde bir Salazar diktatoryasının mevcudiye- tini gözler önüne serdi. Gerçekten, isyan sırasında gemi- de olup biten herşey, Galvao ve arka- daşlarının bu işi haydutluk için de- gil, siyasi bir gayeye ulaşmak için yaptıklarını açıkça ortaya koyuyor- du. Santa Maria bu ayın ortalarında Lizbondan kalkarak Lâtin Amerika- ya yönelmiş, geçen cumartesi günü Hollandanın Batı Hint Adalarındaki Curacao limanına uğramıştı. Galvao'- nun arkadaşlarından bir kısmının ge- miye Curacao'dan bindikleri anlaşılı- yordu. Galvao, Santa Maria'ya, ge- minin pazar sabahı uğradığı Venezu- AKİS, 30 OCAK 1961 M şhur Santa Maria transatlantiği XX. Asrın içinde bir korsanlık macerası