Yalçına daha orijinal bir isim buldu- gunu ve iktidara gelebilmek için bu- nun pek faydalı bir parti adı olduğu- nu söyleyince dehşetengiz başyazar merakla adın ne olduğunu sordu. Basın mensubu ciddiyetine zerre ka- dar halel getirmeden: o , Müslüman Sosyalist Partisi" dedi. Sonra, güldüğünü göstermemek için veya ayıbolmasın diye başını çe- virdi. Gene gülüşüldü. Kurucular pek fazla bir şey söylemeğe taraftar gö- rünmüyorlardı. Basın mensupları mü saade istediler ve ayrıldılar. Gazete- cilerin zihinlerini kurcalayan muam- ma gene çözülmemiş, partinin adının ne alacağı gene tam manasıyla anla” şılamamıştı. Ama üzülmediler. Son haftalarda cereyan eden bu polisiye roman misali parti kurma oyununa alışmışlardı. Yeni perdeler Oyunun başka bir perdesi yani Mec- lis binasında geçti. O gün komis- Diyor asıl durulması lüzumuna inandığımız ve bundan sonra- ki mücadelelerde hâkim olmasını istediğimiz meselele- ri anlatmak istiyorum. Bu meseleler ekonomik ve sos- memleket bünyesini verdiğimiz yenilikleri, müz esasları programımıza almış bulunmaktayız." yal meselelerdir. Bu bakımdan getirmeğe karar "— 1961 inkılâp rejiminin ilk gününden bahtiyarım. Esasen Bakanlıktan ayrılmış olmakla, bizden son- ra ayni vazifeyi deruhte edecek insanların mutlaka bi- zim benimsediğimiz esasların ve görüşlerin dışında ha- reket etmemeleri icap edeceği gibi bir anlayışa kendi- hususlarda elbet- te fikir ihtilâfı olabilir. Ansa bundan böyle vazife ala- cak insanların sâdece memleket hay ma düşündükleri- mizi kaptırmamamız lâzımda. Bâzı ne emin bulunmaktayım. Bütçeyi görüp tetkik ettikten sonra üzerinde du- rulacak taraflar bulunursa şüphesiz bu istikametteki düşüncelerimizi de ortaya koyacağız. "— Kurulacak yeni partinin düşünüyorsunuz" henüz, nihai karara varmış değiliz." AKİS, 30 OCAK 1961 Bütçesi hakkında fikirleriniz nedir?" — Bütçeyi tetkik etmeğe henüz fırsat bulmuş de- ğilim. Bu yüzden bütçenin umumi karakteri hakkında şu anda her hangi bir mütalâa serdi için kendimi hazır- lıklı saymamaktayım. Yalnız Bütçenin, Maliye Bakanı arkadaşım tarafından umumi efkâra takdimi sırasında beri benimsenmiş bu- lunan "İstikrar içinde Gelişme" prensibine uygun bir şekilde hazırlanmış ve bağlanmış olduğunu duymakla adının ne olacağın yon seçimleri yapılmıştı. Alican tas- nif heyetindeydi. Hazır bulunmak ü- zere Meclisteki yerinden kalktı ve sa- londaki ikinci kapıdan çıkmağa ha- zırlandı. Bu sırada etrafını gazeteci- ler sardı vs ak saçlı maliyeciyi ye- ni partiyle ilgili sual yağmuruna tut- tular. Gazeteciler yetişmiyormuş gi- bi gruba C.H.P. Temsilcilerinden Tu- ran Güneş de katılmış vs eski takım arkadaşına takılmağa başlamıştı. Gü neş gülümseyerek: "— Alican, işler nasıl? Hazırlık Var mı? Yeni parti hakkında hiç bir şey duymuyoruz birader" dedi. lican ağzından çıkan kelimeleri teker teker duyurmak istiyormuş gi- bi, ağır ağır vs biraz da istihzayla cevap verdi: — Vallahi, arkadaşlar tüzük ve program üzerinde o çalışıyorlarmış. Benim de haberim sizler kadar" Güneş hafif bir kahkaha attı vs: — Allah Allah!.. Yahu, kime sor- sak aynı şeyi söylüyor. Acaba işi pi- ki düşündüğü- — Arkadaşların fikirleri daha çok Hür Demokrat Parti ismi Üzerinde birleşir gözükmektedir. Mamafih, YURTTA OLUP BİTENLER şirip kotaran kim ?" dedi. Alican, Güneşin kahkahasına si- garasından bir nefes çekip, kafasını ağır ağır sallamakla -Alicanın kafa- sını hızlı salladığı vâki değildir- ce- vap verdi. Ancak Güneş sorulardan bıkmış görünmedi. Devam etti — Gene iş bize düştü, çocuklar. Misi, partinin adı ne olacak?" ican sigarasından aldığı nefesi ağır ağır dışarı çıkardı. Başım hafif- çe yana eğerek: "— Bir kere içinde Hür olacak. Eh, Demokrat kelimesinden de za- rar gelmez" diye cevap verdi Bir gazeteci büyük bir telâşla: "— Yâni Hür Demokrat Parti mi olacak, demek istiyorsunuz?" diye sordu. Alican gene ağır ağır başım sal- ladı ve gülümsedi: yle görünüyor" dedi , Bu sırada C.H.P. Genel Sekreteri Ismail Rüştü Aksal görünmüş ve grubun arasına karışmıştı. Üzerinde Ekrem Alican