hırlar. Dar bütçeli filmler yabancı memleketlerde genel olarak sanatına yeni değerler dır. Türkiyede ise dar ve küçük sermayeli ortaklık, az pa- rayla büyük vurgun yapmanın yolu diye kullanılmıştır. Eski iktidarın kredi musluklarını alabildiğine açtı- ğı uzun yıllar boyunca birçok şirket bu yoldan zengin olmuştur. Ancak, daha sonraki tutum bu kapının as da olsa kapanmasına yol Bununla berabe şirketler gibi, büyük şirketlerin bir kısmı da "ar" ile "kâr" * arasındaki ince hattı pek de iz. ili; değiller- dir. Yapılan büyük yatırımlar yer yer fuzuli bir israf olmaktan öteye geçmemiş, buna karşılık en lüzum- lu işler bazan masraf olur diye ya- pılmamıştır. Bir mahalle bakkalının küçük hesaplarının pek de üstüne çıkamıyan prodüktörler, yerli sine- mamızın bugünkü halinden iyice so- rumludurlar. Prodüktörlerin (oObugünkü derdi, yarıda kalmış olan filmlerine tekrar devam etme imkânını bulamamala- rıdır. 27 Nisan olaylarından sonra ilân edilen Örfi İdare, beş kişiden büyük toplulukların bir araya gel- mesini yasak ettiğinden yılan şu sıralarda bütün dünyada iş- ler hararetle devam ederken, Türki- yede faaliyete yeniden pre ması filmciler için oldukça ağır bir darbe sayılabilir. Alabileceği, “kredi. nin haddini bilmiyen şirketler, film- lerinin bundan sonrası için nasıl bir mail politika takibedeceklerini bile- memektedirler. Sinemaya devlet yardımı Girdiğimiz yeni devrede Türk sine- nın hürriyet, öğretim, yeni Ur si sinemacı kadrosu (yetiştirilmesi gibi meseleleri halledilmeği o bekler- ir Sinema Kanununa duyulan ihtiyaç da kendini gittikçe daha ar duyurmaktadır. o Filmcilerimi- filmcilik işlerimizi bir düzene ko- yacak olan böyle bir kanun ayni za- manda sinema sanatının ilerlemesi için devletin o yapabileceği yardımın da mahiyetini ortaya koyacaktır. Hiç bir zaman kendi başına yeni de- nemelere girişmeleri, (o yapılagelenin dışına çıkmaları obeklenemiyecek o- lan prodüktörler ancak iyi filmlerin, sanat bakımından önemli eserlerin devletçe mali balmdiln desteklen- mesi halinde bu tutumlarını değişti- rebilirler. Bugün İngiltere, Fransa, İtalya gibi devletler değerli filmleri mali yardımla, vergi ( indirimleriyle korumaktadırlar. 36 en, 5 P Transfer Sözde amatörlük İY R haftanın başlarında 14- ında bir çocuk elindeki ei bir gazeteyi babasına . şöyle ie ii "Babacığım, e bir şey s0 Son günlerde mizBİe- lerin spor © Sahifelerinde sık sık yazı- lan bir şeye aklım takıldı. Bir fut- bolcu hem 40 bin lira alır, hem de amatör olur mu? Hakikaten bu sual sadece küçük spor meraklısının değil, binlerce spor- severin zihinlerine o takılıp kalmıştı. Son senelerde transfer hâdiselerim gazetelerden takip etmekte olanlar "amatörlük" ve "profesyonellik" ke- limelerinin bir türlü izahım yapamı- yorlardı. Onlarca amatör sporcu hiç- bir maddi menfaat karşılığı olmadan spor yapan kimse idi. Sporu para kar- şılığı o yapanın amatörlüğü kalkar sporu meslek edinmiş “profesyonel sporcu" sınıfına giderdi Dünyama her yerinde bu böyle idi. İkisinin or- tası diye bir şey yo Halbuki, bizim gazetelerimizin spor sayfalın hu mevzuda hayli en- teresan berer le dolu idi. Hemen her biri Avrupa basınında "garip o- laylar" sütunlarında yer alacak de- recede ilgi çekiciydi. Meselâ "İzmir- sporlu Güvene amatör kalman şar- tiyle 40 bin lira verilecek!..." yine meselâ "Feriköylü Samim Galatasa- rayla 25 bin liraya anlaştı. Genç fut- bolcu amatör kalacak ve olimpiyatla- ra katılacak!.. ve bir başkasında "Cenap, amatör olarak G. Sarayla mukavele yaptı. Kendisine 2 yıl için UR 35 bin lira verilecek!..." vs. vs.. Bu enteresan başlıklardan daha düzüne- lerle sıralamak mümkündü. Bu nasıl oluyordu? Teşkilâtın, olimpiyat ko- mitesinin yıllardır süren sessizliğinin sebebi ne idi?... Akıl, sır erdirileme- yen şey asıl bu idi. Olimpiyat yı Her dört — EE bir yapılmakta olan Olimpi cuların adeta spor için yapanlar, buralarda en te- miz ve asil hislerle yarışır, mücade- le eder, kazanır veya kaybederler. Ancak Olimpiyat Oyunlarından önce, açılış sırasında yapılması mu- tad olan bir tören vardır. "Amatör- lük yemini"... e pori v binlere seyircinin ön "Bugün kadar örlük talimi İhlal simediklerine, para ve hiçbir maddi faat temin etmediklerine, oyun- lar mh tam bir amatörlük ruh ve asaleti içinde sportmence müca- Gi e v.s. v.s." dair ye- Sa gm akılla- rına hak olarak şöyle bir sual gele- cekti "Olimpiyatlara katılacak o- lan ll milli futbol takımımızda yer alacak bu nl rn fut- bolcularımız amatö sıl katılabileceklerdir.? b : ği demirperde gerisi (o memleketleri sporcuları bu yemini etmekte belki zorluk oçekmeyeceklerdir ama, ye- minin mânasına inanmış gençleri- miz için bu iş herhalde kolay olma- yacaktır. T.C. ZİRAAT BANKASI Kuruluş tarihi : TL. Sermayesi : 1863 750.000.000 Yurdun her tarafında sayın müşterilerinin emrindedir. T. C Ziraat Bankası Şube ve Ajansları aynı zamanda BAŞAK SİGORTA nın da acenteleridir. Tasarruf hesapları için en dolgun ve zengin para ikramiyeleri. Vadelilerde her 50, vadesizlerde her 100 lira için ayrı bir kur'a numaran verilir ve bu numaralar keşidelerden 5 gün evvel öğrenilebilir.