DÜNYADA OLUP BİTENLER Kıbrıs Beklenmedik çıkış Geçen haftanın başında Ve Ankaraya gelen Kıbrıs Tü zetelerinden "Halkın Sesi"ni di in hayretten donakaldılar. 17 i ran tarihli "Halkın Sesi" gazetesinin Dr. Küçükün gazetesidir- 1. sayfa- ü a "Damdan Düşer Gibi" başlığı ve "Patavatsız" imzasıyla bir yazı vardı. Yazı "Katil" diye in Yazıda aynen şöyle deniyordu: "Dünkü yazımda koltuk, makam ve para hırsı ile, Türk Milletinin ru- ftu mesabesinde olan Üniversitelilere, hürriyet istedikleri için ateş açtıran- lara ne gibi bir isim verilebileceğini sormuş, bunu tahmin etmenin biraz zor olduğunu yazmıştım Türk Milleti Bayarlara, Mende- reslere, Namık Gediklere kara top- rağın değil, cehennem alevlerinin bile alınlarından şu kara erdi "Kardeş Katili!" Hayatta lâyık oldukları rütbeyi aldılar. Bu öyle bir menfur rütbedir ki, sahiplerini millet de, tarih de ebe- diyete kadar lanetle anacaktır." Doğrusu istenirse, hiç k Dr. Küçükten böy le bi r hareket “beklemi: yordu. Dr. maatinin resmen tanınmış lideri, sonra da se- çilmiş Cumhurbaşkanı (Yardımcısı olarak, elbette ki, Türkiye Cumhuri- yetinin milletlerarası münasebetleri- ni idare eden Hükümet ile yakın mü- nasebetler kurmak zorundaydı. An- cak, kurulması Kadr Türklüğünün menfaati icabı o yakınlık, bir- çok hallerde nil vi bağlılık ve gay- retkeşlik halini almıştı. Sırf bu se- bebten dolayı, Cumhurbaşkanı Yar- dımcılığı seçimlerini, hele İngiltere de yapılan müzakerelerin son safha- iptal ettirip lebilecek en son şeydi. Geçen haftanın sonunda Devlet Başkanı Orgeneral Cemal Gürselin dediği gibi Türkler arasında değişik m li ku- rulması da doğru olmayacaktı. Ayrı bir siyasi parti kurmak için harekete geçen Dr. İhsan Alinin de Kıbrıs Türk Cemaati arasında Dr. Küçük kadar düşmanı vardı. Hakkında hayli dedi- kodu yapılıyordu. Hiç şüphesiz, mil- liyetçilik oumdesine ve Anavatana bağlı kalmak, Rumlarla asla işbirli- sadece Cemaat İçi- lif Türk partilerinin kurulması o bir AKİS, 30 Haziran 1960 Fazıl Küçük "Vay benim köse sakalım" gün gerçekleşecekti. Ama, bunun za- manı henüz gelmemişti. Evvelâ, Türk şahsiyetleri birbirleri ile efeliiiğe sİ- yasi mücadele yapmak yerine en ba- yağı dedikoduları yaymak usülünden vazgeçmeli ve siyasi hava berraklık kazanmalıydı. İkincisi, Kıbrıs daha bağımsız bile olmamıştı. Kıbrıs oba- gımsız olduktan sonra, Cemaa- tinin tavrı ne olacaktı? Rumların E- nosis idealini kalplerinden tamamen çıkartmadıkları muhakkaktı. Herhal- de, Rumlar türlü sinsi yollardan Türkleri Kıbrıstan yavaş yavaş uzak- laştırmak için türlü desiselere başvu- racaklardı. Bağımsız Kıbrıs Cumhuri- yeti içinde, Türk Cemaati Rumlar karşısında bir bütün olarak bulun- mak zorundaydı. Bu bütünü bozma- dan hareket edebilecek başka bir si- yasi partinin ise kimin tarafından kurulabileceği belli değildi. Bu ara- da Dr. Küçük ile bazı arkadaşlarının Cemaat içinde baskı metodları kul- landıkları ve totaliter liderlik mef- humuna yakışır propagandalar yap- tıkları da bilinen bir şeydi. Türklerin farklı siyasi partiler erkense, uhtaç olunan birliği bo- tehlikeydi. Bu sebeblerle şimdilik siyasi partilerin henüz düşünülemezdi. Ancak, Cema- atin kendi iç meselelerini hür bir şe- kilde fakat efendice halletmesi Ve liderini, münakaşa ve hattâ Anava- tanın dahi müdahalesi olmaksızın, kendi kendisine serbestçe seçmesi zaruri ydı Bu suretle Dr. Küçük, hayatının belki de en büyük şansını elde etmiş oluyordu. Eski dostlarına taan etme- den Anavatandaki İnkılâbın ruhuna uygun olarak, Kıbrıs Türk Cemaati içinde tatbik ettiği diktatörlük usül- lerini bir tarafa bırakıp o vaziyetini pek âlâ düzeltebilirdi. Ne de olsa, Doktorun Kibrit dâvasında büyük hizmetleri vardı. Bu hizmetleri ha- gere maatinde muhakkak ki bulunacakta Doktor, bir az teenni ve ölçü göster- se, mesele halledilebilirdi. Devrilen yeni çamlar Fakat, Dr. Küçük bu teenni ve öl- çüyü göstermekten mahrum ol- duğunu, işte o meşhur fıkranın ya- yınlanmasına izin vermekle gösterdi. herkes Dr. sayısında ni sütunda Dileriz" başlıklı yazı okuyanları küp- lere bindirdi Yazı şuydu: "Dünkü sayımızda "Patavatsız" sütununda çıkan "Kâtil" başlığı al- tındaki yazı ile ta olan işçilere bir kapalı zarf içer- sinde "Dr. Küçükten elmişt mutlaka dizilmesi zaruridir" diyerek gazetede çıkan yazıyı (o bırakıp git- mişlerdir. suretle yasa, mesul olmayan birisi tarafından dizilmiş ve görüldü- gü mi tashihe bile ogönderilme- miştir adalet huzurunda suçlan fab. "edilmeyenlere bu tarzda ida- reyi kelâma hiçbir kimsenin hakkı olmadığım bildiririz. Tarafsız bir si- yaset takip eden "Halkın Sesi" ma- alesef li. tarafından tir tuzağa düşürülmüştü Bu kurnazca hareket karşısında ailesi üzüntülerini belirtir; bu yazıyı hiçbir suretle tasvip etmediğini açık- ar." Aman efendim aman! Katillere; "Katil" diyen bir yazı Dr. Küçükün kendi gazetesinde çıkmış da, Dokto- run bundan haberi olmamışmış! Ka- 27