YURTTA OLUP BİTENLER darını şaşkına çevirdi. Bu sırada İs- tanbul C.H.P. İl Gençlik Kolu harıl harıl nutuk ve demeç teksir ediyor, İnönünün söylediği her sözü -o Ssıra- da bütün kahramanlar söz hakkım sadece İnönüye o bırakmışlardı ya..- millete duyuruyordu. C.H.P. Gençlik Kolu propaganda komitesi başkanı Murteza Çelikel, İl idare kurulundan Haydar Zengin, Ayhan Toraman, Nu- ral Vural, Nuri Yazıcı, Erol Ünal, A- li Seden, Hukuk Fakültesi asistanla- rından Alp Kuran hemen her gün bi yerde toplanıyor, vaziyeti görüşü- yorlardı. Bu sırada teksir faaliyeti genişlemiş, bütün aydınlar harekete katılmışlardı. O tarihlerde İstanbu- lini hemen her köşesinde makineler çalışıyor, resmi dairelerde, okullarda dahi İnönünün demeçleri ordu. Genç Halkçılar Grubu evvela -Tüneldeki oyazıhanesinde nelerde toplanılmaya başlandı. Birara Vefa bozacısına dahi gidildi. Bu arar da C.H.P. İl Gençlik Kolunun eski başkanı Yüksel Günay bir çok genci alıp Pendikte ıssız bir eve kapamış, onların iaşelerini de temin ederek nutuk çoğaltmalarını sağlamıştı. Gençler beyanname bastırmak için matbaa aramışlar, fakat bulamamış- lardı. Bu maksatla ekipler Edirne ve Balıkesire dahi gönderilmiştir. O es- nada beyanname basanlarla dağıtan- lar hakkındaki meşhur tebliğ çıktı- ğından hiç bir matbaacı bu ise yanaş- mıyordu. Bunun üzerine gene eski teksir makinelerine dönüldü. Masraf- ların büyük bir kısmını Şişli teşki- lâtından Hilmi Günbeyaz karşılıyor- du. Gençler son olarak ıstampayla be- yazdırıp bunları dağıttılar. O günlerde İstan- bul, büyük olduğundan Ankaradaki gibi nümayişlere sahne alamıyor, fa- kat yeraltı faaliyeti bütün devam ediyordu. Nitekim 19 Mayıs günü, tevkif edileceklerini bile bile, Ali Beden ve arkadaşları gidip Tak- sim âbidesine çelenk koydular. Hem de bir sıra dahilinde.. Gençler 27 Ma- yıs için de bir büyük nümayiş hazır- ladılar. Beyoğlunun iki sinemasından iki bin liralık bilet aldılar, bunu da- ğıttılar. Gençler bu biletlerle sinema- lara girecekler, çıkışta (Beyoğlunda nümayişe başlayacaklardı. Fakat ay- nı gün için Ordu başka ve "daha bü- yük Çapta" bir eğlence tertiplemiş- ti İhtilâl, nüvesini C li genç- lerin teşkil ettiği, fakat kısa zaman- landırdı. nin manevi desteğini, İşte gençlerin bu faaliyeti- o karanlık 20 Ali Sohtorih || İtidal unsuru günlerde İstanbulda Şahap Gürler yapıyordu. Bir askerin hikayesi e Gürler 1886 yılında e doğ Babası Osman Nuri bir subaydı. Ailesinin tek o- lan küçük Şahap ilk tahsilini Edir- nenin meşhur bir mahalle mektebi olan Karabulut ilkokulunda (yaptı. Fakat ailesinden gelen bir sevgi onu askerliğe itiyordu. Şahap bir askeri okula girdi ve üç sene orada okudu. Üçüncü yılın sonunda babası onu İs- tanbula getirdi. Niyeti Galatasaraya sokmaktı. Buna genç Şahap şiddetle itiraz etti. Mutlaka asker olacaktı. Babası tam Şahabı Galatasaraya yazdırıyordu ki Şahap İstanbuldan kaçtı ve Edirneye dönerek (askeri idadiye yazıldı. İki yıl orada okudu, İstanbula giderek Kuleliden mezun oldu. Daha sonra a Topçu Mühendishanesine girdi. senelik (o tahsili birincilikle en Gürlerin sınıf arkadaşları Orgeneral Aksalur, Orgeneral Tuğsavul, Orge- güç, Orgeneral Tunaboylu ve halen Yassıadaya sevkedilmek ü- zere aranan Nazmi Ataçdır. 1914'de Topçu Harbiyesini bitiren (Şahap Gürler zabit vekili rütbesiyle (oOönce a sonra Ça- başladı. Çanakkaleden Filistine gönderildi. Osmanlı İmparatorluğunun mağlübi- yetine orada şahit oldu. Dönüşte, ar- kadaşı Fevzi Mengüçle birlikte Yeni Cami önündeki bir eskiciden iki li- raya birer sivil elbise aldılar ve Ana- duiuya geçtiler. Gürler evvelâ, üsteğ- men rütbesiyle Genel Kurmay Hare- ket şubesine getirildi. İstiklâl sava- -1ı sırasında Kurmay stajım yaparak yüzbaşı oldu. Gürler İstiklâl Harbinden sonra Yıldızdaki Akademiyi iki senede bi- tirdi. Bir müddet Milli Emniyet Hiz- metinde çalıştı. 1934'te yarbaydı vs Konyadaydı. Oradan Burdur Topçu Alay Komutanlığına getirildi. Burdu- run Jandarma Komutanının Emel adında bir genç kızı vardı. Gürler, ugünkü eşiyle orada evlendi. Gene- ralliği 1940'da aldı. İkinci Dünya Harbinin en karanlık günlerinde Kars komutanıydı. Bir yandan eşi oOEmel Gürler, diğer taraftan askerliğini orada yapan şair Behçet Kemal Çağ- lar Şahap Gürlerin direktifleriyle halkın moralini yüksek tutmak için çok çalıştılar. Piyesler (o oynanıyor, şiirler söyleniyordu. böylece atlatıldı. Gürler şarkta fasılasız yedi sene kaldıktan sonra Çatalcaya nak- ledildi. 1946'da Korgeneraldi. 1951'de Orgeneral oldu. O sırada Genci Kur- may ikinci başkanlığına getirildi. Bu sıralarda D. P. sapıtmaya Atatürk inkılaplarından tâvizler ver- meye başlamıştı. Ateşli bir inkılapçı olan Emel Gürler her yerde iktidarın bu tutumunu şiddetle tenkit ediyor- du. Hükümet, Samet Ağaoğlu vası- tasıyla Gürlerden eşiyle aynı fikirde olup olmadığını sordu. Gürler, büyük bir açıkkalplilikle karısının, fikirleri- nin kendi fikirleri olduğunu, D. P. nin hatalı yolda bulunduğunu, buna düzeltmesi gerektiğini söyledi. D. P. hatalı yolunu değiştirmedi ama 1952'de Orgenerali, henüz 56 yaşın- dayken emekliye sevketti. Bunun üzerine Şahap Gürler inandığı fikir- leri temsil eden C.H e katıldı ve tam yedi yıl, eşiyle birlikte mücadele etti. Ama bu mücadelenin en tatlı devresi 28 Nisan-27 Mayıs arası ol- Başarının mükâfata Bu haftanın başında Ankarada C. H. P. nin mesul çevrelerinde Şa- hap Gürlerin İstanbul ü başkanlığına tayini bekleniyordu. İstanbul teşki- lâtı Genel Merkeze bu yolda bir mü- racaat yapmıştı. Orgeneralin İstan- bulda C. H. P. nin mukadderatını eli- ne alması iyi > Eski il idare kurulundan olup ta 28 Nisan -27 Mayıs devresinde isdeyüldan bırakacaklar, Gürlerin etrafında eni eski bütün Halkçılar İstanbulda partilerini ikti- hazırlamanın Oo çalışmalarına başlayacaklardı. AKİS, 30 HAZİRAN 1960