Sille Barajı Konyalılara, tebessümler arasında, hur sabıklardan Him- met e hatırlatıyordu. ç nehrinin her yıl verdiği za- ri önlemek maksadıyla hudutta Yunanlılarla müştereken yapılan sed nında yürütüleme- , Yunanlılar programa göre karşı sahildeki tesisleri tamam- lamışlardı. İlkbaharda gelen taşkın suları da bizim yarım kalan toprak seddimizi, hattâ bazı inşaat makina- larını önüne katıp götürmüştü. Bu Mi birkaç milyonluk zarar ol- uştu Milyarlık yatırımlar D nin orta çaptaki ihalelerinde görülen başarısızlıklar büyük ihalelerin çalışma daha hızlı sayılırdı. Ama madalyonun bir de tersi va rdi. İş endazeye o vurulunca arşının kaç karış olduğu daha ilk an- da görülüyordu Bir kere inşaata esas teşkil eden projelerin çok aceleye getirildiği ve son maliyetleri, ilk tahminlerin 3 ila 4.5 katım aşmıştı (Tablo : 1). Sabık ik- tidarın Bayındırlık Bakanı Tevfik İ- leri bütçe konuşmasında bunların se- bebini 4 Ağustos 1958 kararlarına ve ViZ kısımlarım teşkil eden dış finans- man 4 Ağustostan evvelki primsiz kura irca edilse bile yine de ilk tah- minlere göre 2,5 ilâ 3 misli artış var- dı. O halde işin içinde bir "çapanoğ- lu" vardı, Tevfik İlerinin de söylediği gibi aksaklık herhalde işlerin "te- melinde" idi Aksayan taraf ihalelerin şeklinde ve tatbikatın kontrolünda aranma- lıydı. İhaleler * fix" -mali- yet * sabit yüzdesi- ousülüne göre yapıldığı için, müteahhit firma maliyeti arttıracak fırsatlar yarata- rak kârını çoğaltmağa çalışıyordu. Bunu önlemesi gereken kontrol teş- kilâtı ise, görünüşte idarenin emrin- de olmakla beraber nihayet o da ya- bancı bir müşavir mühendislik firma- sıydı. Son sözü söylemek durumun- daki resmi teşkilât ise sesini çıkara- fanlı Barajı inşaatını gören işten an- layan kimseler, yapılan israf, ve mü- kerrer işler karşısında şaşırıp kalı- yorlardı. Şantiye binaları masrafına dahil edilen site ve 25 milyon lira harcanm a gövdesine yerleştirilen kayalar yeri- ne konulduktan sonra yıkanıyor, ba- rajın dibinde biriken sular da, dostlar alışverişte görsün kabilinden, tekrar pompalarla dışan atılıyordu. Halbu- ki yıkama işinin kayalar yerlerine yerleştirilmeden yapılması gerekirdi. Hulâsa, maliyeti yükseltecek her ter- tibat iyi çalışıyor, fakat tasarruf ke- limesi ağza bile alınmıyordu. Ya müşavir firmanın bu hizmetlerine karşılık dört baraj için 55 milyon liradan fazla ücret Öden- mişti. Bunun 40 milyonu dövizdi! Hâlbuki, Bayındırlık Bakanlığının mühendislik ohizmetlerine alt resmi TABLO — I. Büyük Barajlardaki Maliyet Bedellerinin İlk Keşiflere Nisbette Artışı 1955 teki Son keşif Maliyet Baran ad k keşif Gmilyon TL) Top. maliyet | artışı arajın adı | bedeli i (milyon TL) | (Yüzde (mil. TL) ç finansman |Dış finans. olarak) Seyhan 96 106.5 821,7 428.2 W 446 Hirfanlı 100 207.0 208.7 415.7 2 416 Kemer 91 142.9 173.3 316.2 MW 347 Demirköprü 91 170.5 197.5 308.0 26 405 Toplam 378 1528.1 | 96408 AKİS, 360 HAZİRAN 1960 İKTİSADİ VE MALİ SAHADA tarifesine göre ayni işler için 15-16 milyon liralık bir kontrol ücreti nor- mal kabul edilirdi. Anlaşılan, firma yabancı olunca her türlü nizam ve kaideler de unutuluvermişti! ların inşaatında yapılan is- raf ve tertipsizlikleri sembolize et- mek için açılış törenlerinden daha yon ll olmuş, üstelik DSİ'ye milyon liraya patlamıştı. Sanal türbin dairesinde m lan kumanya paketlerini almak i davetliler hassas kumanda âletlerinin üstüne tırmanmışlardı' Köşkler, kaşaneler... İsraf ve yolsuzluklar yalnız yatırım- larda değil, günlük hizmetlerde da göze çarpıyordu. oSabık Konya mil- letvekili Osman o Bibioglu, Konyada DSİ Bölge Müdürü iken nasıl yap- mışsa yapmış, Beyşehirgölünün şahane ralı tur köşesine lüks bir av köşkü konduruvermişti. Her tara- fı parke ve içersi tamamiyle ultra- modern şekilde döşenmiş olan bu köşkün banyosu bile elektrikte ısını- yordu, Osman Bibioğlunun müdürlü- gü süresinde bu köşkte büyüklere zi- yafetler, hattâ oturak âlemleri ter- tiplendiği rivayet ediliyordu Merkezdeki teşkilât ise bir başka âlemdi. Memur sayısı 1954 te 1500 iken 1960 da 7000 civarına erişmişti. Gerçi Demirel bu genişleme erd kasıyla iftihar ediyordu ama, teşki- lâtın kıymeti iş verimiyle çiçüldüğün- d slını olup yaptığı iş belli olmayan makam lar, daireler vardı. Bu daireler geniş bürolara ihtiyaç gösteriyordu. Yalnız merkez binasında lüks döşenmiş iki tane büyük konferans ve toplantı salonu mevcuttu. Bazan sabık D.P. iktidarının "nü- fuzlu" şahsiyetlerinden telefon me- sajları alınır, bunun üzerine, gırtlağa kadar borca batmış birtakım koope- ratiflerin büro olarak kullanılmağa hiç de elverişli olmayan 40-50 daire- li apartmanları, hem de iki üç yıllı- sıkmak yine millete düşüyordu Kısacası, geçen haftanın da DSİ' nin dosyalarını hey'ete bir hayli çetin, sonu üzüntü verici bir vazife düşüyor- du: Bütün kirli çamaşırları ortaya çıkarmak.