bir müessese sayarak başkanlıktan ayrılmıştı. Hakikaten Günaltay, tabı icabı 28 Nisan - 27 Mayıs devresine uyamamış, o günler evinden çıkma- mayı daha ihtiyatlı bulmuş, ama son derece asil tarzda 27 Mayısın akabin- de yerini başkalarına devretmişti. İs- tanbuldaki C.H.P. liler geçen hafta Günaltayın yerine Şahap Gürleri la- yık bulduklarını belirttiler vs Şahap Gürler fiilen il başkanlığı, vazifesini sırtladı. Doğrusu istenilirse bu tercih sebepsiz değildi. 28 Nisan ile 27 Ma- yıs arasındaki karanlık devrede e- mekli Orgeneral Şahap Gürler İstan- bul Parti Merkezine hergiin geldi, bazen bu merkezi tek başına bekledi, başkaları "Aman, siyasi faaliyeti D. P. yasak etti, başımıza belâ gelir, telgraflar çek- Böylece Şa- partililerine örnek oldu, e maneviyatını kuv- vetlendirdi, medeni cesaret sahibi olaran nasıl davranma- ları gerektiği mevzuunda dosta düş- ana derslerin en ezin verdi. Telgrafın hikayes Hakikaten bundan kırk gün kadar evvel, 19 Mayıs günü İstanbul Ör- fi İdare Komutanı Fahri Özdilek şu lira, alıyordu: "Böyle tarihi bir günde kendi kuranğ partisinin, Cumhuriyet anıtına çelenk koyma teşebbüsünün suç telakki edilmekte yor Gürlerin eski bir Kurmay Başkanı- dır-. 1r- Hadise şuydu: 19 Mayısta C.H.P. illerin Taksim anıtına çelenk koyma- ları kararaşırılmıştı. Bu, polis ta- rafından haber alındı ve çelenkleri Sabuncakise (o ısmarlayai CH.P. İl merkezinin ektar santral memu- resi Hayriye hanım emniyete ei lerek sıkıştırıldı. Çelenkler kimi riyle o ısmarlanmıştı? Cclenkierin Sa hap Gürler tarafından ısmarlatıldığı- nı polis pek âlâ biliyordu. Zira 28 Ni- sandan itibaren İstanbul 11 merkezin- de idareyi fiilen Şahap in ele m4 mıştı. Herkes orada hemen tek hatap olarak Şahap Gürleri buluyor. du. Nitekim emekli Orgeneral polis- AKİS, 30 HAZİRAN 1960 e "beni e R ama, ben gel m" dedi ve Özdileğe o telgrafı çek di, “Gerçi, Gürler Özdileğin komutanıy- dı ama Özdilek Örfi İdare Komutanı olarak bir gösteri yapmaya mecbur- du. Tuttu, Gürleri askeri mahkeme- 8 < .H.P. nin fiili il başka- nının duruşması 26 Mayısta yapıldı. Bilinmez mahkemede neler cereyan etti. Ama sabahleyin saat onda as- keri mahkeme huzuruna çıksa emek- li Orgeneral arkadan Harbiyede bu- lunan talebeleri ziyaret ediyor ve on- lara "pek yakında" kurtulacaklarını müjdeliyordu. Şeref vazifesi Aslında, gençlerle ilgilenmek C.H.P. nin vazifesiydi ve Şahap Gürler başkalarının yokluğunda bu vazifeyi yerine getiriyordu. İstanbulda parti- li partisiz topyekün gençliğin hare- ketinde C.H.P. li api yi şerefli nüve rolün ışlar. Kravatlılar - Kravatsızlar "mücadele. N b İstanbulda ie mn İl re Kurulu kuruldu a bir de li Kolu İl İdare ii teşek- kül etmişti. O tarihlerde seçimlerin Mayısta yapılacağı (o hesaplanıyordu. Seçimler sırasında bu kurul gençlik faaliyetlerini tertipleyecek, seçimler- de genç üniversitelilerden faydalana- caktı. İdare kurul teşekkülünün hemen akabinde bir komite kurdu ve gençlerle temas vazifesini o komite- ye bıraktı. Ancak seçimlerin geri kalması, ona mukabil meşhur Tahki- kat Komis syonun kurulması hâdisele- re bambaşka istikamet verdi, Genç- lik Kolunun rolünü de değiştirdi.. Teş- kilât, 18 Nisan gününden itibaren ke- Cemal Yıldırım Bir organizatör sif bir yeraltı faaliyetine girişti. O gün İnönü Büyük Mecliste konuşmuş ve konuşmasına neşir Yy muştu. Konuşmayı yazan Ulus gaze- tesi toplattırılmıştı. Gazete teşkilâtı tarafından dağıtılmıştı, nünün Sözlerini oradan alan gençler bunu teksire koyuldular. Böylece tam kırk gün devam edecek bir faaliyetin tin gene genç Halkçılar el aldin yayıldı. Ertesi gün bütün Üniversite ve onu takiben subayı, sivili bütün İstanbul ii Meclis- te Demokratlara hitabını dinliyor, İnönünün ihtilâli artık meşru saydı- em ara onu dağıttılar. C.H.P. 11 gençlere fikren ve moralman yardımda bulunuyorlardı. Bunlar, A- 11 Sohtorih ve Cemal Yıldırımdı. İşte tam bu sıralardadır ki meş- hur Tahkikat Komisyonuna görül- memiş yetkiler verildi. Gençlik ve aydınlar derin infial içindeydiler. C. H.P. İl Gençlik Kolu İdare Kami arka arkaya iki toplantı mücadelenin şeklini değiştirmeye v ve daha fill harekette bulunmaya karar verdi. 27 Nisan günü Tıp Talebe Ce- miyetinin kongresi vardı. Tıp Tale- be Cemiyeti Başkanı Memduh Eren teşkilatlanmış CHP. li Üniversiteli- lerin de başkanıydı. Kongrede önce rapor, sonra Kore gençliğine çekil- mek istenilen bir telgraf dolayısıyla talebe ve Bumin Yamanoğlu birbir- lerine girdiler. Neticede kongre da- gıtıldı. Aynı gün öğleden sonra ida- re kurulu bu sefer. Üniversiteli genç- meselesi kalmamıştı. kün harekete geçmeğe azimliydi. Fa- kat polis müşterek, toplantıyı haber aldı ve hem Halkçıları, gençleri Emniyete götü kolları sıvadı. Ancak partili gençler diğer arkadaşlarını kaçırmaya mu- ii 2 Ertesi 28 Nisandı, C.H.P. Gençlik Kollarının faal bir elemanı olan Nuri Yazıcı Hukuk Fakültesin- de mikrofonun başına ge leri t. Hukuk Fakültesinin, Dil-Tarihin, Fen Fakülte: okulların dan liselerin ayaklanması D.P. İkti-