Kım Kazanacak? Kurulu, hâkimin itirazına rağmen bir karar vermiş ve kütüklerde ismi olmayanlar kart göstererek ray kul- lanmışlardır. “Bütün bunlar, gerçek durumu öğrenmemize İmkân vermedi. Fakat şunu söyleyelim ki, 1950 nin dürüst ge- nel seçimini zevkle seyretmiş İzmirli için, bu tatbikat pek üzücü oldu ve D. P. yi sarstı, Hele bazı küçükler mahkemelerde hesap verirken, kütüklerin tanziminden kanunen mesul İzmir Valisine bu perişanlık hususunda hiçbir idari sual sorulmaması, hatta genel seçimleri müteakip adetâ mükâfatlandırılırcasına dış seyahatlere gönderilmesi dikkati çekti. "Şunu ifade edeyim ki, eski Diyarbakır Valisi Ke- mal Hadımlı İzmirde C. H. P. nin gelişmesine sebep başlıca unsurlardan birisidir. Bölgemiz, merhum Kâzım Dirikin şahsında güler yüzlü, eşit ve âdil tatbikat ya- pan Valilere alışmıştır. Tecrübeler göstermiştir ki, bu itiyad içinde olan İzmir halkı ve köyleri karşısında hangi iktidar, partizan hüviyetli Valiler getirmişse, kaybetmiştir. C. H devrinde de bunun misalleri vardır. Hadımlı, alabildiğine partizan gayretleriyle Mu- halefetin işine yaramaktadır. En yalan yardımcıları bi- le, Valinin vatandaşlara tepeden bakan mizacından dert yanmaktadırlar. D. P. lilerin aksine, kendisinin İz- mirden nakli için hiçbir teşebbüsümüz olmamıştır. “D. P. nin İzmirdeki kadrosu da gittikçe bizi zafere ulaştıracak istikamette gelişmektedir. İktidarcılar 1946 - 50 nin idealistlerini bünyelerinden tasfiye ederken, C.H. P. nin kuvwvetlerini kaybetmiş, mideci ve menfa- atçilerinden imdat ummağa başlamışlardır. "Siyasetle uğraşan herkes yıpranabilir. Mümkün- dür. Ancak böyle bir vaziyette yıprananların, mensup oldukları siyasi teşekkülü düşünerek nöbet değiştirme- ğe razı olmaları ve partilerinin de gözden düşenleri ke- nara çekmeği bilmesi lâzımdır. Halbuki D. P. nin İzmir- de apayrı bir tutumu var. Yıpranmışlar, D. P. nin aley- hine de olsa yerlerinde kalmakta israr etmekte ve ik- tidar da ne pahasına olursa olsun bu tara siyasetçileri mevkilerinde tutmakta inad göstermektedir. “İdealistleri tasfiye ederek teşkilâtını Belediyeden, İktisadi Devlet Teşekküllerinden beslediği insanlara kaydıran D. P. nin istikbalini İzmirde herkes karan- lık görüyor. Midecüerle inatçılar... Bu iki koltuk değ- neği, bir siyasi teşekkülü ayakta tutamaz. Nitekim tat- madığı da açıkça görülmektedir. Zaten bütün bu kor- kular, telâşlar, sağa sola yalpalamalar bundan doğ- muyor mu? D. P. ileri gelenleri bunu iyi, hem de çok iyi anlamış olacaklar ki, bu tip destekleri son zaman- larda hem kaldırmaya çalışıyorlar, hem de güya zâten bu iki eğreti dayanağı kullanmadıklarını söylüyorlar. Ama ne var ki bütün herşey çırıl çıplak kendini göster- mektedir. Onların bu işte geç kaldığını, İzmir halkı çok- tan anlamış, kararım çoktan vermiştir. Vermiştir de AKİS, 27 NİSAN 1960 Dr. Lebit Yurdoğlu gg - vi ei alay edercesine bu baskılara katlanmakta, nasıl olsa günün birinde bu baskıları sırtımızdan atacağız demek- tedirler. C.H P. nin İzmirde daha kuvvetli bir hain gele- bilmesi için D. P. nin halihazırdaki tutumunu devam ettirmesi lazımdır. Halk ya hürriyet istiyor, yahut da hiçbir şey... Ve hürriyetlerini de vatanı gibi adım adım müdafaaya kararlıdır. "Karanlıkları görmesin diye Tanrı insana uyku gibi bir nimet ihsan eylemiştir. Haksızlıklara, adaletsizlik- lere ve zulümlere tahammül etsin diye de sabır... Ama sabrın da hududu vardır. “Uykunun sonunda sabaha dinç ve kuvvetli kal- karsınız. D. P. idarecilerini kendilerinden korkmayacak kadar yakından tanıyan İzmir, sabrın ve karanlığın sonunda yarının güzel demokrasisine kavuşacağına ina- nıyor. 17