İnönü Bursada konuşuyor Churchill gibi cüssesi küçük evinde -sadece iki bü- yük, dört dır- bu hazırlıkları yaparken geçen haftanın sonunda Bursada bazı eğ- lenceli hâdiseler cereyan etti. Bursa- daki C.H.P. il teşkilâtı vali Çağla- yangili ziyaret etti ve "İnönünün se- yahati meselesi" ni çok dikkatli dav- ranmakla beraber D.P. liderlerinin gıyla karşılanacak, polis karşılama- yı sâdece kolaylaştıracaktı. Her şey sükünet içinde cereyan edecekti. Çağ- layangil, bir "Uşak hâdisesi" nin tekrarının asla bahis mevzuu olma- dığı yolunda teminat verdi. C.H.P. liler memnuniyetle ellerini oğuştur- dular. Ancak, vali ilâve etti: Bir şar- tı vardı. C.H.P. liler de öyle elli bin, yüz bin kişilik — kalabalıklar topla- mayacaklar, gösteri yürüyüşleri ka- nununa muhalif davranmayacaklar- dı. Teşkilât ileri gelenleri itiraz et- tiler: Kendileri bir gösteri tertiple- meyeceklerdi, fakat halka nasıl mani olabilirlerdi. Çağlayangil, — kendisine s ciddi tavırla bir takım ihtimal- leri belirtti. Eğer kalabalık olursa "Mudanyadan telsizle gemıye emir verir, limana yanaştırmaz" veya "uçağın Bursaya hareketine mani o- lurdu". C.H.P. liler, valinin yanından ayrıldıktan sonra kendi kendilerine uzun uzadıya görüştüler. Çağlayan- gilin sözleri yabana atılamazdı. Valiyle ilk görüşmeyi — takiben Bursalılar İstanbula geldiler ve İnö- nüyü ziyaret ederek kendisiyle mu- AKİS, 13 OCAK 1960 tabakata varmaya çalıştılar. İnönü, Ankarada yapılan programa göre cumartesi günü öğleyin uçakla Bur- saya gidecek, pazar günü öğleden sonra kongrede konuşacak, akşam üzeri gene uçakla İstanbula dönecek- ti. Bursalılar hava muhalefeti yüzün- den Bursaya bir kaç gündür uçak işlemediğini hatırlatarak — cumartesi sabahı Mudanya yolunun tercih edil- mesini istediler. Genel Başkan bu i. Bursalılar ayrıca İnönünun pazar gecesini de Bursada geçirmesini istiyorlardı. Muhalefet lideri Bilecikten pazartesi günü mo- i. Bursalılar neşeli memleketleri- ne döndüler. Fakat Bursada, kendi- lerini yeni bir dert aldı: Çağlayangi- lin ihtarına karşı ne yapılmalıydı? Düşünüldü taşınıldı ve İnönünün rsaya ne zaman geleceği, nasıl gelecegı nereye gideceği C.H.P. ta- rafından adeta gizlenildi Böylece, Adanada D.P. 1lilerin yaptıklarının tersi Bursada C.H.P. liler tarafından yapılıyordu. Hele cu- ma günkü gazeteler İnönünün Yalo- va yoluyla geleceğini -C.H.P. nin İs- tanbuldaki basın bürosunun düştüğü kasıtsız hata yüzünden- yazınca, Ka- ranfil sokakta bir "Propaganda Ge- zisi" olarak hazırlanan seyahat bir "mütenekkiren gezinti" mahiyeti alı- - o rdi. Allahtan ki, gelen İsmet İnö- dü nüydü Çifte sürpriz. çen haftanın sonunda Mudanya ostasını yapan küçük, beyaz ge- mi sabahın erken saatinde Tophane rıhtımından ayrılırken vaziyet buy- du. Seyahat sakin bir denizde, neşeli geçti. Fakat asıl "tuz - biber" Baş- bakanla başlayan söz düellosu oldu. İnönü bir kaç gün evvel İstanbul Ga- zeteciler Cemiyetini ziyaretinde D.P. nin Said-i Nursiyi seçim propagan- dasıyla vazifelendirdiğini söylemişti. Cumartesi günkü gazeteler Başbaka- nın — meyda yorlardı : etmeli ya geri almalıydı, sözler kendisine "kemali iade olunacaktı. İnönü vapurda bir basın toplantısı yapıp da "Görünen köy kılavuz istemez" diye fikrinde ısrar edince gazeteciler memnuniyet- le ellerini uğuşturdular: zevkli bir seyahat başlıyordu. Bunda yanılma- dıkları o toplantıyı takibeden üç gün boyunca ortaya çıktı. İnönü Mudanyada patırdılı, fakat kuçuk bir kalabalık karşıladı. Buna mukabil, muazzam bir otomo- bil kafilesi Muhalefet liderini alma- ya gelmişti. Hususiyet şuradaydı ki, YURTTA OLUP BİTENLER otomobiller için Bursa teşkilatı tek kuruş sarfetmemiş, herkes cebinden para ödeyerek Mudanyaya koşmuş- tu. Bu haberi orta boylu, esmer, Gi- ritlilerin tatlı şivesiyle konuşan il başkanı Dr. İbrahim Çataloğlu İnö- nüye gururla anlattı. Çataloğlu ye- menin, içmenin tıbben ne derece za- rarlı olduğunu anlatmaktan baş al- dığı zamanlar "Kazanacağız Pa- şam.." diyor ve "D.P. nin bu tahta kalesini yıkacağız" — diye ilave edi- yordu. Gazeteciler Dr. Çataloğlunun şahsında son derece tipik bir "C.H.P il başkanı" buldular ve kendisini sempatiyle, fakat alâkayla takip et- tiler. Dr. Çataloğlu hiç realist görün- meyen -ve realizmden uzak olduğu ortaya çıkan- bir takım tahminlerde bulunuyor, bazı hâdiselerden hatalı hükümler çıkarıyor, çok zaman ha- yallerini hakikat sanıyordu. Ama bu temiz ve idealist adam hayal san- dığı hakikatleri gerçekleştirmek için son derece realist bir çalışma tarzı- nın şampiyonu bulunuyordu ve bu sayede Bursa teşkilâtında kuvvetli mevki almıştı. Nitekim "tipik baş- yük bir rey farkıyla muhafaza etti. "Tipik başkan" Mhalefetın teşkilât olarak en zi- yade gayret sarfetmeye mecbur oldugu yerlerden Bursada C.H.P. nin başında bulunan Dr. Çataloğlu 51 ya- şındadır. Giriftin Kandiye — şehrinde Menderes de konuşuyor İnsanın radyosu olunca...