TİYATRO Ankara İşbirliği... on zamanlarda ğaldı. tiyatrolarımız ço- Ankarada olsun, İstanbulda olsun yeni yeni sahneler — kuruldu. Bunlar tiyatro meraklısının sanat zevkini tatmin etmekten başka bir Çünkü iyi seçilmiş, iyi de oynanmış eserler umumiyetle çok rağbet görü- or. Bu gibi eserlerin ömrü on yıl öncesine kadar 30 - 40 temsil iken bugün 100 ün üstüne çıkmıştır. Es- kiden bir eserin 50. temsili mühim bir hadise sayılırdı. Şimdi normal ve tabii görülüyor. İşte bu yüzden bel- libaşlı tiyatrolardaki temsiller bir kere tuttu mu, meraklı seyirci artık bulamıyor. Te memnuniyetsizliği de bu. Fakat her ihtiyaç insanları bir takım teşebbüslere, yeniliklere sev- keder. Bu kabilden iki büyük şehri- mizin bellibaşlı sanat — müesseseleri arasında bir işbirliği fikri yavaş ya- vaş gelişmektedir. Bu fikir tatbikat- ta da iyi neticeler vermektedir. Ge- çen sene İstanbul Şehir Tiyatrosu- nun dram bölümü Küçük Tiyatroya gelmiş, Ankaralılara "On İki Öfkeli Adam" 1 tanıtmıştı. Devlet tiyatrosu da birkaç mevsimdenberi İstanbullu- lara "Bir Yastıkta", "Hatıra Defte- ri", "Saman Yolu", "Kral Lear", "Kral Oidipus" gibi repertuarının en kaliteli temsillerini tanıtıyor. Tiyatro alanındaki Ankara - İs- tanbul işbirliğinin yeni bir örneği, geçen hafta Devlet Tiyatrosu ile Haldun Dormen topluluğu arasında gerçekleştırıldı Mevsim başındanbe- ri Oda Tiyatrosunda oynanan O'ne- il'in "Günden Geceye" piyesi Küçük Sahneye, Dormen topluluğunun İs- tanbulda iki ayrı grupla temsil et- tiği iki eserden '"Sözde Melekler" Küçük Tiyatroya, "Beş armak" Oda tiyatrosuna birer haftalığına göç ettiler. Piyesler "Sözde Melekler". ritanya adalarının Sacha Guitry'- si" diye anılan bir tiyatro yazarı vardır. Yalnız tiyatro yazarı mı? Ne gezer: bestekâr, aktör, rejisör, ka- bare şarkıcısı v.s. Elliye yakın piyes, bir hayli film, bir hayli de hikâye ki- tabı yazmıştır. Adı: Noel Coward!. Tiyatrolarımızın — oldukça geç keşfettikleri bu komedi yazarı, ele AKİS, 13 OCAK 1960 Haldun Dormen Göç etti.. aldığı konular kadar bu konuları iş- leyiş bakımından da gerçekten fran- sız tiyatro yazarlarına benzer. Tek- niği onlarınkini andırır. Hep nazik, tehlikeli, hakikatte — olmıyacak gibi görünen garip — vaziyetleri ele alır. Bunlardan bol bol güldürme unsuru çıkarmasını bilir. Seyircimizin birkaç sene evvel Ankarada tercümesinden, İstanbulda da adaptasyonundan sey- rettiği "Ruhlar Gelirse - Ben Çagır— madım - "Blithe Spirit" de olduğu gi- bi, Bu komedisinde bir roman mu- harririne eski karısının ruhunu ça- ğırtıp "tecessüt" ettiren, sonra da canlı ve Ölü karıları arasında komik ve feci ânlar tertipleyen Noel Coward, "Sözde Melekler" de de eski bir aşk macerasını hortlatmıştır. Bu sefer iki evli, genç ve güzel kadını, iki candan arkadaşı, seneler sonra eski, müşterek ve hâlâ unutamadık- ları bir gönül maceralarının kahra- manıyla karşılaştırıyor. İki kadının bir yandan eski sevgililerine olan za- afları, bir yandan kocalarına ve yu- valarına olan bağlılıkları, bir yandan da içlerinden acaba hangisinin tercih edileceğini merak etmenin heyecan ve kıskançlığı, bu eserde de başka çeşitten aynı derecede komik durum- lara kolayca yol açmaktadır. Zayıf ve eskiyen taraflar. özde Melekler" Noel Coward'ın Sdörtbaşı mâmur, parlak piyesle- rinden değil. Yapısında da sonradan yazdığı eserlerde görülen ustalığı bir ikinci perde. Bu perde, kadın rolünü oynayan sanatkârlara, bilhassa kafaları çektikten sonraki sarhoşluk sahnelerinde geniş oyun ve kompozisyon imkânları veriyor. Âma gerçekten fazla uzuyor. Kadınların içki kadehleri boşaldıkça artan re- aksıyonları aynı mihver — etrafında bir düğüm de yoktur. İki kadını alt- üst eden, biribirine katan, meşhur "Parisli ahbap" gelmiştir. Sonunda herşey kendinden emin kocaları bi- raz kıskandırmak, küllenir gibi olan aşkları tazelemek için tertibedilmiş bir oyun masalına bağlanıyor, kaçamağı daha bir akşam evvel yap- mış olan kocalar da buna inanıver- mişlerdir. 1925 de yazılmış olan piyesin "eskimiş" bir tarafı da var. Piyesin psikolojik yapısı o devir İngilteresi- nin hayat görüşüne dayanıyor. İki dünya savaşı arasındaki yılların güzel iki İngiliz kadını için, yedi se- nelik bir evlilik hayatından sonra, eski bir sevgilinin çıkagelmesi, o te- lâşa, heyecana, o korku ve kıskanç- lıklara sebep olabilirdi belki. Bugün aynı durumda kalan, aynı tipte iki İngiliz kadınının aynı şekilde hare- ket edecekleri çok şüphelidir. Her yerde olduğu gibi İngilterede de, ka- dınların hayat ve evlilik telâkkileri, bu harbden sonra değişmiştir. Sahnedeki oyun. özde Melekler" in kusurlarına "eskimiş" — taraflarına - rağm büyük bir avantajı vardır: İki kadın sanatçıya büyük imkânlar veriyor. Bilhassa ikinci perdeye ayrılmış olan bu imkânlar güzel kullanılırsa piyes her zaman kurtulmuş olur. Küçük Tiyatroda gördüğümüz "Sözde Melekler" bu bakımdan mü- talea edilirse, yalnız kurtulmuş de- ğil, çok iyi oynanmış, başarı kazan- mış sayılabilir. Julia ile Jane'ı oy nıyan Ayfer Feray'la Gülriz Sürüri. bu iki genç kadın rolünü sanatlarıy- la ve "kadınlık" larıyla süsleyerek, küçümsenemiyecek — bir muvaffaki- yet kazanmak fırsatını bulmuşlardır. Daha eski bir sahne tecrübesi olan doludur 31