Başbakan Konuşuyor Başbakan Adnan Menderes, son Güney seyahatinde iktisadi kalkın- ma edebiyatının en parlak örneklerinden birkaçını daha verdi. Okuyucularımızın hafızasını tazelemek maknadiyle, AKİS, Başbaka- nın, daha önce aynı sahada ortaya koyduğu numunelerden birkaçını aynen nakletmekte fayda görmüştür. İktisadi İstiklâl "Sizlere şurasını söyleyeyim ki, esasen dâvayı kazanmış bulunu- yoruz. İktisadi istiklââ mücadelesinin meydan muharebesi kazanıl- mıştır. Bunu size temin ederim. Şimdi, galebe ve zaferden sonra bir takım gayretler sarfolunması ve — müşkillerin tahliye ettiği siperlerin birer birer işgal edilmesi safhasının içindeyiz." (8.VITI.1957 - Kasta- monu). AKİS: Türkiye, geniş dış yardımlar olmadan asgari ithal ihtiyaç- darını bile karşılayamamak durumundadır. Bu yıl başında dış borç miktarı 10.800.000.000 liraya ulaşmıştır. İktisadi bağımsızlığa varmak şöyle dursun, iktisadi bağlılık artmaktadır. Kahve Medeniyet ve terakki kervanı yürümektedir. Bundan sonra bir daha şekerin veya kahvenin veyahut diğer herhangi bir maddenin yoklu- ğunu asla çekecek değilsiniz. (24.VII.1955 - Adapazarı). İS: Bunların cevabını bizzat Menderes'in ağzından dinleyelim: “Kahveyi bir zaman bulamayan nadanın binbir tarizine göğüs gererek fabrikaların vücut bulmasını bekledik.” (4.1.1960-Adana). Plânlama "Bir de sanayi bahsinde onların -Muhaliflerin- dediklerine bakı- nız: Sanayi kurmak mutlaka bir plân işi imiş. Sanayi için lâzım olan sermayenin bulunmasını ancak esaslı bir program, bir plân kolaylaş- tırırmış. Görüyorsunuz: Hâlâ totaliter iktisadiyattan, totaliter mem- leketlerdeki beş yıllık plânlardan bahsetmektedirler. Acaba — Avrupa sanayii, büyük Amerikan ekonomisi de beş senelik plânlarla mı ku- ruldu? Böylesine fikirler karşısında diyeceğimiz şudur: Ya efkârı teş- viş için mahsus böyle konuşuyorlar, yahut da iktisadi görüşleri haki- katen bu derece iptidai bir seviyede mıhlanıp kalmıştır." (22.1V.1954- Trabzon AKIS Bellibaşlı yabancı ajanslar 8.1.1960 günü şu haberi vermiş- lerdir: Rotterdam -Hollanda- İktisat — Üniversitesi Profesörlerinden Tinbergen Türk Hükümetinin müşaviri olarak bir yıl müddetle çalış- mak üzere davet edilmiş bulunmaktadır. Tinbergen, on yıllık -beş yıllık bile değil- bir kalkınma plânı üzerinde çalışacaktır. Hollanda Millet- vekillerinden İşçi Partisi mensubu J. Koopman da, Türk Hükümetinin muvafakatiyle Prof. Tinbergen'in eksperi olacaktır. Temel Atmalar "Sizlere temin edeyim ki başlamış olduğumuz işlerin hepsi, gü- nünde, hatta gününden evvel bitecektir. Tasavvurumuzda, hesabımız- da ve plânımızda olan işlere mutlaka başlanacak ve bunlar zamanında bitirilecektir." (24.VII.1955 - Adapazarı). AKİS: D. P. İktidarı zamanında başlanıp da tesbit edilen tarihte inşası tam olarak tamamlanan tesis adedi yok denecek kadar azdır. Adamıyla ilgili bir tek misâl verelim: Seyhan Barajının sulama tesis- leri hâlâ tamamlanmamıştır. -Bu listeyi a/abıldıgıne çoğaltmak müm- kündür. Kalkınma Bir memlekette Hükümetlerin en değersizi bile uzun müddet iş ba- şında kaldıktan sonra, şurada burada vücüde getirdiği bazı eserler göstererek övünebilir. Fakat, herhangi bir Hükümetin vazifesinde muvaffakiyet derecesinin hakiki ölçüsü ancak başardığı işlerle elinde mevcut imkânların karşılaştırılması neticesinde taayyün eder. Nite- kim, memleketimizin geniş imkânlariyle milletimizin yüksek vasıfla- rı göz önünde tutulacak olursa, uzun yılların beyhude israf edilmiş olduğuna hükmetmek icab ediyor." (29.V.1950-B.M.M.-I. inci Adnan Menderes Hükümetinin AKİS: Bu sözlerdeki isabet karşısında hayranlık duymamak kaabil değildir. 24 geçmek ve bir kısım gizli işsizliği de massetmek ikinci planın belli baş- l1 gayesidir. Bu maksatla, beş yılda milli hasılada — yüzde 20 nisbetinde bir artış sağlanması düşünülmektedir. Eğer bu devre zarfında nüfus yüzde 9 dan fazla artmazsa, adam başı- na reel milli gelirde yüzde 10 nisbe- tinde bir artış olacaktır. Bu maksat- la 11 milyon akr yeni arazi ekime açılacak ve sınai istihsal yarım mis- li arttırılacaktır. Sanayi sahasında köy el san'atlarına önem verilecek- tir. Sınai yatıranlarda en büyük ön- celik, ithalâttan — tasarruf sağlayan ve ihracatı arttıran projelere tanı- nacaktır. Yol, demiryolu, liman ve muhabere şebekesi gibi enfrastrük- tür projelerine bilhassa ehemmiyet verilecektir. Ziraatteki istihsalartı- şı genış ölçüde küçük sulama proje- Yenı plan bil- ehemmiyet vermektedir. Eğitim planı içinde en önemli yer teknik eğitime ayrılmış- tır. Beş yıllık yeni devrenin sonunda Pâkistanın dışarıya daha fazla zirai mahsül ve ham madde ihraç edebi- leceği ve bu suretle, kalkınma pro- jeleri için bir döviz fazlasının temin edilebileceği umulmaktadır. — Sağlık işlerinin yanında bilhassa fakir aile- ler için küçük meskenler ınşasına büyük ehemmiyet verilecek lüks a- partman, otel ve han inşasına mü- samaha edilmeyecektir. Yeni — plan devresi içinde nüfusun yılda yüzde 1.8 civarında artması ihtimal içinde- dir. Türkiyede bu nisbet yüzde 3.2 dir.- Bu halin kalkınmanın bütün semerelerini bir çırpıda yıkan bir tehlike olduğu görülmüş ve doğum- ların kontrolü için tertibat alınma- sına karar verilmiştir. Plân zarureti ve tatbikat P akistan bile gelişmemiş bir mem- leketin iktisadi kalkınması için- de plânlamanın zaruri olduğunu an- lamış ve -tam bir başarıyla olmasa bile- beş yıldır bu yola girmiş bulun- maktadır. Ancak, Pakistan denemesi de göstermiştir ki plancılığın lüzumu- nu kavramak başka şeydir, — plânı ciddiyetle tatbik etmek başka şey- dir. Bir Hükümet dünyanın en iyi eksperlerini bir araya getirip en mü- kemmel bir plânı ortaya koyabilir ve ardından "Benim plânım var" di- ye övünebilir. Fakat, iş bununla bit- memektedir. Asıl güçlük plânı tat- bik etmekte ve plânın gerçekleştiril- mesinin gerektirdiği fedakârlıklara katlanmasını bilmektedir. Aksi hâl- de, plan kâğıt üzerinde kalır. Yakında Ankaraya gelecek olan Prof. Tinbergen'in, ilk işi hiç şüphe- siz bu noktayı Türk idarecilerine hatırlatmak — olacaktır. AKİS, 13 OCAK 1960