13 Ocak 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

13 Ocak 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER A. A. Umum Müdürlüğü İsim hesapla, C.H. P. kadrosunun nasıl olup tamamiyle boşalmadığına şaşmamak elden gelmiyordu. Ama meşhur Zaferin haşin yedek Başyazarı Bahadır Dülgere bakılırsa, mesele hiç de zannedildiği gibi de- ğildi. Efendim neymiş te, P. 1950 den sonra kendisine " çekıduzen vermişmiş! "Her yenilemede bir ca- zibe" varmış! "Çekidüzen" evvelâ netice vermiş te, şimdi durum değiş- miş! Fanatik Dülgerin şık mütalâası "Sonra eski ahşap konağın kas- havasından bunalanların dışarı- rıya doğru bitmez, tukenmez akını başladı. İstifalar... İstifalar. Vatandaşların zaten yalan ve ifti- ra olduğuna ister istemez içine sokul- duklarından dolayı vakıf oldukları V. komedyası ile, İktidar erkânının daha ne kadar gönül avutup manevi- yat tazelemeğe devam edeceği, ger- çekten ciddi bir merak konusudur. B.M.M. Yer çok, oturacak yok... Yuvarlak yüzlü, al yanaklı, başında pek az saç bulunan polıtıkacı O- turduğu başkanlık t da hafif- ce doğrularak salonun yan tarafında ayakta duran, iri yarı, seyrek saçları arkaya doğru taranmış bir başka po- litikacıya hitaben: "Ayakta kaldınız. getirsinlerefendim" dedi. Ayakta duran politikacı hafif bir kahkahaatarakcevap verdi: "Beis yok reis beyefendi, nasılsa az sonra pek çok oturacak sıra bu- lacaksınız." Size sandalye di imalâthanesi... Hâdise geçen haftanın ortaların- da çarşamba günü B. M. Meclisinde Bütçe Komisyonu salonunda cereyan ediyordu. Ayakta kalan azaya neza- ketle sandalye bulmaya çalışan Büt- çe Komisyonu başkanı Halil İmre idi. Ayakta kalan ve bizzat kendi partisi — milletvekillerinin — mırıltıla- rıyla karşılanan cevabı veren de An- kara Milletvekili Muammer Akpınar- . Akpınar, — sözlerini — sarfettikten sonra işin farkına varmış, hafifçe kı- zarmış ve C . P. milletvekillerine af dilercesine bakmışt ma D. P. sı- ralarında oturan milletvekillerinden bazıları -az da olsa- birşeyler patlak vereceğini hissetmişlerdi. Akpınarın biraz sonra oturacak çok sıra ka- lacak demesinde sebep vardı. C. H. P. milletvekilleri grup idare heyetinin vardığı bir karara göre, İçişleri Ba- kanlığı bütçesi müzakerelerini talep- leri kabul edilmediği takdirde terke- deceklerdi. Taleplerinin kabul edil- miyeceği de muhakkaktı. Akpınar da arkadaşlarının soğuk bakışları ara- sında, baklayı Aağzından çıkarıver- mişti. O gün Bütçe Komisyonu son de- rece kalabalıktı. C. H. P. milletvekil- lerinden hemen hepsi gelmişti. Hatta Bütçe Komisyonuna aza olmayan bir çok milletvekili dahi salonda yer al- mıştı. Komisyon başkanı Halil İmre milletvekillerine her günkünden fazla iltifat ediyordu. Yer bulamıyanlara iskemle teminine çelişiyor, onlarla şakalaşıyor ve yüzünden kendisine pek yakışan tebessümünü eksiltmi- yordu. milletvekilleri de tam kadro halındeydıler Hepsine olmasa bile bir çoğuna, — İçişleri bütçesinin müzakeresi arasında komisyonda bu- lunmaları rica edilmişti. Müzakereler rin çekişmeli geçeceği ve D. P. nin müthiş İçişleri Bakanı Namık Gedi— kin bir hayli terliyeceği anlaşılıyo du. Zira P. mılletvekıllerınden bir çogunun koltuklarında bir hayli kabarık dosyalar vardı. Bir çoğu o- turdukları yerde not defterlerini ka- rıştırıyorlardı. Kabarık dosyalarda her halde bazı şeyler olması lâzımdı. Meselâ Uşak hadiseleriyle alâkalı bir yığın teferruat ortaya atılabilir ve Gedik hırpalanabilirdi. Ayrıca Zile olayları hiç te yabana atılır cinsten değildi. İşte C. H. P. nin Içışlerı Ba- kanlığı bütçe müzakereleri sözcüsü Fazıl Yalgının önünde duran dosya da, muhakkak ki bütün bunlarla do- luydu. Menderes Hükümetinin müthiş İç- işleri Bakanı Namık Gedik te yerini almıştı. Bir tarafında İçişleri Bakan- lığı Müsteşarı, diğer tarafında Jan- darma Umum kumandanı vardı, Em- niyet Umum Müdürü ise bakanın ar- kasında yer almıştı, ve ayakta duru- yordu. Cemal Göktanın arada sırada çepeçevre emniyet içinde olan Gediğe eğilerek bir şeyler söylediği gözden kaçmamaktaydı.. Emniyet umum mü- dürünün bilhassa Uşak hâdiselerinde İçişleri Bakanına büyük yardımı ola- cağından kimsenin şüphesi yoktu. Bu bakımdan bulunduğu yer kopya ver- meğe en fazla müsait olan bir mev- kiydi. Umulanla bulunan.. oyu renk-her zamanki gibi- bir el Kbise giymiş olan Namık Gedikin neşeli olduğu söylenemezdi. Zaman zaman C.H.P. milletvekillerinin kala- balığına bakarak kaşlarını çattığı gö- rülüyordu. Gedikin biraz uykusuz ol- duğu da belliydi ama, bunu kısmın düğün hazırlıklarına atfetmek daha doğru olurdu. Oturum açıldığında C.H.P. söz- cüsü Fazıl Yalçının söz istediği gö- rüldü. Yalçın usul hakkında konuş- mak istiyordu. Başkan Halil İmre evvelâ bu isteğin mânâsını anlama- mış göründü. Bir kaç saniyelik te- reddütten sonra C. H. P sözcüsüne kürsüyü işaret etti. D. P milletvekil- leri bidayette pek fazla hayrete düş- memişlerdi. Yalçının önündeki kalın dosyayla kürsüye geleceğini ve usul müzakeresinin dışında bazı — şeyler söyliyeceğini zannediyorlardı. Fakat sözcü, tam tersine elinde küçük bir kâğıtla kürsüye çıktı. Kâğıtta ufak notlar vardı. Konuşmağa Sözlerine devam ettikçe D. P. sıra- larında kıpardanmalar görülüyordu. Hele Yalçın "İçişleri Bakanı suçlu dur." deyince D. P. milletvekilleri AKİS, 13 OCAK 1960

Bu sayıdan diğer sayfalar: