YURTTA OLUP BİTENLER Millet İmtihan hazırlığı G eride bıraktığımız hafta içinde, merika Cumhurbaşkanı Eisen- howerın ziyaretiyle bir an dış poli- tika hadiselerine çevrilen gözler tek- rar iç politika hâdiselerine döndü. Buyuk seçimlerin 1960 da yapılaca- ğı hemen hemen muhakkak hal al- dıgından artık millet kendisini bir "seçim sathı maili" nde hissetmekte- dir. Hakikaten gerek İktidarın, ge- rekse Muhalefetin her hareketi rey temini temeline dayanmakta, bilhas- de girişilen teşebbüsler ikti- dar liderlerinin seçimleri ciddi su- rette düşündüklerini göstermektedir. Siyasiler hu hazırlıkları yapar- larken geride bıraktığımız hafta için- de millet, vermiş olduğu kararın az- mini muhafaza ediyordu. Memleket sathında bir "değişiklik arzusu" ha- vasının bütün kuvvetiyle estiğini gör- memeye imkân yoktur. Fakat hafta içinde heyecanlar bastırılmış halini muhafaza ediyor, bir sükünetin her çevreye hâkim bulunduğu hissedili- yordu. "Seçim sathı maili" nde milletin bu sakin, fakat azimli halini daha bir müddet muhafaza edeceği anlaşılı- yor. İhtimal ki canlılık, seçimlerin yenileneceği Tresmen açıklandıktan sonra,başlayacak ve hazırlıklarla be- raber dalgalanmalar da suyun yüzü- ne çıkacaktır. Yeni seçim kanunu propaganda devresi olarak iki aylık bir zaman tanıdığından büyük imti- handan evvel altmış gün memleketin bir his fırtınası içinde — yaşayacağı muhakkaktır. Fakat bu defa da gö- rünen, seçmen vatandaşın son dört seçımde gösterdiği inanılmaz olgun- luk ve ağırbaşlılık gostermekte de- vam edecegıdır Zâten rejimin büyük teminatı budur D.P. Kul sıkışınca... Kırmızı plakalı otomobilin — şoförü gaz pedalına biraz daha bastı, Kavaklıdereden beri hızla gelmekte olan siyah araba Çankayanın yan yo- kuşunu nefes almaksızın tırmanarak sola saptı, Hariciye Köşkünün açık kapısından bahçeye girdi. Buna ışık- lar içindeydi. Park yerinde dah başka otomobiller göze çarpıyordu. Etrafta sivil polisler ve uşaklar dola- şıyor, bir zamanlar Fuad Köprülü- nün ikamet ettiği köşkte bir canlılık seziliyordu. İçerde Cum Celâl - Bayar ve Başbakan Menderes vardı. O gece orada D. P. Genel İdare Kurulu ile D. P. Meclis Grubu İdare Kurulu azaları müşte- rek bir toplantı yaptılar. Toplantıda C. tarafından Büyük Meclise verilmiş olan takrirlerin nihayet gün- deme alınması kararlaştırıldı. Hâdise- 4 Adnan Menderes Dumanı doğru çıksın! nin cereyan ettiği sırada takvimler 11 Aralık Cuma tarihini gösteriyor— du. Müşterek toplantı büyük bir giz- lilik içinde geçti ve haber duyulma- 1. Hadiseden bir gün evvel D. P. Meclis Gruba uzun bir toplantı yap- mış ve Başbakan Adnan Menderes Samet Ağaoğlu İhtiyatlı bir. adam ile bazı Bakanlar milletvekillerine i- zahat vermişlerdi. Zaten bir çok mil- letvekili Gruptan evvel Başbakanla görüşmüşler ve fikrini öğrenmişler- di. Adnan Menderese göre D. P. kuvvetliydi. Bu yıl da seçimlere git- se, önümüzdeki yılı da beklese raki- bını yeneceği muhakkaktı. Ama, şüphesiz, parti için en müsait — za- man kollanacak ve ona göre davra- nılacaktı. Muhalefetın gürültü mev- zuu yapılan takrirlerine gelince... E- ğer Muhalefet "uslu durursa" bun- a âlâ Meclise getirilebilir ve görüşülebilirdi, İktidarın hiç bir şey- den çekindiği yoktu. Millet memnun- du, D. P. çalışıyordu, refah artıyor, Gorulmemış Kalkınma gerçekleşi- yordu, Kara renkli gözlüklere lüzum yoktu. İşlerin teferruatına vakıf ol- mak isteyenlere, Bakanlar bilgi ve- receklerdi. Hakikaten o gün Grupta Dış İşleri Bakanı Fatih Rüştü Zorlu, Maliye Bakanı Hasan Polatkan ve Koordinasyon Bakanı Sebati Ataman birer konuşma yapmışlar, bakanlık- larını ilgilendiren mevzularda millet- vekillerini tenvir etmişlerdi. Fakat rupta konuşan Bakanlardan çok konuşmayan Bakanlar alaka çek- miş ve "Günün Adamı" Dr. Namık Gedikin kürsüye gelmemesi gözden kaçmamıştı. Nitekim kulağı — delik kimseler, bazı Bakanlar konuşurken bir takım D. P. milletvekillerinin ko- ridora, çıktığını ve orada “Bizi u- yutmak mı istiyorlar, niçin gündeme alınmayan takrirlerden bahsetmiyor- lar? Herkesin ağzında bu takrırle— rin dolaştığından haberleri yok mu diye söylendiğini görmüşlerdi, duy— muşlardı. Gerçi Grup toplantısından sonra neşredilen teblg e — mutad "Tesanüt edebiyatı" ihmal edilme- mişti ama, müilletvekilleri — arasında bir huzursuzluğun mevcudiyeti açık şekilde belli olmuştu. Milletvekilleri, Muhalefetin takrirlerinin aylar ve yıllar hasıraltı edilmesindeki — kera- meti anlamışa benzemiyorlar ve si- nirlenmeye başlıyorlardı. Acele bir davet rup toplantısının ertesi günü D.P. Genel İdare Kurulu ile D.P. Mec- lis Grubu İdare Kurulu azalarının te- lefonları çaldı ve üstadlar Hariciye ünde yemekli bir toplantıya çagırıldılar Gündemdeki mevzu, Muhalefetin önergeleriydi. Onerge— ler hakkında esaslı bir karar almak zamanı gelmişti. Cuma akşamı, ha- vanın çoktan karardığı saatte Hari- ciye Köşkünün bahçesinde otomobil- lerinden inip binaya girenler Cum- hurbaşkanı Celâl Bayar ile Başbakan nan Menderesi kendilerini bekler vaziyette buldular. İhtimal iki Kuru- cu arasında fikir teatisi yapılmış ve hazırlıklar ikmal edilmişti Başbakan, — mutad Veçhıle şıktı. Yeni traş olmuşa benziyordu ve kızı- la çalan saçları itinayla taranmıştı. Üzerinde açık kahverengi bir elbise AKİS, 16 ARALIK 1959