TİYATRO Salonlar Kadıköyde tiyatro Beyoğlunda açılan Lale tiyatrosun- an, Karaca tiyatrosunda iki grup halinde temsillere başlıyan ve İstanbulun en kuvvetli sanat tiyatro- su vasfını alan yeni teşekkülden son- ra, geçenlerde bir akşam Kadıköyde de ilk semt tiyatrosu açıldı ve faali- yete geçirildi. İstanbulun tiyatro hayatında bir- denbıre kendini gösteren bu canlılı- ğın bu kadarla kalmayacağı anlaşılı- yor. Aralık ayının ilk haftası sonun- da, bir davetli topluluğu önünde Mo- da deniz kulübünde ve tiyatronun fuayesinde verilen çifte — kokteyli takiben ilk temsilini veren adı- köy tiyatrosunun açılış merasiminde yaptığı konuşmada İstanbul Beledi- ye Başkanı Kemal Aygün, bu tiyat- ronun ve sahnenin şehir halkının te- maşa ihtiyacını gidermek için açıl- masına karar verilen ilk semt tiyat- rosu olduğunu, bunu halkın göste- receği alakaya göre daha başka semt tiyatrolarının takibedeceğini haber verdi. Medeni bir ihtiyaç u haber İstanbullularla beraber Bbütün tiyatroseverleri de candan sevindirmiş olmalıdır. Çünkü İstan- bul, -bugün bir buçuk milyonu aşan halkını, en eski ve büyük bir kültür, sanat ve medeniyet merkezimiz ol— duğunu hesaba katmasak bile- tari- hi abideleri ve tabii güzellikleriyle yabancıların en çok ziyaret ettikleri şehrimizdir. Yabancılara karşı kül- tür ve medeniyetimizi — gösterecek müesseselerin başında da her yerde olduğu gibi tiyatro gelir. Bu bakım- dan İstanbul Beledıyesı vaktiyle ilk konservatuvarımızı, İ ehir Tiyat- romuzu kurmak şerefım kazanmış olduğu halde, son yıllarda hemen he- men hiçbir şey yapmamış, mevcudu devam ettirmekten ileri gidememiş- Halbuki tıyatro ihtiyacı, keyfiyet bakımından olduğ kadar kemiyet bakımından da yenı gayretleri, yeni Kemal Aygün tiyatrolarına doğru Semt gerçek bir ihtiyaç olarak benimsen- diğini ve giderilmesi için ciddi bir gayret — sarfedildiğini — gösteriyordu. Belediye Başkanı Kemal Aygün bu ihtiyacı görüp hissetmekle ve semt tiyatrolarının ilkini — Kadıköylülere kazandırmakla Devletin "Bölge Ti yatroları" ile giriştiği sanat kalkın— masını, kendi hudutları içine teşmil eden bir eser meydana getırmış olu- yordu. Bu eserin, Süreyya sinema- sı üstünde açılan 250 kışılık küçük ve pek cici salonun hacmıyle kıyas edilmiyecek büyük değer ve mânâ ta- şıdığı muhakkaktır. Çünkü fikir ve gaye büyüktür. — Kadıköyde — açılan tiyatroyu yarın Istanbulun her köşe- sinden sabırsızlıkla istenecek başka semt tiyatroları takibetmekte ge- iyecektir. —Yarın o tiyatroların ci hamlelerizarurikılmaktaidi. İstan- sahnelerını dolduracak sanatkarlara bulun günden güne artan nüfusu ve büyüyen semtleri, nakıl vasıtaları- nın kıfayetsızhgı ve pahalılığı, bir semtten öbür semte gidip gelmek için sarfedilen zamanın git gide göze alınmıyacak kıymetlenmesi gibi çeşitli âmillerle tiyatrodan mah- rum yaşıyordu. Bu durum, Beyoğlu- na uzak ve hele denizle ayrılı semt- ler halkı için âdeta bir imkânsızlık halini almıştı. Sanat kalkınması İ şte onun içindir ki Kadıköyde a- çılan ilk semt tiyatrosu, sadece Şehir Tiyatrosuna bir sahne kazandırmakla kalmıyor vilâyet bü- yuklugundekı bir semt halkanın en ühim mânevi ihtiyaçlarından biri- nin İstanbul Belediyesince, ilk defa, 30 tiyaç hasıl olacak ve bu yeni ihti- yaç İstanbul Konservatuvarı içinde KİTAP MERAKLILARINA MÜJDE: KİTAPLAR ALEMİ 1 Ocak 1960 da çıkıyor 6 aylık abonesi 100 kuruş- tur. Açık — adresinizle birlikte 100 kuruşluk posta pulu gön- derebilirsiniz. Adres : Posta Kutusu: 193 - ANKARA bir türlü kuvvetli bir bünyeye ka- vuşamamış olan Tiyatro Mektebinin yeni ve ileri bir teşkilata bağlanma- sını zarurı kılacak, memleket yeni bir sanat yuvası daha kazanacaktır. Boylelıkle İstanbul sahneleri de alay- l1 aktörlerden Aartık kurtulacaktır. Yarın o tiyatroların sahnelerinde oy- nanacak yerli eserlere daha çok ih- tiyaç duyulacak, bu da tiyatro yazı- cılığımızın gelişmesini bir kat daha hızlandıracaktır. Yalnız bu kadar mı? Bu sahnelere yarın daha çok sayıda rejisör, dekaratör, sahne tek- nisyeni lâzım olacak ve hepsinin ye- tıştırılmesı için nıhayet cıddı tedbir- alınması icabedece Kemal Aygün, Kadıkoyde açtığı ilk semt tiyatrosuyla İstanbul sah- nelerinin kaderine yeni ve güzel bir istikamet çizmiş oluyor. Eser onun için büyüktür ve eski şehremini O- perator Cemil Paşanın "Darülbedar yi"i kurmakla başladığı işi, yıllarca ihmal edildikten sonra, devam etti- ren, geliştiren gerçek bîr hizmettir. Talihsiz ve lüzumsuz tiyatro stanbul Belediyesinin Kadıköyde açtığı ilk semt tiyatrosunu o ak- alkışlıyanlar Beyoğlunda, Lale sinemasında açılmış ve mevsim ba- şındanberi birbirini kovalayan başa- rısızlıklarla pek sü bir fa alıyet göstermiş olan merkezdeki üçüncü şehir tiyatrosunun talihsizliğini ha- tırlamamak, bu talihsizlik üzerinde biraz durunca da o tiyatronun lüzum- suzluğuna hükmetmemekten kendi- lerını alamadı Talihsiz, —çunku açıldıgı unden— beri bu tıya nun sah e hang eser çıkarıldıysa hıçbırı tutmamış— tır. "91 numaralı Mahküm"u takibe- den Goldoninin "Fettan Kız" 1, onun yerini aan Namık Kemalin "Akif Bey"i aynı akıbete uğramışlar, üçte birini ancak doldurabildikleri koltuk- lar karşısında üçer, dörder haftalık temsillerden sonra afişten inmişler- dir. Işın garibi, aynı sahnede tutuna- mıyan "Fettan Kız" İstanbul bölümü- ne nakledıldıkten sonra pekala se- yirci bulabilmiştir. Bu da gösteriyor ki kabahat Lale tiyatrosunda sahne- ye konulan eserlerde değil, Lale ti- yatrosunun kendisindedir. Zira bu tiyatro, herşeyden evvel, sekiz kadar tiyatronun faaliyette bu- lunduğu bir merkezde, — Beyoğlunda açılmıştır. Yani açılmasında — büyük bir zaruret olmıyan bir yerde. Bun- dan başka Lale tiyatrosunun sa- lonu, vaktiyle sinema olarak düşü- nulmuş, sinema seyircisi için inşa e- dilmiş bir salondur. Sahnesi seyırcı— nin rüyet seviyesinden çok y kte kalmakta, inare yukseklıgındekı tavanı Ve iki katlı balkonlarıyla sahneden yükselen sesleri yutup boğ- maktadır. Burada — mutlaka tiyatro temsilleri verilmekte ısrar edilecek- se yapılacak ilk şey, ikinci balkon hizasından tavanı, — hafif malzemeli ve akustiği temine elverişli bir ikin- ci tavanla alçaltmak, sahneyi de salondan alınacak bir miktar yerle seyirci seviyesine yakın bir seviyeye indirerek hem genişletmek, hem de AKİS, 16 ARALIK 1959