surların Türk ahaliye karşı giriştik- leri katliam hareketinin mes'uliyetini Komünistlere yüklemekte tereddüt etmemişti. Şimdi ise, Kasım kanaa- tini değiştirmiş ve bu katliamın mes'- uliyetinin daha çok, Suriyeden idare edilen Baasçılara ait olduğunu iddia etmişti. PKomünistlerle Mısır taraf- tarları arasında muvazeneyi muhafa- za etmek isteyen Kasımın, milliyet- çilerin son defa kazandıkları nisbi başarıların, muvazeneyi Komunıstler aleyhine, k ndi otorıtesını baltalaya cak nisbette bozduğu kanaatine var- dığı - anlaşılıyordu. Fakat, bütün mesele, Kasımın da- ha ne kadar müddet bu tehlikeli mu- vazene oyununa devam edeceği me- selesiydi. Siyasi istikbalini tamamen Komünistlere bağlamış görünen -ya- kın akrabası- Albay Mahdavi, son bir demecinde, 6 Ocaktan sonra se- çim yapılmasını talep etmişti. 6 Ocak, Başbakan Kasımın, talik edilmiş olan siyasi parti faalıyetınm tekrar baş- layacağını vaad etmiş olduğu tarihti. Gerçi, Kasım bu tarihte partilerin tekrar açılacağını vaad etmişse de, seçimlerin yapılacağını vaad etme- mişti. Bugünkü şartlar altında Irak— ta yapılacak seçimlerin ise, nistlerin zaferiyle netıcelenecegı mu— hakkaktır. Şu halde, Kasım mevkiini korumak istiyorsa önümüzdeki haf- talarda tekrar Komünistlerin aleyhi- ne dönmesi gerekecektir. Herhalde, vazıh olarak anlaşılan bir nokta vardır. Kasım, ihtilalden beri geçen bir buçuk yıl içinde kendi mevkiini üzerine bina edeceği anti komünist ve Irakın bagımsızlıgına taraftar üçüncü bir kuvveti Irakta meydana getirememiştir. Halbuki Kasımın, bilhassa İngiltere ve Tür- kiyeden gördüğü destek, böyle bir üçüncü kuvvetin yaratılabılecegı Ü- midine dayanıyordu. Şüphesiz, Türki- yenin ve İngilterenin desteği Kasım iktidarda kaldıkça devam edecektir ve etmesi lâzımdır. Ancak, şimdi so- rulması gereken sual, bu ümidin boş bir ümit olup olmadıgı ve eğer boş bir ümitse Kasımın düşmesi de mu- kadder sayılacağına göre, o zaman hangi ihtimalin -peyk Irak veya Mı- sır vilâyeti Irak- seçilmesi gerektiği- dir. Birleşmiş Milletler Mağlübiyet... 29 Kasım günü gazetecilerle görü- şen Türkiyenin Birleşmiş Millet- ler nezdindeki Daimi Delegesi Büyük Elçı Seyfullah Esin şöyle — diyordu: "Önümüzdeki turlarda Turkıye Po- lonyadan fazla oy alacaktır." Birleşmiş Milletler Genel Kurulu bu seneki normal toplantılarına baş- ladığı zaman Büyükelçi Esin, Hükü- metinden aldığı talımata dayanarak Türkiyenin Japonyadan açılan Gü- venlik Konseyi üyeliğine adaylığını koymuştu. Türkiye evvelâ adaylığını koymakta tereddüt etmişti. Tereddüt edenlerin başında bizzat - Başbakan AKİS, 16 ARALIK 1959 Adnan Menderes geliyordu. Fakat Başbakanın yakın mesai arkadaşları ve Ankadaraki Amerikan Büyükelçi- si Warren, Türkiyenin — kazanması- nın muhakkak olduğunu — söylediler. Amerika, Güvenlik Konseyine bir peyk veya notralıst devletin girmesi- nin ilerde Batının Konseydeki oy hâ- kimiyetini ortadan kaldıracagından korkuyordu. Bu yüzden Turkıyeyı teşvikte ısrar etti. Fakat, eğer Türk Hariciyesi, bizden — önce adaylığını koyup sonra geri almış olan Yunanis- tanın niçin yarışmaya — girmediğini araştırmış olsaydı, neticede bir mağ- lübiyetin acısını tatmayacaktı. Nite- kim, oy sonuçları, hemen her defa— sında Büyükelçi Esin'i ve Türk riciyesini tekzıp etti. 12 Aralık gunu yapılan 51. inci turda -Birleşmiş Mil- letler tarihinde rekor- Polonya Tür- kiyeyi nihat olarak geçti. Netice şuydu Polonya 41; Türkiye: 37; Çe- kimser: 4. Bunun üzerine Kanada Başdele- gesi Wallace Nesbitt ile -Kanada bu seçimlerde daima müttefiki Türki- yenin aleyhinde oy vermiştir- İngi- liz Başdelegesi Sir Pearson Dixon'un teşebbüsü üzerine Genel Kurul Baş- kanı Şili Dışişleri Bakanı Belaunde, Rus Başdelegesi Kuznetsov, Ameri- kan Başdelegesi Cabot Lodge, Tür- kiye Başdelegesi Esin ve Polonya Başdelegesi Michalowski'yi bürosun- da özel bir toplantıya çağırdı. Top- lantıda Kanada Başdelegesi, Türkiye ile Polonyanın Konsey üyeliğini birer yıl Üüzerinde paylaşmalarını ve ilk olarak Polonyanın Konseye girme- sini teklif etti. Türkiye -ilk baştaki ısrarlarını tamamen unutmuştu- bu teklifi hemen kabullendi. Fakat, Sov- yet blokunun şartları vardı. Bundan sonra, Güvenlik — Konseyinde Doğu Avrupadakı peyklere bir yer ayrıl- ması hususunda uzlaşmaya varılma- sını istiyorlardı. Amerika bunu şid- detle reddetti. İlk toplantı başarısızlıkla sona erdi. Fakat, erte- i günü Genel Kurul tâdil edilecekti. Muhakkak bir karara varmak lâzım- dı. Pazar günü tekrar Başkanlık Bü- rosunda toplanıldı. Artık hiç kimse şart koşmakta ısrar etmiyordu, fa- kat herkes tutumunu muhafaza etti- ğini Genel Kurulda ilân edecekti. Ne- ticede Genel Kurul, Japonyadan açı- lan yere Polonyayı bır yıl için 71 oy- la seçti. 11 çekimserin arasında Tür- kiye de vardı. Bu yılın sonunda, va- zıfeyı Türkiye alacaktır NİCE — FENERBAHÇE Maçını seyretmek istiyorsanız Dünya Seyahat Acentası emrinizdedir Tel: 24588 — 27954 Tuna Cad. Tuna Han. 1/2 Yenişehir KADIN Güzellik Yiyeceğe dikkat!.. T yüz yılın güzellik telâkkisi baş- ka olmuştur. Bu devrin anlayışı- na öre kadın, önce sıhhatli ve canlı bir görünüşe sahip olmalıdır. Böyle bir gorunuşe sahip olmak için de gıda rejimine, açık hava ve spora ehemmiyet vermenin ne kadar lü- zumlu olduğunu söylemeye lüzum var mıdır? Her milletin ayrı beslen- me tarzı olmasına Trağmen Avrupa- lıların çoğu süte, meyvaya iğ sebzeye itibar etmekte birleşirler. izim yemeklerimizin, — ço zetli fakat o nisbette de mide ve b k— lar için yorucu olduğu soylenebılır Güzel bir kadın Şartı: Az yemek... Fakat zeytin yağlı yemeklerin sevil- mesi ve mutfaklarımızda yer alması sağlık bakımından pek isabetlidir. Bunların, cilt ve bağırsaklar üzerin- deki iyi tesiri inkâr edilecek gibi değildir. Beslenmede vitamin ve ka- lori hesabı üzerinde — durmadığımız bir hakikattir. Canımızın istediğini yemekle iktifa ederiz. Halbuki dai- ma genç, daima kuvvetli ve her has- talığa karşı mukavemetli bulunabil- mek için vitamini bol gıdalara bil- hassa itibar icap edecektir. Kış sebzelerinden kereviz, turp, ha vuç, ıspanak, yeşil salata, portakal limon vitamin — değeri bakımından hayli üstündür. Yoğurt ve süt de ih- 23