YURTTA OLUP BİTENLER doların üstünde dış krediye ihtiyaç olacaktır. Bu maksadla halen Deve- lopment Loan Fund ve Ex-Imbank ile hükümetimiz arasında müzakere- ler yapılmaktadır. Bu iki teşekkül, Amerikan devletinin birer ajanı ola- rak hareket etmektedirler. Anlaşıl- maktadır ki Amerikan sermayesinin iştiraki pek cüz'idir. Böylece, Başba- kanın son Amerika seyahatinde A- merikan pıyasasının fethedildiği yo- lundaki D haberlerinin pek ciddi olmadığı ortaya çıkmaktadır. Bundan başka, şirkette — hususi sermaye hakim kılınmıştır. Halbu- ki, halen krediler hükümet tarafın- dan sağlanmaktadır. Bu kredilerin re'sülmal ve faizi şirket tarafından ödense bile bunun genel döviz gelir- lerimiz üzerinde yapacağı tazyik şir- kette âmme sektörünün hakim kılın- masını gerektırmektedır Ayrıca devlet, bir amme müessesesi — olan Karabuk tesislerine gümrük muafi- yeti sağlamıştı diye, şimdi bu şirke- te de gümrük muafiyeti temin edil- mesi için Meclise bir kanun tasarısı sevketmiştir. Gerçi bu vaad, kendi- lerinden para alınacak ortakların 18- tırabını azaltacak ve bunların "par- lak istikbal” rüyaları görmelerine yarayacak sanılmaktadır. Ama şim- diye kadar zenginlerimize — öylesine nur vaadedilmiştir ki, bu sonuncu- nun dikkate alınacağını sanmak ko- lay olmayacaktır. UÜstelik, piyasanın para vaziyeti malümdur. Nihai karar irketin müstakbel hissedarları, İş Bankasının toplantı salonundaki görüşmelerden sonra — Başbakanlığa davet edildiler. Akşam üzeri orada son müzakere yapıldı. Bakanlar Ku- rulunun toplantı odasına alınan zen- ginler üzerinde bırakılmak istenilen kuvvetli tesir, — böylece gerçekleşti. Geniş masaya, her koltuğun önüne isabet edecek şekilde sumenler kon- muştu. Ortada tamponlar ve siga- ra tablaları duruyordu. Menderes makamına na Fatih Rüştü Zorluyu, soluna Me- deni Berki aldı. Diğerleri bu arada bankalar Umum Müdürleri itibarları- na göre yerleştirilmişlerdi. Alakalı- lar o toplantıda, böylesine hayırlı te- şebbüse ıştırakı ile tasvıp ettiler. Hisseler sonradan ta- yin edilecekti. Prensip mutabakatı- na varılmıştı ya, mesele yoktu. Çark- lar dönebilir ve mekanizma harekete geçebilirdi. Böylece, D. P. iktidarı tarafın- dan Seçim hazırlığı olarak önümüz- deki gunlerde girişilecek — "Temel Kampanyası"nın tohumları ekilmiş oldu. Yedi milyarlık bütçe, acele gö- rüşülmeye başlanılan kütükler, açı- lan kredi musluklarından sonra suretle D. P. büyüklerinin millet ö- nünde şanslarını yeniden denemeye hazırlandıklarının en kuvvetli işare- ti verildi. Bu haftanın başında talih- li zenginler Görülmemiş Kalkınmaya kendilerinin iştirak payı olarak ne tayin edileceğini heyecanla bekler- 10 ken, hadiselerden nem kapmasını ar- tık öğrenmiş olan Muhalefet gülüm- seyerek ellerini oğuşturuyordu. Hükümet İç Transferler... eçen haftanın sonunda, cumar- i günü saat 13.30 da Anka- rada Başbakanlık kapısı önünde nö- bet bekleyen asker topuklarını sert- çe birbirine vurdu. İçerden üç kişi çıkıyordu. Bir başta, iki elleri açık renk paltosunun cebinde, bol saçlı ve gözlüklü şişman biri vardı. Öteki ta- rafta, gene şişman, fakat — şapkası sağ elinde bulunduğu için çıplak başı görünen uzun ruvaze palto- lu, sol elinde bir evrak çantası taşı- yan bir bankası yürüyordu. Ortada giden de uzun boyluydu. Beyaz saç- ları itinayla taranmıştı. Kruvaze si- yah paltosu kendisine "ministeriel" bir hava veriyordu. Onun da sol ko- lu altında bir çanta görünüyordu. Başbakanlığı terk eden bu, hür- mete şayan üç Zzat; Şemi Ergın Atıf Benderlioğlu — ve Tevfik Ilerıydı V. Menderes kabinesinin iki yeni Baka- nı -Atıf Benderlioğlu ve Şemi Ergin- ve son günlerde onlardan hiç ayrıl- mayan Tevfik İleri sabah saat 10.30 da başlıyan ve aralıksız tam üç sa- at süren kabine toplantısından çıkan ilk Bakanlardı. Yüzlerinde üç saat Başbakanlığın — mükellef doşenmış, fakat havası ağır odasında kaldı tan sonra açık havaya çıkmanın ver- diği canlılık — görülüyordu. İki yeni akan ve onlardan son günlerde hiç ayrılmıyan Tevfik İleri Bayındırlık bakanına ait 0013 nolu makam basına bindiler. ara- Makam arabasına uzun zamandanberi binmeğe alışık olan Ergin ile İleri bu mevzuda pek fazla tecrübesi olmıyan Benderlioğ- lunu ortalarına aldılar ve derin bir sohbete koyuldular. İki yeni, bir eski Bakanın terk ettiği kabine toplantısı geçen hafta içinde yapılan kabine toplantılarının ikincisi idi. Bir gun evvelki toplantı daha uzun sürmüş, altı buçuk saat a- ralıksız devam etmişti. Nitekim pa- zar günü, herkes istirahatteyken Ka- bine bir üçüncü defa daha, gene Men- deresin başkanlığında toplandı İlk toplantının bir kısmında umumi me- seleler ele alınmış, diğer kısmında, ise, V. Menderes kabinesi üyeleri, V. Menderes kabinesi hakkında görüş- meler yapmışlardı. O ilk toplantıyı takip eden gece Anadolu Ajansının bültenlerinde Kabinede — yeniden bir degışıklıgın yapıldığı haberi yer aldı. Boş oltuk, gene boştu. Sadece Bakanlar bir koltuktan alın- mış, diğer bir koltuğa oturtturulmuş- tu. İmar Bakanı Medeni Merk, Baş- bakan yardımcısı oluyordu. Sanayi bakanlığına Sebati Ataman asaleten tâyin ediliyor, Koordinasyon bakan- lığına ise Devlet Bakanı — Abdullah Aker getiriliyordu. — Hayrettin Erk- men İmar Bakanlığına vekâlet ede- cekti. Bayram değil, seyran değil... Boyle bir değişikliğe neden lüzum görülmüştü? DP li milletvekilleri dahi bu iç transfere şaştılar. Boş koltuklara tayin yapılsaydı bu ara- da iç transfer bir mânâ ifade edecek- ti. Yahut Dr. Namık Gedik İçişleri bakanlıgından alınsaydı, gene bu za- mansız yer değiştirmenin su götürür tarafı olabilirdi. Ama bunların hiç biri varit değilken Beyfendinin ani Medeni Berk - Abdullah Aker Köşe kapmaca sever misiniz? AKİS, 16 ARALIK 1959