AKİS'in Yazı Müsabakası "Milletlerin İktisadi Kalkınması- Niçin Hürriyet içinde Olmalıdır" kltisadi kalkınmayı dikta rejimi İçinde gerçekleştirmeye çalışmak o sırada devlet idaresini elinde t tan, da- tutanlar için bir tak kolaylıklar sağlar. Bu kolaylıklar, iktisaden geri kalmış bir memleke- tin, kalkınmasının mahiyeti icabı- dır. En kalın çizgilerle tarif etmeğe çalışırsak, iktisaden kalkınma, is- tihsali artırmak, dolayısiyle sana- yileşmeyi temin için istihsal mal- ları istihsal edecek sektörlere ya- tırım yapmak demektir. Belli bir milli gelirin daha büyük — kısmını yatırıma ayırma ak için ise istihlaki kısmak, yani moda olan tabirle "ke- merleri sıkmak" lazımdır. — Şimdi burada sıralamayı lüzumsuz bul- duğumuz yollarla istihlaki kısılan halk bundan hoşnutsuzluk duyacak ve çeşitli tazyik grupları halinde düzenin eski tas eski hamam işle- mesini sağlamak için çalışacaktır. Bu ise bizi yatırımları durdumağa, hiç değilse oldukça yavaşlatmağa götürecektir. İşte dikta rejımı oyu- nun burasında sahneye girer. Baskı yolu ile çeşitli müesseseleri — Ba- sın, Üniversite, Muhalefet v.s. -sus- turarak halk içinde bir fikir veya his seyyalıyetı sağl'çınmasına engel olunmaya çalışılır. İktisadi kalkın- ma motifi olarak halkın elindeki altınları almak, onu karın tokluğu- na işçi olarak çalıştırmak — dahi vardır. Kolayca takdir edilir ki bu geniş bir hürriyet havası içinde ger- çekleştırme ve dikta rejimi altında kalkın - bu kelimeden maksat Istihsali artırmak büyük — sanayi kurmak ise- daha kolay başarılır. Şimdi madolyonun ikinci ve ö - nemli yüzüne bakalım. Demokrasi rejimi, tek insanın veya belli sayıda insanlar grubunun her zaman doğ- ruyu bulunmıyacakları noktasında hareket eder. Aklı evvel bir adam bulalım, ona selâhiyetler — verelim, sonra bir Bafra yakıp — bırakalım o Önemli adam bizi kalkındırsın. Olmuyor böyle şey. Demokrasinin mevcut rejimler içinde diğerlerine üstünlüğü burada. Siz yapacaksınız ben kendimce tenkid edeceğim, ö- teki benim yanıldığımı soyleyecek böylece doğruya yakını bulmaya çalışacağız. Bu işin fikri cephesi. Bir de demokrasinin — -hürriyetsiz demokrasi bilmem olur mu?- insa- nın insan olması hasebi ile nüfu- zundan kendi çıkarına faydalanma- sına murakabe yoluyla engel olma fonksiyonu vardır. Kalkınma sıra- sında milletin parası harcanırken, bu kalkınmayı idare edenlerin cebi- ne milletin kabul ettiğinden fazla- sının girmemesi böylece sağlanır. Aksinin halk arasında nasıl — hoş- nutsuzluk yaratacağı, ülkeyi nasıl kötümserlik bulutları kaplayacagı ve örnek alma müessesesi yolu ile bu haksız kazanç metodunun en basit vatandaşa kadar nasıl inece- ği izah istemeyen bir husustur. Haksız kazanç sahibi olanların, e- mirlerindeki haksız kazanç sahibi olanlara engel olacaklarını düşün- mek lüzumsuz bir iyimserlik olur. Devlet idaresinde yer alan belli baş- lı müesseselerin - Adalet, İdare gi- bi . bozulması halinde, bunların dü- zelmesi için gereken zaman hepimi- zi hayret içinde bırakır. Cemiyette tedavisi güç. yaralar açmış oluruz. AKİS, 17 MART 1959 Necdet İNAL Bir devlet idaresinde her zaman bilhassa kalkınırken mürakabe şart- . Neden bilhassa — kalkınırken? Kalkın hali, iktisadi bır sefer- berliğe benzetılebıhr Bu, miye- tin en hassas, ufak yanlışların en büyük zararları dokunacağı bir za- mandadır. Murakabesiz, idare ede- nin gönlünce bir kalkınma geri tep- meye hazır bir silahtır, yüzde dok- san tepecekt Geldik bızce en Önemli hususa. Sanıyor musunuz ki, yularca şid- detli bir baskı rejimi altında inim inim inlemiş, gözünü açamamış; bu yüzden ilim ve kültürde, geri kal- mış insanlar toplulugu o kalkın- madan fayda görecektir.—Nihai ga- ye, hayatı yaşamağa değer kılmak ve insanların insanca — yaşamasını temin olduğuna göre bu gayeye bir İstibdat rejimi ile ulaşabilir miyiz? Sihirbazın — değneğinin bir darbesi ile o ülkede birdenbire hürriyet a- teşi tutuşsa halkın, tepkisi sadece şaşırmak olur. efah vasıtaların- dan faydalanamazlar bile. Kültür geri kalmıştır, — -hürriyetsiz sanat da olmaz-, ilim yoktur. İnsanı insan yapan ona insanca yaşamayı öğre- ten Sputnik değildir. Hürriyeti bil- meyen millet Sputnike sahip olursa onu büyük bir ihtimalle hemcinsle- rinin zararına kullanacaktır. Yazımı saygı duyduğum bir dev- let adamımızın bir cümlesi ile biti- riyorum: "İnsan gibi yaşamak hak- kı üzerinde hiç bir tavize istidadı- mız yoktur." İşte kalkınma, bu hava yapılırsa değerli olur. içinde KÖYÜN KAMBURU Roman Kemal TAHİR Fransa'da Tefrika edilen ilk Türk romanı... BU HAFTA ÇIKIYOR. DÜŞÜN YAYINEVİ - İstanbul 25