İKTİSADİ Bütçe Hep ayni terane H. P. Sözcüsü İsmail Rüştü Aksalın ortaya attığı ve Mali- ye Bakanının dokunmaktan kaçındı- ğı meselelerin, geçen haftanın sonu- oğru Ticaret, ve Sanayii Bakan- lıkları bütçeleri görüşülürken — bahis mevzuu edileceğini zannedenler bü- yük bir hayal kırıklıgına uğradılar. Zira Ticaret ve Sanayi bakanları da Maliye Bakanı arkadaşlarından fark- li bir dil kullanmadılar. Halbuki —Aksal, yatırımdan ve kalkınmadan başka lâf etmiyen İk- tidar, kalkınmadan ve yatırımlardan bahsetmıştı Elde edilen — muazzam imkânlara rağmen, Türkiye en az yatırım yapan memleketler arasın- daydı ve bir taraftan da yıldan yı- la artması,lâzım gelen — yatırımlar gittikçe azalıyordu! Hülâsa, dünya- nın hiç bir yerinde görülmemiş, kal- kınma iddiası, sadece edebi kıymet taşıyan bir hıkayeden ibaretti "Nasıl — hızla kalkmıyoruz"dan başka dayanacak bir tarafı kalma- yan D. P. iktidarının, bu son istinat noktasını da ortadan kaldıran Ak- salın sözlerine <<avutalaka cevap ver- mesi İâzımı a "müşterek bir is- tikamette duşunmek fırsatını elde etmek maksadile şeklen ilmi bir ko- nuşma yapan Ticaret Bakanı Hay- rettin Erkmen bu nazik mevzulara dokunmadı. "Yatırımlar azalıyor sÖ- züne karşı, "insanlar nesir konuşur- lar" demekten farksız olan "Dünya- nın neresinde olursa olsun, kalkınma ihtiyacını hisseden veya teçhızatı ye- nileme Zzaruretini duyan her hangi bir memlekete bakacak olursanız, orada ilk is olarak yatırım yapıldı— ğını görürsünüz" sözleriyle mukabe- le etti. Sanki dünyada ister kalkın- sın, ister gerilesin, yatırım yapılma- yan bir memleket mevcutmuş gibi... Sanki C. H. P. sözcüleri kalkmışlar da yatırımı yapılmasın" — demişler gibi.. Sanayı Bakan vekili Sebati Ata- man da hemen hemen ayni şekilde hareket etti ve Aksalın resmi ra- kamlara dayanarak iler. sürdüğü "imalât sanayiinde yatırımlar azalı- yor" iddiasına cevap vermedi, "Mu- azzam yatırımlar yaptık. Ama ya- pacaklarımız yanında yaptıklarımız çok az kalır” demekle yetindi. Bu suretle İktidar ve Muhalefet arasın- da hiç değilse kalkınma mevzuunda bir diyalog — tesisi ki konuşmanın başka yolu yoktur- mümkün olma- dı. İki bakan, da klişeleşmiş sözlerin dışına çıkan sahalarda konuşmaktan kaçındılar İbret verici mukayeseler Yatırımların yıldan yıla azalması meselesine dokunmıyân — Ticaret Bakanı, "İhracat kâfi değildir; ih- racat ye ithalât tıkanıklıkları var- dır; milli ekonomi topyekün bir ten- AKİS 7 MART 1959 VE MALİ Hayerttin Erkmen Mukayese — üstadı like içindedir" iddialarına uzun uzun cevap verdi. Hakikaten ihracat 1953 azalmaktaydı ve 1958 ihra- cat bakımından en kötü yıl olmuş- tu. İhracatın azalması yuzunden it- halât düşmüştü ve bu yüzden çeki- leri sıkıntılar herkesın malümu idiA Halbuk ükümetleri 1953 ve 1954 yıllarında ne kadar yuksekten konuşuyorlardı... aşbakan ende- TE5>.. 928 Hazıranında "Dış tıcaretı— miz gelecek yıl içinde 7 - 8 milyon tona yükselecektir, önümüzdeki sene yalnız zahire olarak 3 milyona ya- kın ihracât yapacağız" diyordu. Baş- bakana göre "Dış ticaret rejiminde- ki açık meselesi, yalnız bir mesele olarak vehametını ve ciddiyetini kay- betmiş değil, hattâ 'bir mesele ola- rak hüviyetini bugünden kaybetmiş Tel: SAHADA bulunmakta" itli., Bu- güzel sözler, tabii ki buğdayın, yağın, etin Ame- rıkadan alınması zorunda kalındığı, yabancı banka garantisi olmaksızın ithalât — yapılamadığı ve sanayinin dövizsizlik yüzünden yarı kapasitey- le çalıştığı günlerde söylenmemişti. u bakımdan nisbeten hoş görülebi- lırdı Ama halen herkes ihracatın azaldığını ve bunun iktisadi hayat üzerindeki tesirlerini tecrübeyle bili- yordu. Acaba herşeyi tozpembe gös- termek itiyadından kurtulamıyan İk- tidar, buna nasıl bir izah bulacaktı? Dogrusu Ticaret Bakanı, bazı çok ustaca mukayeseler sayesınde bu i- zahı bulmak maharetini gösteri. Usül gayet basitti. Mazideki rakam- larla mukayese edilerek, — ihracatın arttığı ispat — olunabilirdi. — Meselâ miktar itibariyle 1945 - 1950 devre- sinin en iyi yılı olan 1947 ihracatın- dan, iktidarı devrinin en kötü yılı olan- 1958 ihracatının yuzde 37 fazla olduğu söylenir ve böylece ih- racatın azalmâdığı — ispat edınırdı' Hele 1953 rakamını ele alıp bunun 1947 ihracatının iki mislini aştığını soylemek elbette büyük bir zevkti. u neye yara d ? Başka bi- Tİ de kalkıp 1939 ıhracatı 1929 yılı ihracatının iki mislidir. 1947 ihra- catı, 1945 ihracatının 3,4 mıslıdır, dıyebılırdı Ama bununla neyi termiş olurdu? Mühim olan, kalkın- ma iddiasındaki bir memlekette yıl- dan yıla artması zaruri bulunan it- halât ihtiyacını karşılayabilmek için ıhracatııı da ayni hızla artmasıdır. . P. İktidarı bunu temin edememiş ve malüm iktisadi sıkıntıların içine düşülmüştür. Ama İktidar, herkesin bildiği ve yaşadığı — bu hakıkatlerı bile, bir takım mukayeselerle örtme- ye çalışmaktadır Enflasyonist temayüller P. nin iktisattan anlıyan ha- D tiplerinin bu yılki büyük keşfi "enflasyonsuz yatırım — olmaz" tezi oldu. Ticaret Bakanı, son derece akâ- demik bir ifadeyle "yatırım yapılan, her memlekette yatırımla — beraber hemen enflasyonist temayüllerin vii- Kıymetli Sanatkâr NECDET YAZAR Ve seçkin saz arkadaşları Turistik GÖL GAZİNOSUNDA Konserlerine başarı ile devam ediyor. Her cumartesi Danslı matina, Pazar 14 den 18 e kadar programlı içkisiz aile matinası. 14331