İstibdattan Demokrasiye Edırnede bir gün, İstanbul da pek fena bir askeri ayak- lanmanın vukubulduğunu işittik. Yeni rejimin em- niyet kuvveti olarak 3 üncü Ordudan, yani Batı Rume- liden İstanbula getirilmiş olan avcı taburlarının çavuş- ları askerleri harekete geçirmişler, Padişah ve şeriat için ayaklanma tertip etmişlerdi. 31 Mart irticai diye tarihe geçmiş olan bu vaka 13 nisan 1909 da cereyan ediyordu. Avcı taburları daha evvel temasta bulunup, hazırladıkları İstanbul Ordusuna mensup bazı- kıtaatı. da zehirlemişler, ve doğruca —Ayasofyâdaki Mebusan Meclisine giderek dınsızlerın cezalandırılmasını, İttihat e Terakki mebuslarının ileri gelenlerinin teslim edil- mesini istemişlerdi. Edirneye gelen parça parça hava- diselerde, ayaklanan askerler arasında şeriat istemek narası ile tahribat yapan birçok adamlardan bahsolu- mıyor, Saray etrafında vaziyetin meçhul olduğu söyle- niyordu. Ayaklanma donanmaya da sirayet ederek as- kerler Kabuli bey ismindeki kumandanları gemi süva- risini karaya çıkararak, Yıldız sarayına götürüyorlar ve orada Hünkârın gözü önünde Öldürüyorlar. Ayak- lananlar her tarafta ve her kıtada mektepli subay arı- yorlar ve onları öldürmeğe çalışıyorlardı Hükümet ve idarenin aciz kaldığı anlaşılıyor arada Birinci Ordu Kumandam Mahmut Muh- tar Paşa, Harbiye Nezareti avlusunda, emrindeki as- kerle' Nezaret binasını ve bölgesini elinde tutuyor, ve her" an asiler üzerine harekete geçilerek, isyanın bastırıl- dığı şayiaları yayılıyordu. Selânikte Cemiyet Umumi erkezi ve Ordu kumandanlığı vaziyet hakkında Edir- ne'ye haberler veriyor, iki ordu kumandanlığı yakın ve daimi muhabere halinde bulunuyordu. Akşama doğru Birinci Ordu kumandanının Harbiye Nezareti meyda— nındaki hâkim ve ümit verici durumunun bozulduğu ve el altındaki askerlerin dağılarak, irtica taraftarla- rına katıldıkları öğrenilmişti. Birbirini tutmaz haber- lerden hülâsa olarak anlaşıldığına göre, din ve şeriat tâlebi ile bir askeri ayaklanma Padişah hesabına hare- kete geçmiş, asiler Mebusan Meclisine tecavüz ve onu tehdit etmişler, mevcut hükümeti tamamiyle aciz bıra- karak, hükümdara yeni bir hükümet kurdurmuşlardı. Hareket din ve Padişah adına olduğu gibi mektepli su- baylar aleyhine vahşi bir saldırma şeklini almış İstan- buldaki devlet kuvvetlerinin hiçbirinden ümit kalma- mıştı. Meşrutiyet inkılâbının tahrip edilmesi 31 Mart irticainin başlıca hedefi görünüyordu HAREKET ORDUSU <<['j çüncü Ordudan İkinci Orduya gelen haberler, sü- ratle bir askeri kuvvetin İstanbula sevkini teklif edıyorlardı Teşebbüsü eline — almış olan Selânikteki ahmut Şevket Paşa, Edirnedeki kumandan Salih Pa- şa ile "Hareket Ordusu" namı altında bir büyük kuv- vetın tertip ve şevkinde mutabık kaldılar. Selânikten üseyin Hüsnü Paşa kumandasındaki tümen ve gö- nüllülerden mürekkep kuvvete, Edirneden Şevket Tur- gut Pasa kumandasında bir tümen ekleniyordu. Ordu- ya Mahmut Şevket Paşa kumanda edecekti. İki ordu süratle hazırlandılar ve trenle İstanbul civarına sevk Otundular. Şehrin dışında hiç bir hareket görülmüyor, ancak içerden gelenlerden vaziyet hakkında malümat almıyordu. İstanbulda çıkan Volkan ismindeki gazete şeriatın ve isyanın başlıca sözcüsü olarak Meşrutiyet, cemiyet, mektepli subay ve ordunun talim, terbiyesi aleyhine en zehirli propagandaları yapıyordu. "Mahmut Şevket Paşanın erkânıharbiyesinde Mus- tafa Kemal bey ve Şevket Turgut Paşanın da Kâzım Karabekir bey vardı. Biz kendi bölgemizde kıtaların maddi ve manevi bakımdan iyi hazırlanması ve bir iç seferin hususi güçlüklerinin yenilebilmesi — için çalışı- yorduk. Üç, dört gün içinde Hareket Ordusu lstanbula girdi. Inkılaptan sonra Berline ataşemiliter olarak git- 14 istanbuldaki miş olan binbaşı Enver bey ve aynı şekilde Pariste bu- lunan Binbaşı Fethi bey, Hareket Ordusuna yetişmişler ve müfreze kumandanlıkları yapmışlardır. Hareket Or- dusu kıtaatı, Beyoglunda Taksim kışlasına ve Taşkı laya barınmış olan âsi askerlerle çok şiddetli ve kanlı bir suretle çarpışmışlardır. İki taraftan masum pe kurban verilmiştir. Kışlaları işgal olunduktan Hareket Ordusu kıtaları İstanbulun mühim yerlerini te- mizlemişler— Ve Yıldız Sarayının etrafım emniyete almış Ben bu sırada Edirneden gelerek Şevket Turgut Paşanın maiyetine katıldım. O esn usan ve Ayan Yeşilköy civarında toplanarak Abdulhamıt TI. nin indirilmesine ve yerine Reşat efendinin, Mehmet V. olarak geçirilmesine karar vermişler. Biz, Edirne kuv- vetlerine gelen emirle eski Padişahın Selanıge hareket edeceğini ve yeni Padişahın Tophaneden, karşı tarafa Sarayburnuna geçirileceğini ogrenıyorduk Askeri em- niyet altına alınmış olan caddelerden yürüyerek, rıh- tımda, yeni Padişahın bulunduğu romörköre bindiğimizi hatırlıyorum Her tarafta askerin ve Rumeli gönüllüle- rinin hesapsız tüfek ateşlerinin sesleri işitiliyordu. Rö- morköre bindiğimiz zaman narda heyecanlı ve neşeli görünen bir zatla yanındakiler İstanbulin fethi- ni konuşuyorlar ve bazılarının "bu ikinci fetihtir” de- melerine karşı o za yır üçüncü fetihtir" dıyordu Bu zat yeni veliaht olan Vahdettın efendiymiş. pek mütevazı ve konuşkan görünen Şahzadeyle ılerde bir defa Sarayda veliaht olarak ve bir defa. da Tophane camiinin avlusunda, selâmlık resminden sonra, Padi- şah olarak, karşılaşmıştım Her ikisinde pek durgun ve hiç konuşmaz bir haldeydi. "Yeni Padişah Sultan Mehmet tahta çıktığından iti- baren dolaşmaya ve tebaasına görünmeğe başlamış, her vesilede şahane mahzuziyetlerini beyan eder olmuştu. u sene bir aralık Edirneyi ve Batı Rumelide Kosvaya kadar büyük merkezleri ziyaret etmiş olduğunu hatır- lıyorum. İstanbulda isyan bastırıldıktan ve yeni Padişah geldikten sonra Hare rdusu kumandam Mahmut Şevket Paşa vaziyete tamamen hâkim olarak emniyeti tesis etmiş, Örfi İdare ilân olunmuş ve Divanı harpler kurulmuştu. 31 Mart faciasının suçluları, isyanın gözle görünen temsilcileri çavuşlardan başlıyarak her taba- kadan insanlara yayılıyordu. Muhakemeler ve cezalar tabiatıyla şiddetli olmuştur. ZEHİRLİ PROPAGANDALAR <3 1 Mart faciası Osmanlı Tarihinin en büyük irtica hareketlerinden biridir. Emsali gibi din ve şeriat namına, ve siyasi, askeri İslahat aleyhine yapılmıştır. Bi- rinci Ordu Kumandanı Mahmut Muhtar Paşanın karar- gâhında Askeri müzeden getirilen eski Osmanlı miğfer- leri, yani zırhlı başlıklar, şapka diye halka ve. askere karşı zehirli propaganda konularından biri olarak kul- lanılmıştır.. Volkan ismindeki irtica gazetesi imân ehlini dinsizlere karşı çılgın bir surette körüklüyordu. Padişahın bu hareketi tertip ve idare ettiğine hükmet- tirecek kesin delillerin Divanı harbler eline geçtiğim bilmiyorum. Ancak bütün tahriklerin Halife ve din na- mına ve Padişah hesabına yapıldıgına inanılıyordu. 31 Mart isyanının askeri ve siyasi hayatımızda tahripleri derindir. Bu yakın ve en büyük zarar ordu bünyesinde olmuştur. Yedi, sekiz aydan beri İstanbuldaki Birinci Orduya bir gosterış, merasim teşkilâtından çıkarıp, bir müdafaa kuvveti haline getirebilmek için çok çalışıl- mıştı. İyi teçhiz edılmış İstanbulun ve Anadolunun gü- zel evlâtlarından mürekkep, bu hevesli yeni orduyu in- san seyretmeye duyamazdı. Bu ordu Edirne ve Selânik- n gelen en iyi Türk askerleriyle çarpışmış, en çok za- rar İstanbuldakine olmakla beraber hepsi harap olmuş- tu. Düşünmek lâzımdır ki bu facia' Balkan harbınden üç sene önce oluyordu. Selim III. zamanındaki nizamı AKİS, 7 MART 1959