7 Mart 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

7 Mart 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER A. B. D. Eisenhower masa başında Dullara mektup yazıyor Başkanın çektikleri Başkan Eisenhower'in geçen hafta uğrattığı meseleler, demokrasiler- deki devlet adamlığının -eğer ciddiye alınırsa- ne derece güç «olduğunu bir defa daha ortaya koydu. Acapulco koyundaki eğlenceli temaslardan ye- ni dönen Başkan, gazetecilerin sor- dukları bir sürü suale cevap verebil- mek için ardı ardına Uç basın toplan- tısı yapmak sorunda dı. Ondan sonra, Türk-Sovyet hududunda düşen Amerikan uçağı ile alâkalı bazı na- hoş mektupları şahsen cevaplandır- dı. altından cinsten sualler silâh- Gazetecilerin sordukları, kolayca kalkılacak i değildi. Meselâ, bir gazeteci, lı kuvvetler kumandanları ile Baş- kan arasında anlaşmazlık olup olma- dığını sordu. Bazı rivayetlere göre, muhtelif kuvvet kumandanları EBisen- hower'in memleketteki savunma du- rumunu iyice muhakeme edemediği kanaatindeydiler. Başkan, bazı kuv- vetlere lüzumundan fazla tahsisat a- yırıyor, bazılarını mali sıkıntıya so- kuyordu. Gazetecinin bu suali Bisen- hower'i hayli sinirlendirdi. İhtiyar devlet adamı, sesinin tonunu har za- mankinin bir misli daha yükselterek şöyle dedi: "Başkan sıfatıyla, bu memleketin savunma ihtiyaçlarını en iyi şekilde takdir edebilecek olan benim; böyle bir mevzuda Başkanın- kinden daha üstün bir otorite tanımı- yorum. Bırakın da, eski bir asker sı- fatıyla bu 1şlerden hiç olmazsa yeni kumandanlar kadar anlıyayım 24 Başkanı geçen hafta uğraştıran ikinci mesele nazikti ve bunun nasıl halledileceği hafta orta- sında hâlâ merak edilmekteydi. Ya- pılan bütün teşebbuslere rağmen, Ermenistan hududunda düşürülen Amerikan nakliye uçağının -ölüleri teslim edilen altısı hariç- onyedi ki- şilik mürettebatının akıbetinden hâlâ bir haber alınmamıştı. Havacıların aileleri, bu hususta "bir şeyler" ya- pılması için Eişenhower'i sayıştırı- yorlardı. Amerikanın: dört bir yanın- dan, India'nadan, Pennsylvania'dan, Louisiana'dan gelen mektuplar çok acı satırlarla doluydu. Evlât acısı aşkana mektup yazanlardan biri, pilot James E. Ferguson'un ana- sıydı. Kadıncağız, faciadan sonra, Doğu-Batı münasebetlerini dikkatle takip eder olmuş ve Krutçef'in Ei- sehhower'e yaptığı davetleri gazete- lerde okumuştu. Krutçef, Amerikan Cumhurbaşkanının Rusyada herhangi bir yere serbestçe gidebileceğini söy- lememiş miydi, o halde Eisenhower ne beklıyordu ? Ihtıyar ananın biricik oğlu, memleketi için hayatını feda etmiş, Kafkasların karlı tepelerinde can vermişti. Onun bu fedakârlığı karşısında başkanın Rusyaya kadar yapacağı rahat bır seyahatin ne e- hemmiyeti var Aynı havacının karısı da Eisenho- VWer'e mektup yollamış ve mektubu- nun kopyalarını gazetelere dâğıtmış- tı. Mrs. Ferguson, "Rusyaya karşı sert davranmaktan neden kaçınıyor- sunuz? Yoksa, bazı müttefiklerimizi ve meselâ lngıltereyı ürkütebileceği- nizden mi çekiniyorsunuz ?" diyordu. Kadıncağız, biri iki yaşında, bırı de Uç aylık iki çocukla birlikte dul kal- Bu yüzden de mektubunu şoy— le bıtırıyordu "Ne yapsanız, bu fa- ciayı Örtbas edemezsiniz ve kocamı unutturamazsınız: iki emanet her önünde",. aha Bıraktığı zaman gözlerimin Başkan Eisenhower, bu patetik mektuplardaki hakaret cümlelerinden hiç alınmadı. Demokratik bir mem- leketin demokrat devlet reisi olarak, vatandaşlarının duygularını anlamak hususunda eskiden beri çok hassas davranırdı. Bu defa da, üşenmedi, o turup kendi el yazısıyla mektupları cevaplandırdı ve elinden gelen, her şeyi yapacağını tekrar vaadetti. er Akşam — TURİSTİK GÖL GAZİNOS_UNDA ZENGİN FASIL Mensure TUNAY, Nevzat ÜMER, Hüseyin ILERI,Ta— KIP Fikret KARAHAN, Seyfettın SIĞMAZ, Bülent U- SOY, Emin SELEK ve Ab- dullah COŞKUN. Tel: 14331 İngiltere Askerliğe elveda Avam Kamarası üyeleri, Savunma Bakanı Duncan Sandys'in, geçen hafta, kendilerine izahat vermek için ortaya çıktığı zaman, neden okadar neşeli olduğunu anlamakta gecikme- diler. Başka konuşmalarında yeni si- lâhlar, için tahsisat; talebinde bulu- nan, bu yüzden de hep ezilip, büzülen Mr. Sandys bu defa hayırlı bir habe- rin müjdesini veriyordu. Hükümet iki yıl önceki — vaadini tutmakta ve mecburi askerliği — kaldırmaktaydı. 1939'un son üç ayında doğanlardan itibaren yeni nesiller askere çağrıl- mak diye bir şey bilmiyeceklerdi. İngilterenin böyle bir âdım ata- bilmesi, deniz, kara ye hava kuvvet- lerinde —Ingılızlerde silâhlı kuvvetler bu şekilde sıralanır- yaptığı esaslı reformlar sayesinde mümkün olmuş- tu. Şimdi eskisinden çok daha tesir- li bir muharebe gücünü çok daha az askerle idame ettirebilmek imkânı elde — edilmişti. Silâhlı kuvvetlerin personel ihtiyacı bundan sonra tama- men gönüllülerle karşılanacaktı. la hayatı, giyim kuşam ve iaşe bakı- mından son yıllarda yapılanlar, gö- nüllü yazılmak için müracaat eden- lerin sayısına bir hayli artırmıştı. Sonra, askerlerin maaşları epeyce yükseltılmış, devresini — bitirenlere emeklilik maaşı bağlanması gibi baş- ka memleketlerde pek rastlanmayan tedbirler bulunmuştu Soğuk harbi soğukkanlı usuller- le devam ettirmek taraftarı olan İn- giliz halkı, böylece bu tutumunun mükâfatına yavaş yavaş kavuşmak- tadır Duncan Sandys "Al kızları askere...” AKİS, 7 MART 1959

Bu sayıdan diğer sayfalar: