Ankaranın yeni D.P. İl İdare Kurulu Süt kuzuları istenmedi Bakan olduğu — kendisine — duyu- rulmuş dört defasında da hayal sukutuna uğramıştı. İste bu Sebati Ataman çarşamba günü — saa 12'- de, ara seçimlerinin niçin yapılma- ması gerektiğini anlatırken şöyle de- di: "— Son seçimlerden bu yana ne oldu? D.P. Genel Kongresi toplan- dı da, Genel Başkanı mı değiştirdi? O halde, ara seçimi diye tutturmanın sebebinedir?" Turhan Feyzioğlunun, hakkında “"Ben, sofist olduğunu da söylemiyo- rum" dediği Sebati Ataman bu haf- ta içinde D.P. Büyük — Kongresinin toplanması lüzumunu işte böyle or- taya attı. Kongreciler Z ira hakikaten hıç bir şey, Seba- ti Atamanın sözleri kadar D.P. Genel Kongresinin toplanması lüzu- munu ortaya koyamazdı. Seçimler gelip geçmiş, Meclis toplanmış, fa- at İktidar partisinin tutumu belli olmamıştı. Parti teşkilâtı Genel Başkanı tasvip ediyor muydu, yok- sa etmiyor muydu? Bunun bilinme- si şarttı. Görünen, Genel Başkanın belki hâlâ tasvip edildiğiyı Ama gene görünen, el Başkanın etra- sureti katiyede tasvip edilme- Yalnız teşkilâtta değil, biz- zat Grupta -bir rivayete göre 65 ki- şilik bir hizip. Başbakanın ve dola- yısıyla Genel Başkanın icraatına mu- alifti. Onu doğru yola davet etmek ıçın fırsat kolluyordu. Bu daveti e ert şekilde yapmaya hazırlanıyor- du. Tabii hizbin içinde Başbakanın bir zamanlar İdeal Arkadaşı olmuş onu müşkilat içinde bırakmış, kazan- dığı servetle ispat hakkı teklifini ge- rekli kılmış, sonra da bu teklifi ya- panları vatan hainiyim işler gibi par- tiden kovdurmuş olanlar da — vardı fın dıg ydı AKİS, 28 HAZİRAN 1958 Ama gene de bu hizbin D.P. ye. hat- tâ Menderesin iyi taraflarına bağlı- lığını muhafaza ettıgınden zerrece şüphe yoktu. Ama bunları! şansı, haftanın, ortasında, pek parlak gö- rünmüyordu. Zira D.P. de bir uya- rıcı hareketin başladıgını sezmek ko- lay değildi ve uyarıcı gibi görünen hareketlerin — şampiyonları — içinde -Çelikbaştan Kalafata, 1954 Same- dinden — Mandalinciye- hiç kimseye yüzde yüz bel bağlamanın doğru ol- madığını hadiseler ispat etmişti. Ankaranın macerası B u keşmekeş ıçınde, seçimlerden sonra kurulan Eren hizbine karşı olduğu bilinen D.P. Ankara il teşkilâtının başına getirilen General Enver Akoğlu vazifesinden alındı ve yerine Rıza Çerçel getirildi, Galiba Genel Başkan Ankara teşkilâtının başında havacılıkla alâkalı bir zatın bulunmasını istiyordu. Zira — Enver Akoğlu -rivayete göre halis süt iç- mekten pek hoşlanmaktadır- Hava Yollarının bugünkü. Rıza Çerçel ise dü Müdürüdür. Fena dil- ler şimdiden bunu, D.P. nin uçmay mahküm bir siyasi teşekkül haline geldiğinin delili saymaktadırlar. Fakat Enver Akoğlunun istifası bu hafta içinde, D.P. de beliren te- mayüller karşısında ikinci plâna geç- ti. Büyük Kongrenin behemehal sonba harda toplanmasını isteyenler, biz- zat Menderesin yakınında temsilci- leri bulunmakla beraber ekalliyette kalmışa benziyorlardı. Hele Sebati Ataman -eski C.H.P. li. ara seçim- lerinin yapılmaması kararım Büyük Kongrede Genel Başkanın değişme- miş olmasına bağladıktan sonra, şi- kâyetlerin böylesine arttığı bir sıra- da Kongreye gitmek son derece güç- leşiyordu. Okuyucu mektupları Politikacılar hakkında 15' inci sayısında İsmet Inonunun "Kıbrısa dair düşün- celerini" başlıklı yazısını —daha doğrusu Metin Tokerle — yaptığı mülakatı— dikkatle — okudum. B yazıyı okuduktan sonradır ki ıyıce aklım yattı. İnönü gerçekten de Türkiyenin nadir yetiştirdiği dev- let adamlarından biridir. Kim ne derse desin, devr-i demokrasımız- ün ayarında bır devlet adamı daha yetışmemış- İsmail Koral — Kon on sayınızda İsmet Paşanın Kıbrısa dair yazısını, okuduk. Paşa büyük bir vukuf ve dirayet- e Kıbrıs meselesini enine boyuna tahlıl etmış Yetmiş küsur senelik bir ömrün yarısını evlet işlerinin en muhıml rinde geçirmiş, yıllar- ca Başbakanlık, Cumhur'l başkanlıgı yapmış, mılletının tarihine geçmiş bir insan elbette ki bu mevzuda da en selâhiyetle konuşacak ve ya- zacaktı Ancak dikkatimizi bir nok- a : Pasa, Kıbrıs polıtıkamız- bugünkü hale gelmesinden — mesu olması — gerekenlerden tek kelime ile bile söz etmemiş. Bu niye? Emin Bedük - Yeşilköy Muhalefet Lideri İsmet İnönü- nün mecmuanız vasıtasıyla Türk umumi efkârına açıkladığı Kıbrıs çizdiği tablo h de karanlık degıl mit ışığı belirdi ururi Kosovalı — Bartın 215 inci sayınızdaki "Dinleyiniz, Bay Seyfi Kurtbek" başlıklı ya- zıyı kim yazdıysa elleri dert gör- mesin. Ancak o yazıyı — yalnızca Bay Seyfi Kurtbeke, yalnızca Bay Namık Gedike ithaf etmek haksız- hk. Zira gene o yazıda belirtildi- ği gibi D.P. içinde Seyfi Kurtbek ve Namık Gedık zıhnıyetınde o ka- î’çımızde bır Ü- başlıgını çekın eden in, Bay ratlar” koyabılırdınız ve belkı de çok daha doğru yap- mış - olurdun İhsan Toraman — Antal lya u Mümtaz Tarhanla hâlâ niye Suğraşır durursunuz .anlamam. Bir —zamanların D.P. İktidarının meşhuuuur Çalışma Bakanına son seçimlerde Ankaralı seçmenleri vu- racakları kadar vurdular. — Adam seçime Bakan girdi, bakar çıktı. Sonra tuttular İstanbula vali yap- tılar. Orada da gene bir takım ze- vat vuracağı kadar vurdu. — Vali geldi, velı gitti! Bir de siz ne uğ- raşırsın Mücap Yener — Ankara 9