YURTTA OLUP BİTENLER, 280'de- İkinci Pirüs âdını taşıyan Yunan kralının Romalılar karşısın- da kazandığı “zafer” i düşünüyordu. İkinci Pirüs "zafer" den sonra şöy- le demişti: Böyle bir zafer daha ka- zandık mı halimiz tamamdır ! Evet, eclis Grubu başkanınla, iki vekılı Baha Akşit ve Himmet Ölçmen ile müştereken imzaladığı takrir ka- bul ara seçımlerının yapıl- önlenmiş, bir "zafer" kazanıl- mıştı. böyle bir kaç "zafer" daha kazandı mı, D.P n hali ta- mamdı. Zira Halük Şamanla aynı sa- atlerde Meclisi terkeden tarafsız din- leyiciler, o Ş aşlayacak - olan yaz tatili boyunca memleket dahilin- de, huzursuz bir havanın eseceğinden ve bunun, tazyikini bu havayı dagıt— mak için her fırsatı âdeta dirseğiy- le iten D.P. üzerinde hissettireceğin- den emindiler. Bir stratej ve bir strateji Meclis çarşamba günü, fevkalade- den olarak sabahleyin saat 10'da toplanacaktı. Fakat celseye başkanlık edecek olan Kayserili Fikri Apaydın .), yanında Kayserili Turhan Feyzıoglu (C.H.P.) bulunduğu hal- e, konuşup gülümseyerek salona dahil olduğunda tesbit edilen saatin üzerinden tam yedi dakika geçmişti. Bir zamanlar Meclis Başkanları baş- kanlık kürsüsüne çıktıklarında her- kes saatini, endişesiz ayarlayabilir- di. ir müddettir o güzel -ve lüzumlu, âdetin de terkedilmekte ol- duğu, gorulmeye başlanmıştı. Gundemın ilk maddesi olarak Şa- man - Akait - Ölçmen teklifi okun- duğunda D.P. Grubu, aslında hiç sürpriz olmayan bir durumla karşı- laştı. İlk sözü, İsmet İnönü aldı. Bu sırada hükümete ayrılan koltuklar— da bilhassa Samet — Ağaoğl çarpıyordu. Bir evvelki lona arka kapıdan dahil gelen ve koltuğuna oturan sandalya- sız -siyasi tâbirdir- Bakan daha cel- açılmadan b efa ön kapıdan gırmış Üstadın bir hazırlığı müzakereler başlayınc ha sezildi: C.H.P gelmemişti. ve yerini almıştı. olduğu seziliyordu. Fakat a bir şey da- Meclise boş Görüşmeler üç buçuk saate yakın sürdü ve gürültülü geçti. Halbuki bu meseledeD P.yeenaz yarayan gürül üydü. Gürültü ise, Samet Ağaoğlu- nun D.P. ye bir oyunu oldu. İnönü seçimlerinin yapılması zaruüre- tim anlattı. akindi ve meseleleri tepeden ele almak nıyetınde görünü- yordu. İnönti şu fikri müdafaa etti: 1957 seçimleri şikâyetleri mucip ol- muştur: C.H.P. nin şikâyetleri var- dır, D.P. nin şikâyetleri vardır; va- tandaş şikayetsiz bir seçim istemek- tedir; böyle bir seçim yapılacak mı- dır, yapılmayacak mıdır, bunun bi- linmesi lazımdır; o h”lde ara — se- çimleri şikâyet mevzularının düzel- tilmesine yanaşılıp yanaşılmayacağı- nın işareti yerine geçecektir; kütük İsmet İnönü Topçu — başı marifetleri — olmuştur, haklarında tahkikat talep edilen bazı Bakanlar hâlâ iş başındadırlar; halbuki, bir seçimden şikayet her zaman olabi- lir, .mesele o seçim üzerinde durmak mesele o seçimden gerekli alıp hulüs ile şikayetsiz bir se- çime gitmektir; (bunun tecrübesini yap mak için de, ara seçiminden iyi fir- sat bulunamaz; hem canım, İktidar mucize şeklinde imar edilen İstan- Samet Ağaoğlu sonra çıkar oyunu! bul halkının bu mucize hakkında ne düşündüğünü, Ankara halkının refah alâmeti kuyruklar hakkında ne dü şündüğünü, topyekün — milletin son zamlar hakkında ne —düşündüğünü öğrenmeyi niçin istemez ? rçi, İnönü "1957 seçimleri" ni ağzına alınca D.P. sıralarından ses- ler yükseldi. Ama Muhalefet lideri- nin sozlerını ıyı dınleyenler Genel Başkan o mleri hususi mese- le halıne getırmek niyetinde olmadı- ğını sadece onlardan vaki iki taraf- li şikâyetlerin ışığı altında iyi yola gidileceğinin delili olarak ara — se- çimlerinin yapılmasını istediğini an- ladılar. Buna mukabil Samet Ağa- oğlu, aniden çoşmuşcasına söz alıp -hükümet adına mı, yoksa şahsı adı- na mı, bir türlü anlaşılamadı— kürsü- ye çıktıgında ve C.H.P. Grubunun iç kaldırmadığı bir mevzua -İnönünün şahsına tecavüz mevzuu- na- dalınca salon karışıverdi. C.H.P. nin bir stra- tejiyle Meclise geldiğini ortaya koy- d maylığa topçuluktan — geçen Inonu evvela bir topçu ateşıyle sa- hayı piyade hücumuna müsait hale getirdi, sonra en kuvvetli ıkı Barutçu ve — Feyzioğlu- ü; Meclisin son günü olduğun- dan bir hataya cevaz yoktu. Küçük bir gaf tamiri güç durumlar yarata- bilirdi. O bakımdan, -Allah selâmet versin - kıymetli Genel Sekreterden istifade etmemek fedakârlığına kat- lanılmıştı! Plan ümidin fevkinde ba- şarı kazandı. Ama bunda D.P. hatip- lerinden başta Ağaoğlunun, ortada Sebat 1 Atamanın —tabıı o konuştu- Müzakereler, sonda meşhu "Dilek Raporu" müellif'ı Sabrı Dılekın büyük him- meti geçti Düello amef Ağaoğlunun lüzumsuz çıkı- şının hukuki kısmını Turha zioğlu, siyasi kısmını Faik Ahm t Barutçu Ankara Spor Sarayı misul- lu bir anda çökertiverdiler. Zaten Devlet Bakam 1957 seçımlermden şıkayete karsı soyleye soyleye "Ama siz 1946 seçimini yaptınız" adlı mo- dası geçmiş şarkıyı terennüme baş- layınca çatışmayı kaybetmişti. Zira, üstelik tamir edilmiş bir hata, ta- mirine yanaşılmak istenmeyen bir başka hatayı nasıl mazur gösterebi- lirdi ? Agaoglunu takip eden Sebati Ataman ise bilhassa sabık Sıkı Yö- netim, komutam Nureddin Aknozun ve ona refakat eden Atıf Benderli- oğlunun alkışları arasında "Nadir olan kıymetlidir -Topal eşek nadir- dir- Demek topal eşek kıymetlidir" neviinden bir fikir binasını başarıy- la yukselttı Ama o bina da, bekle- hakikaten formun- buldu. çok kimse İnönünün kuvvetlerini hezi- mete uğrattığı kanaatindeydi. Paşa- nın, çizmeyi hakikaten çektiği anla- şılıyordu. Ama tabii bu, nihayet bir AKİS, 28 HAZİRAN 1958