mele yapıp yapmadığının tesbitinin teşkıl ettıgını belırtmış ve cevabını muştur: ın dostu olduğu için. Federal metin herhangi bir teşkilâtiyle olan münasebetlerinde, için, herhangi teminine çalışmış mıdır?" wer'ın baş yardımcısının bu iki su- ale de cevabı, kat'i bir "hayır" dır! Ertesi gün Başkan Eisenhower'- ın mutad basın toplantısı vardı. Dü- rüstlüğünden ve dürüstlüğe son de- rece ehemmiyet verdıgınden kimse- i 0 i Eisenhower, A- Bunun için yazılı, bir eyanat hazırlamıştı. Eisenhower bu beyanatta Adams'ın ıhtıyatsız bir rüst ve muktedir bir yardımcı oldu- ğundan ve Tali Komisyon onunde hakikati soyledıgınden emindi. Öy le kıymetli ve dürüst bir yardımcı- sı hizmetinden mahrum kalmayı dü- şünmüyordu. Eisenhower'ın, tabii ki kılı kırk yaran incelemelerden sonra 8 lehinde yaptığı şahadet, Ad selesi etrafında döneli ğ vermiyecektir. Karşı partideki siya- set adamları ve rakipleri, dosyala- rını zenginleştirmek ve üze- rine çöken şüpheleri arttırmak için ellerinden geleni yapacaklardır. Fa- kat İke'ın itimadına sahip olan Sher- şımdılık beraat etmiş- öğretmiştir. Adams'ın macerası bütün dunya— çalamıyacağını termektedir. Zira Amerika, en ufak ihtimalinin Örtbas et- meye çalışılmadan, ortaya konuldu- ğu billur bir saraydır. e tuhaftır. Adams'ın Temsilci- ler Meclisinin "Tali Komisyonuna ce- vap verdiği tarihten üç gün sonra geçen hafta sonunda cuma günü, B. .M. nde gi dışı söz alan Çankırı Milletvekili Dr. Dursun Ak- çaoğlu, bu işlerin bizde nasıl cere- yan ettiğini gösteren iyi bir misal a0 ğlu, bunda beş evvi "politika adamları— nı her türlü dedikodudan korumak i milletvekilleri ve bakan- eyanına tabı tutulmala— soru öÖner- Beş bucuk aydır öner- seda- işitilmemişti. Meclisin tatile gireceği şu — günlerde nihayet bir haber çıkmıştı: İçtüzü- ğe aykırı olduğu için önerge sahi- bine iade ediliyordu. Ercüment Uçarı "İkinci yeni" de yâr olmadı CÜMBÜŞCÜBAŞI (Ercüment Uçarının şürleri, SHD. kitapları sayı -33, Ankara — Ye- ni Matbaa 1958, 78 sayfa 100 kuruş) iirlerimde en çok üzerinde dur- <<Ş duğum, iyi bir mısra — Örgüsü Kurabilmek, öz ile biçimi yoğurup bir hamur haline — getirmektir. Öte yandan — bu iirlerde — İstanbullar, gökyüzleri, kolyozlar koşuşup durur. Denebilir ki kendi sesimle Türk şi- irinde bir pencere açma ın çabasına Ustelık Beta Işını gi- sillesini yemiş ğişik bir anlatılışı vardır Ölümsüz bir duyarlığa ulaşmak amacımdır Bu sözler, bir şiir kitabının arka ka- pağından alınmıştır. Artık kitaplar hakkındaki tanıtma — yazılarının ar- ka kapaklara yazılması bir moda ha- lini aldı. Bir kitabın yazarının bi- yografisi, sanat —anlayışı kitapların baş tarafında değil de son tarafında veriliyor. Vaktıyle kıtaplara Önsöz- ler yazılırdı, ise bu ön- ) lere bı- cümleler uydur- muş bir kitabın ünden alınmıştır. Kitabın ve bu sözlerin ya- zarı genç şairlerden Ercüment Uçarı- dır. Yukarıya alınan ve şaire lan cümleler son yıllarda şiirimize arız olan bir hastalığın en bariz e- marelerini taşımaktadır. Yukardan İTAPLAR konuşmak, — İkide bir yerli — yersiz “"ben, ben" demek, yeni ufuklar fetih edeceğini ilânla, iri laflar etmek ve son diye piyasaya istenen adı var kendi yok bir fidir cereyanının muntesıplerınde, değilse sempatizanlarında bu halin en belli başlı vasfı mânadan, aydınlıktan — kaçmaktır. Bu şaırlerden bırısı "Seninle en cok delişmen olduğum saksılı bahçelerde - Tıkiır. tikir. işleyen balıklar — var" dedi mi mısra-ı berceste söylediğim zannetmekte ve artık dünyanın en büyük şairiyim diye gerine — gerine dolaşmaktadır Gerine gerine dolaş- ahu bu nasıl şiir böyle?" diyenlere vereceği ceva siz benim şiirimdeki eremezsiniz, ben ölümsüz erişmeğe — çalışıyo- Rast gele lâflardan i Daha doğru- Cümbüşcü- Ercüment Uçarıda bunlardan biri Şayet bu sözüm ona şiirler gerçekten yeni bir yolun başında olsalar, yeni bir şey- ler aramanın gayreti içinde olsalar bunlara hücum etmek belki haksız- hk olur. Ama bunlar şiirin gelmişin- Savaşından sonra türlü adlarla or- taya çıkmış modernistler tarafından yanıldığından haber mürekkep ve kâğıt harcamaktadırlar. Erc nt Uçarının barız vasıfl yuka nagelen hu suslardır 1945'de şiirlerinin dökmekte bulmuştur. boşuna bir gayret olduğunu söyle- meğe lüzum dahi yoktur SARHOŞ DÜNYA met — Tufan — Şentürkün Osmanoğlu yayınları, Desen Matbaası 1958, 64 kuruş) şıırlerı, sayfa 200 “Y eden genç şairin, yaradılışındaki aşayışında daima sadeliği tercih tevazudan ve tabiattan mülhem içli ve geniş görüşlerle yazdığı şiirleri 1941 yılından beri İstanbul, Ankara ve di- ğer vilâyet sanat dergileriyle günlük gazetelerde neşredilmiştir. Her bi- rinde ayrı bir anlayış a y r ı bir ide ve