sSs P Futbol Dünya Kupası Stocholm Haziran lları da büyük sürprizler içinde ce- 958 Dünya Kupası ikinci tur maç- reyan etmektedir. Başlangıçta hiç de hesaba katılmayan iki takım, İs- veç ve Fransa, hemen bütün rakip- lerini eleyerek başta gelmeğe başla- dılar. Hem de "en çok g o | atan e- kipler" olarak... Almanya ve Brezil- i en bunların peşinde yarı h finale ulaştılar. İlk gunlerın favorı- leri sayılan İngiltere ve Rusya ise inanılmayacak bir tarzda elendiler. Geçen haftanın ortasında Brezilya, futbol tarihine geçecek' bir maçtan sonra Rusyayı 2-0 yenecek, zayıf ve kendisinden bir şey mulma an A- ra neticede2-2 berabere kalarak bu iki AKİS, 28 HAZİRAN 1958 O R favoriyi son derece güç — durumda bıraktılar. Artık bundan sonra dör- düncü grubun ikinciliği için İngilte- re ve Rusya kozlarım kendi arala- rında paylaştılar. şampiyona- nın tek galibiyet bile alamayan ta- lihsiz takımı İngiltere, Rusya k bır perişanlık gösterdi. attı. inanılmıyacak kadar dağınık ve zayıftı. Yıllardan beri dış .temas- lara aldırmayan ve Wembley ile Ha- reme kapanıp kalan İngiltere bu hareketinin cezasını daha ilk turda elenerek çe upanın ilk turda elenen büyük takımı yalnız İngiltere değildir. men onun yanıbaşında da aynı akıbete uğradı. la yapmak hakkını al- dılar. Bu maçda da şöhretli kaleci Grosics'in adeta — kendilerine hediye ettiği iki golle —sahadan 2-1 galip çıkarak Macaristanı elediler. Bu maçtan önce AKİS muhabiri ile ko- nuşan meşhur Macar selektörü Mor- ton Bukovi; “ümitsiz" olduğunu a- çıkca söylemiş ve genç bir ekip kur- duklarım, iki veya üç y a es- ki klaslarını bulabileceklerini anlat- mıştı. Bukovi çok haklıydı. Bozsik, Grosics veya Hidegkuti artık son o- yunlarını oynuyorlardı. Kendilerin- den daha fazla birşey beklenemezdi. İlk turun Üüçüncü "extra" maçı Kuzey İrlanda-Cekoslavakya ara- sında yapıldı. Daha önce Belfast sa- yesinde İtalyayı eleyen İrlandalılar bu maçta da solaçık MecParland'ın golleri ile Çekleri 2-1 yenerek ikinci tura katılmak hakkına — sahip oldu- Artık bu maçlardan sonra tek arasında ve Kuzey İrlandanın sür klase — olduğu bir maç Fransayı yarı finale ulaştır- dı. Liedhom'ü a için solice çı- karan İsveç, Hamrin ve Simonson'- un golleriyle Sovyetleri 2-0 yeniyor Stockholm- de bu maç oynanırken hemen aynı zünden 76 dakika dayandıktan son- ra bir gol yiyerek Brezılyalılara fi- nal kupasını açıyorlardı. run son oyunu Malmö'deydi. ya ile Yugoslavya — belki de Alman- bütün tan sonra, yeni programını 1956'da Millf Takımı servıse koyan Alman . Müdafaa hattı Sovyetlerin- kim bile gölgede (bırakacak kadar kuvvetliydi. Hafbek battı ise turnu- vanın en kudretli fakat en genç haf- bek hatlıydı. Alman — takımı şöyle teşkil edilmişti: Herkenrath - Stal- lenverk, Juskovriak - Eckel, Erhardt, Szymaniak . Rahn, Fritz Walter, Se- eler, - Semiedt, Schaffer. ful takım Yugoslavya karşı- sında “"korkunç" denilebilecek bir oyun çıkardı Bu onbirin içinde ki- min en iyi oynadığım bulup çıkara- bilmek başlı başına bir — mesele idi. Bir yanda her top atışında şöhretli Crnkoviç'i rahatça geçen ve şahane golü yapan Rahn, diğer yanda birer robot gibi çalışarak hem geride hem ileride fevkalâde — tesirleri — görülen Eckel - Szymaniak vardı. İnsanüs- tü bir güçle oynayan solbek Jusko- wiak ayrı bir âlemdi. Militunoviç'in her akınını tesirsiz bırakan Erhardt da öyle. Ama Alman takımını tek tek incelemek hatadır. Bu takım bir futbol ordusuydu. Onbir askeri vardı ve her asker — vazifesini yapı- yordu. Sonunda da harbi kazanıyor- lardı Şampiyon kim olacak? A lmanlar hakikaten bir ordu gibi plânlı ve sistemli — çalışıyorlardı. Ama bu İsveç karşısında — umulma- dık bir mağlübiyete — uğramalarına mani olamadı. Göteborg'da İsveç karşısında —3-1 yenilgiye — uğrayan Almanyanın şaşkınlığı henüz- geç-