İKTİSADİ VE MALİ Buğday çuvalları üzerinde bir köylü İçi beni yakar, dışı seni Dış Yardım Görünmeyen eller G eçen haftanın sonundan bu haf- tanın —ortalarına, — Ankaradaki pek çok gazeteci bir iz peşindeydi. Bir haber, kati olarak biliniyordu: Türkiyeye iki heyet gelmişti. Biri, İktisadi İşbirliği Teşkilâtının müte- hassıslarından — müteşekkildi, — öteki ise Milletlerarası Para — Fonunun. Bunların, tezgâhı Merkez Bankasın- da kurdukları da öğrenilmişti. Gerçi sonradan bu husus, (hiçbir şeyi tek- zip etmeyen bir tekzibin neşrini ge- rektirmişti ama, heyetlerle temasın başladığında zerrece şüphe yoktu. Fakat sonradan acık Ankarada mütehassısların 'izi kaybod Halbuki gazeteciler işi kurcala- makta devam etselerdi, mütehassıs- ların Türkiyede birer — prens mua- melesi gördüklerini — kolaylıkla tes- bit edebilirlerdi. Heyetler şerefine bizzat Başbakan Menderes toplantı- lar tertipledi ve mütehassıslara iz- zette, ikramda hiç bir şey esirgen- medi. Ancak, her biri hakiki bir kıymet olan ve en aşağı bizim ka- dar "açıkgöz" — olduklarında zerrece şüphe bulunmayan — azalar izzet ye ikramın yiyecek, içecek, itibar gös- termeden ibaret kalmasını istemi- . Buraya, prens muamelesi görmek için değil, karışık ve sıkın- tılı Türk iktisadını tetkike gelmış- erdi. Mensup bulundukları müesse- seler durumdan, aşağı yukarı bizzat Türk halkı kadar — şikâyetçiydiler. Bir çıkar yol bulmak lâzımdı. Yar- dım eli Tü rkıyeye, uzanmaya hazır- dı, iş ki Türkiyede bu el samimi- yetle ve iyiniyetle sıkılsın. Heyet, İktisadi sahada aradığı İzzet ve ıkramın ilk gösterisini ge- 18 çen haftanın sonunda buldu: Ana- dolu Ajansı, zirai kazançların vergi- lendırılmesı ıçın hazırlıkların başla- dığını ilân etti Bir varmış, bir yokmuş ıze yardım etmek ısteyenler dip- uyuya taş maya meraklı olmadıklarından ıktısadı sahada bir takım — tedbirlerin alınmasını — şart koşmaktadırlar. Bilhassa Para fonu- nun mütehassısları politik değil, ma- li zihniyetle mücehhez —oldukların- dan tedbirlerin hemen sadece iktisat ve maliye ilimleri bakımından fazi- leti üzerinde — durmaktadırlar. Ana- dolu Ajansının haberini — bildirdiği Zirat — gelirlerin — vergilendirilmesi, bu tedbirlerden biridir. Daha 1946 yılından itibaren büyük zirai ka- zançların vergilendirilmesi müştü. Fakat o zamanlar bıle, Top- rak Kanunuyla büyük arazi sahıple- rini. ayaklandırmakta çekın iyen C.H. P., onlardan vergi almayı “politik" bulmamıştı Bu —mevzu, toprak ağalarının Cadillac sürüleri- nin çoğalmaya başladığı 1954 yılın- da yeniden sahneye çıktı. Hül k me- tin, bir tasarı hazırladıgı soylenıyor- du. Fakat o tarihlerde, Jarazı vergi- sinde yapılacak ehemmiyetsiz bir tadilâtı, Meclısı “son derece ener- jik" bır şekilde reddetmesı üzerine, bu teşebbüs suya dü Tasarının müzakeresi şurasında, halen Hür. P li bir milletvekilinin "bu tasarı ka- bul edilirse, seçmenlerimin karşısı- na nasıl çıkarım" diye ettiği feryat bugün bile kulaklardadır. Son seçımlerın tehlike çanını çal- ması üzerine, bir ara Millkf Korun- madan da başka tedbirlere ihtiyaç olduğunu düşünen — İktidarın, zirait gelirlerin vergilendirilmesi — üzerin- de çalışmalara başladığı haberi or- SAHADA taya çıktıysa da bu teyit edilmedi. Fakat şimdi bizzat Anadolu A- Jansının eski Mmeseleyi tazelemesi, işin biraz daha farklı bir gözle ele alındığının delılıdır Zira — herşeyin " devlet sırrı" sayıldığı memleketi- mizde böyle çalışmaların Ajans va- sıtasıyla ilân edilmesi âdet değildir. Enflâsyonu durdurmak için Meclise dahi danışmadan birçok mühim ka- rarlar alacak mevkide bulunan İk- tidarın, işe bir kanun —tasarısının ilanıyla başlaması da biraz acayıp gorunmektedır Bu işin altında iş ardır... Hükümet, ziyaretçi heyete bır İiyi niyet gösterisi yapmaktadır. Tasarının kanunlaşması için kat'- edilecek önümüzde uzun bir yol var- dır. Zamları ekserıyetle -ittifakla degıl— tasdik eden Grubundan, kazançların vergılendırılmesı- ne dair tasarı, -geçerse- çok daha ufak bir ekseriyetle geçecektir. Ma amafih, durumun ciddiyeti karşısın- da D. P. Grubunun çok daha anla- yışlı davranmasını temenni etmek lâzımdır. Diğer tedbirler vrupa İktisadi — İşbirliği Heyeti- nin dolar kesesını açmadan evvel alınmasını şart koştuğu — tedbirler bundan ibaret değıldır Bunu, tedbir- lerin mahiyetini keşif için münec- cim olmaya lüzum y oktur. Zira bu mılletlerarası teşekk yıl neş- rettiği raporlarda, Iktıs di dunım u- muzu düzeltmek için enerjik tedbir- lere ihtiyaç olduğunu — belirtmekte- dir. Bilhassa bu ayın başında açık- lanan son rapor, kimseyi kırmamak için nazik ve ihtiyatlı bır dılle yazıl- masına rağmen, sert mahi- yetindedir. Yeni rapor d h ilk say- falarında, memleketimizde biraz ik- tisattan anlıyanların artık yazmak- tan bıktıkları durumun 'bir tab- losunu çizmektedir: Fiyatların şah- lanması, Merkez Bankası kapıları- nın ardına kadar açılması, kredi hacmindeki aşırı artışlar vs. kısa ve sarih bir dille — anlatılmaktadır. Rapor bundan sonra, herkesin ma- lâümu hastalığın, ilmi bir şekilde teş- hisini koymaktadır: Hastalık aşırı talepten ileri gelmektedir. Aşırı ta- lebin iktisadımıza yüklediği gittikçe — artmaktadır. karşısında hükümetin tatbike duğu maddi kontrollerin — -yani su Milk Korunmanın- menfi tesırlerı iktisadi faaliyet üzerinde geniş öl- çüde hissedilmektedir. O halde ne urum koy- yapmak lâzımdır? Rapor ne yapılması lâzım geldıgını teferruata girmemekle beraber çık açık söylemekte ve bazı tedbır- ler üzerinde — durmaktadır. — Batılı mütehassısların Jlüzumlu — gördüğü bu tedbirler İktidarın herhalde ho- şuna gitmiyecektir. Zira bu adamlar, sanki bizim — Muhaliflerle — işbirliği apmış gibi aynı türküyü okumak- tadırlar: Hali hazır şartlar altında AKİS, 28 HAZİRAN 1958