YURTTA relerimizde değil, Ankaranın bilhas- sa yabancı siyasi — çevrelerinde son derece müsbet karşılandı. Yeni yol u yeni yolun sonuna varmak el- bette ki kolay — olmayacaktır. Zira Amerika dahil, bütün NATO memleketleri Taksim tezinde etmememiz için — ellerinden yapacaklardır. Zira — İngiliz planını tamamiyle destekleyen NATO seyi ancak Türkiye Taksimden, nanistan etermination'dan vaz geçerse, NATO'nun doğu kana- dını felce uğratmağa namzet Kıbrıs ihtilâfına bir hal şekli bulunacağı- na inanmaktadırlar. Bu sebeple ö- nümüzdeki günlerde gerek Amerika, gerek diğer NATO memleketleri Türkiyeyi hiç değilse şimdilik Tak- sim tezinden bahsetmemek suretiy- le NATO için fedakarlığa katlanma- ğa zorlayacaklardır. Ayni şekilde, Self etermination iddiasından vaz geçmesi için Yunanistan Üzerindeki tazyik de artırılacaktır. İstesek de istemesek de Kıbrıs meselesi artık "Natolaşmış” tır. Bun- dan sonra Türkiye ve Yunanistanın karşısına sadece Ingıltere değil, NA- TO devletleri çıkacaktır u ise gi- rişilecek müzakerelerde yeni bir in- celiği, . ustalığı gerektirecektir. Zorlu bir diplomat u yüzdendir ki haftanın ortala- rında Ankarada gözlerin üzeri- ne çevrik bulunduğu adam Dışişleri Bakam Fatin Rüştü Zorluydu. Fa- kat zorlu diplomatın metodlarını bi- lenler kendisinin gerekli inceliği, ge- rekli ustalığı göstereceğinden tama- miyle emin değildiler. " Meselâ son günlerde âdeta Kasım Güleke nazire yaparmışçasına kırdığı bir pot, an- ahis mevzuu kimsenin olgun- luğu neticesinde Zararsızca atlatıl- mıştı. İsmet İnönünün Churchill'- in "münasebetsiz gazeteci" oğlunun görüşme talebini kabul ettiğini öğ- renen Zorlu hemen telefona sarılıp ulus gazetesinin dış politika yazarı Ahmet Şükrü Esmeri bulmuş, man, Paşadan rica ederiz, Randolph Churohıll ile konuşurken bizim Tak- im tezimizin aleyhinde bulunmasın, bizi desteklesın Bunu Paşaya du- yurun" demişti. Paşaya bu duyurul- dugunda Paşa kahkahayı — basmıştı. Hükümet Muhalefete en ufak bilgi- yi vermeyecek, sonra. Muhalefete, nasıl konuşması lâzım geldiği .yolun- da talimat gönderecek! Tabii İnönü, Churchill'e Zorlunun esrarengiz fi- kirlerini değil, kendi fikirlerini an— latmış, bunları iki gün sonra da yük Mecliste açıklayarak bizzat Dı— şışlerı Bakanının gözlerini açmıştı. Fatin Rüştü Zorlu, 1910 yılında İstanbulda doğdu. Galatasaray lise- sinin Ticaret kısmını bitirdikten son- ra Avrupaya gitti. Paris Siyasi İ- limler Okuluna ve Cenevre Hukuk Fakültesine devam etti. Yüksek İ- limler Beynelmilel — Enstitüsünü ta- mamladı. Yurda döner dönmez de OLUP BİTENLER, ae a n Si Orta - Doguda Ingıltere Olmak — ya Dışişleri li diplomat Bakanlığına girdi. Yakışık- bir müddet sonra zama- nın Dışişleri Bakam Tevfik Arasın kızı Emel Arasla Berrin Menderesle Emel Zorlu tey- ze çocuğu — olduklarından — böylece Fatin Rüştünün Adnan Menderesle de yakınlığı doğdu. Dışişleri Baka- nının damadı, genç ve yakışıklı ha- riciyecinin dışarıdakı ilk — vazifesi Paris Büyük Elçiliği başkâtipliği ol- du. Fransızlar Almanların karşısın- da acı bir mağlübiyete uğradığı za- man Zorlu Paristeydi. Meşhur Fran- sız devlet adamı Herriot harp yılla- rına dair yazdığı bir kitapta bu genç elçilik başkâtibinden bahseder. O zamanki Türk elcisi mağlübiyetin acısını unutturmak için — Herriot'ya gönül alıcı lâflar soylerken yanında- ki başkâtip "diplomasi" yi bir kena- ra bırakarak dertli Fransız devlet adamına “Almanlar çalıştı, siz tem- bellik ettiniz, . ektiğinizi — biçtiniz" mealinde lâflar, söyler. — Herriot bu lâfları unutmamış, kitabına — geçir- da olmamak miştir. Müstakbel Dışişleri Bakanı, mesleğiyle pek bağdaşamayan bu tarz konuşma huyunu bütün hayatı boyunca bırakamadı. Zorlu, Harbin ilk yıllarını üçün- cü kâtip Melih Esenbel, Başkonso- los Fikret Şefik Özdoğancı ve kon- solosluk memurlarından Kenan Gö- ile birlikte Vichy'de - geçirdi. Bu yıllar, birlikte çalışan genç hari- ciyecilerimizin yetişmeleri bakımın- an pek istifadeli oklu. Zorlu bir müddet sonra Saraçoğlunun Dışişle- ri Bakanlığı sırasında merkeze çağı- rıldı ve dehaya ihtiyaç göstermeyen şifre müdürlüğüne getirildi. Bu ara- da Fatin Rüştünün eline beklemedi- ği bir fırsat geçti. Rusyadaki temsil- cimiz intihar etmişti, yerine hiç kimse, gitmek istemiyordu Zorlu, kızıldan hasta yatmasına rağmen maslahatgüzarlığa talip oldu. Kuibi- şefe gitti. Harp sonuna kadar ora- da kaldı. Genç diplomat Rusyadan çok iyi intibalarla ayrıldı. Zorlunun nkara Tenis klübünde anlattığı AKİS, 28 HAZİRAN 1958