DÜNYADA OLUP BİTENLER. Nkrumah "Çikolata asker!" Kurtuluş Hareketi. sadece milli takım değil, aynı zamanda bir de hü- kümet kurmak kararındaydı. 27 Ni- sanda yapılacak olan Kuzey Afrika memleketleri konferansında, bu hü- kümetin ilan * edilmesini istiyordu. Maamafih Cezayirliler, şimdilik Ame- rikanın tavsiyesine uyarak bir Milli Kurtuluş Komitesi teşkılıyle yetine- ceklerdi. Amerika, Hür Dünyanın Orta Doğudaki istikbali — için, Cezayir meselesinin en kısa zamanda halle- dilmesinin zaruri olduğunu anlamıştır. Fakat müttefiki sayı buna mecbur etmekten kaçın- maktadır. Fransa da Ccezayir işini halletmeye yanışmıyor. Bu durumda, Cezayirlilerin Batıdan ümidi kesıp, yüzlerini Moskovaya çevirmeleri, A- merikanın daha nerjik — davranıp davranmamasına bağlı bulunmakta- dır. Afrika Birliğe doğru G eçen haftanın ortasında beş Dış- işleri Bakam, iki hükümet şefi ve bir prens, Gana Devletinin başşeh- ri olan Akra'nın Parlâmento binasın- da toplanmışlardı. Bir yaşındaki Ga- na'nın Devlet Başkanı Nkrumah, iş- başına geldiğinden beri Afrika dev- letlerini toplayan bu — konferansın hazırlıklarıyla meşgul olmuştu. Nkru- mah, dünya meselelerinde sesini du- yurmak için Afrika memleketlerinin bir araya gelmeleri lüzumuna inanı- yordu. Bu şekliyle bir Afrika Konse- yinin kurulması düşünülüyordu. Yal- nız, Nkrumahın, İran denizinden At- lantıge kadar uzanan bütün memle- 22 ketleri bayrağı altında toplamaya ça- lışan Nasır gibi çetin bir rakibi var- dı. Nasırın, Nkrumah'ın fikrini hoş karşılamıyacağına şüphe yoktu. A- merika, Afrika Birliği teşebbüsünü herhalde çok müsait karşılıyacaktı. Nötralist Nasıra karşı, birliğin teşkili tabii ki Amerikanın işine gelmekteydi. Yalnız bu mesele- de de Amerika, karşısında müstemle- keci Batılı dostlarını bulacaktı. Bil- hassa Afrikadaki eski — hâkimiyetini şu veya bu ad altında devam ettir- mekten Fransa kolay kolay vazgeçe- ceğe benzemiyordu. Hem Fransanın, hem Afrika Bırlıgının dostu Sam Amca, iki cami arasında kalmaktan kurtulamıyacak ve bu durum Nâsı- Nâsır Dost eli rın ekmeğine yağ sürecekti. Müstemlekeciliğe kat'i 1 surette son vermeden, yeni yeni n Afrika kıtasının Batının dostu kalmasını te- min etmek imkânsız Ingıltere Yol göründü | Geçen hafta, gelecek seçimleri, İş- Partısının kazanacağına asla 1ht1mal vermiyen Muhafazakâr Par- tisinin mutaassıp taraftarlarının bile kalbine şüphe düştü. Zira Lancashi- re'deki mahalli seçimler, Işçı Partisi- ne yaver olmuştu. Bu partinin ara se- çimlerindeki müteaddit — zaferlerine, bundan ne çıkar diye dudak büken İn- gilizler bu sefer» bundan ne çıkar di- Batı dostu bir yemediler Tecrübeyle sabit olan “Lancashire nereye giderse, millet oraya gider" siyasi kanununa itiraza cesaretleri yoktu. Lancashire İşçi Partisine gitmişti, millet de aynı yolu tutacaktı. Dünya ele avuca sığmaz Bevan'ı Dışışlerı Bakanı olarak gör- meye hazırlanmalıydı. "Ruslara iti- mat edemeyiz lâfını tekrarlayıp du- Dulles'a itimat edemez bir hale geleceğiz" diyen Bevan, Ameri- kalıların pek hoşuna gitmiyordu. Lon- dradakı Rus Elçisi de raporunda Be- için, "Amerikan aleyhtarı, fakat guvenılecek adam değil" diye yazı- yordu. Hele Kıbrıs ve Bağdat Paktı hakkında Bevan'ın fikirleri şimdiden belliydi. Bizim için, İngiltere Lancas- hire'ın gittiği istikamette yola revan Olmadan evvel Kıbrıs meselesine bir hal çaresi bulmaktan başka çıkar yol yoktu. Zira Bevan, ha muhale- lefetteyken bile Kıbrısın ıdaresınde bir degışıklık olacaksa bu değişik- lik self determination — şeklinde Olmalıdır dıyecek kadar açık sözlü bir siyaset adamıydı ki, bu görüş, bizim yıllardan beri peşınde koşup durduğumuz taksim tezinin taban tabana zıddıydı Elbette ki muha- lefetteyken böyle düşünen — Beva İktidara — geçtiğinde bugunkunden pek 1 — düşünmeyecekti. u bakımdan elimizi çabuk — tutma- lıydık. Gerek Amerika, gerek Rus- ya ve gerekse biz. istesek de isteme- sek de İngilterede bir İktidar deği- şıkhgı mukadder görünüyordu. Lan- çashire ara seçimleri göstermişti ki Ingılızler ne Amerıkalılar ne Rus- ne de bizim gibi duşunmemekte— dır ve Muhafazakar Partiye yol gö- rünmektedir. Bevan Ele avuca sığmaz politikacı