İKTİSADİ A. B. D. Sıra Başkana gelinceye kadar.. A tlantiğin öbür kıyısında, "hasta iktisat iyileşmiyor mu, ağırlaşı- yor mu?" münakaşası, bir sağırlar konuşması şeklinde bu hafta da sü- üp gitti. Mart ayına ait işsizlik ista- tıstıklerı tahminlerin hilâfına, pembe gozlukler kadar, siyah gozluklerı de yalanlamıştı. İstatistikler gerek i- yımserlerın gerek kötümserlerin de- ğirmenine su getirmişti. lyımserler çalışan insan sayısının Şubata naza- ran 323 bin kişi artarak 62.311.000'e çıktığını söylüyorlardı. Kredi imkân- larının — genişletilmesi, — hükümetin harcama programı, işsizlik sigortası sayesinde bu "İktisadi toparlanma devresi" kolayca atlatılacaktı. . Yâni işsiz nisbeti yuzde 6,7 den 7 ye geçmişti. Bu, altı yıldan beri gö- rülmemiş bir ş ydı İmalât sanayıınde bir milyon ıkı yüz bin daha az insan çalışıyordu. Bilhassa çelik ve otomo- bil sanayiinin hali feciydi. Çelik sa- nayii, kapasitesinin yarısından aşağı- da çalışıyordu. Yatırımlar büyük öl- çüde durmuştu. İşsizlik arttıkça dü- şüş te artıyor, iktisadi buhran kendi- ni besliyerek genişliyordu. Enerji tedbirler almak zarureti vardı. Yan- gına körükle gıtmeyı pek seven Ro- osvelt'in eski çırağı Truman "mem- leket tehlikedeyken çok fazla aksi- yon, az aksiyondan iyidir" diyordu. Hakikaten ustası, 1930 yıllarının bü- yük iktisadi buhram sırasında, iyi kötü hergün yeni bir teşebbüse giri- VE MALİ şerek maküs talihi bir dereceye ka- dar yenmiye muvaffak olmuştu. A- facan Truman da aynı tavsiyede bu- lunuyordu. Gelgelelim golf mevsimi- ni açan halefi Eisenhower, mutad ü- zere hareketsiz ve ıyımserdı "İsta- tıstıkler_ iş hacminin arttıgını gösteri- yordu. İktisadi gerıle e yavaşlamak- taydı" Nerdeyse 1930 da talihsiz Baş- kan Hoover'in yaptığı gibi "köşeyi dönünce refah" diye haykıracaktı. İşçi Federasyonu lideri Mcany, bu ıyımserlıgı paylaşmaktan çok uzaktı: İktisadi gerileme kuvvet' kazanıyor, ufukta en ufak bir ümit belirtisi yok" diyordu. Işte bu hafta, münakaşala- rın vaziyeti buydu. İktisadi buhranla (Mücadele yolun- da, Amerikada yirmibeş yıldan beri buyuk ilerlemeler kaydedılrnıştı kümetin elinde bir sürü reçete var- dı Yalnız hastaya, ne miktarda ilâcın man verileceği hususunda fikir- ler ayrılıyordu. Hastanın başına bir 'şeyler gelirse, sebebi ilâçsızlık değil, hangi ilâcı seçeceğini bilmemek ola- ktı. Bu sebeple iyimser Ike'ın ha- reketsizliğine — içerliyenlerin — sayısı artmaya başlamıştı. Senatör Robert S. Kerr şu acı sözleri söylemekten çekinmiyordu: "Cumhurbaşkanı işin- den olana kadar, kaç Am erıkalının işsiz kalacağı sorulmaya deği Yangın bacayı sararsa merikada endişeler artarken, De- mir Perdenin dışında kalan mem- leketlerde durum halen pek tehlikeli değildir. Ama Amerikadaki bir ikti- sadi gerilemenin, Asya gribi gibi sâ9— ri olacağı günler uzak olamaz. 192 e 1949'un acı hatıraları henüz unu- tulmamıştır. Amerikanın halen itha- SAHADA lâtını kısma yoluna gitmemesi ve do- lar ihtiyatlarının fazlalığı şimdilik, hastalıgın dostlara sirayetini önlüyor. Fakat yine de kötü haber müjdecileri- nin yavaş yavaş yaklaştıkları hisse- diliyor. Bir çok Avrupa memleketle- rinde işsizlik hafiften de olsa artıyor. Alman sanayicileri ihracatın azalma- sından şikâyet ediyorlar. Az gelişmiş memleketlerin durumu daha fecidir: Ham madde fiatlarındaki düşüşler hızlanıyor. Zaten iki yakasını bir ara- ya getiremiyen bu memleketlerin dö- viz sıkıntısı artaca am —madde stokları çoğalacaktır. Şili Cumhur- başkanı İbanez, bakır ihracında memleketinin önüne dikilen maniaları protesto etmek için, Amerika aya ya- pacağı resmi ziyaretten — vazgeçiyor. Krom ihracatçısı Türkiye de güçlük- lerle karşılaşacaktır. Bu yıl umuldu- ğu gibi mahsul iyi olursa, 1953'teki satış sıkıntıları yeniden başhyabıhr madde fiatlarındaki düşüş, Sam Amcanın bir elle verdiğini, diğer eliy- le geri alması gibi bir şey oluyor. Az gelişmiş bir memleket fiat duşmele— rinden faraza Uç yüz milyon kaybe- derse cömertçe yuz milyon yardım görmesi neye yarar? Bir çeyrek asır- dır lafı edilen ham madde hatlarının İstikrara kavuşturulması, Hür Dün: nın en az füze üsleri kadar ciddiyet— le ele alması gereken meselelerinin başında geliyor. Döviz Boş baklava tepsisi emleketimizin petrolün fışkırma- M sı gibi büyük ümitlerinden biri Eısenhower çiftliğinde ailesi arasında ana sıra gelinceye kadar!. AKİS 26 NİSAN 1958