DÜNYADA OLUP BİTENLER tek taraflı bir beyanatla nükleer si- lâhların imal ve tecrübesine son ve- receğim gazetesıne telledi. Nitekim Le Monde'un aceleci muhabirim mah- cup etmemek için olacak bir kaç gün sonra da Kruçef atom bombası de- nemelerine son verildiğini ilân etti. Rusların bu tek taraflı psıkolopk Sputnik'inin Dulles'ın uykusu ka- çırdığı hususunda ise cesaretle bahse girmek mümkündü. Almanya Parlâmentoda muharebe G letvekilleri harbin Sonundan bu eçen hafta Batı Almanyanın mil- yana, en uzun ve en gürültülü par- lemento — savaşını Bizim bütçe müzakereleri, edilirse, harbin yanında çocuk lırdı. İktidardaki . partilere mensup milletvekilleri, Hitler zamanından kalma yahudı entellektuel düşmanlı- ğını ifade eden küfürler savuruyorlar- dı. Muhalifler Adenauer'i Kaiser'in ve Hitlerin siyasetini devam ettirmekle' suçlandırıyorlardı. Bir bira fıçısı, ka- dar ağır olan Savunma Bakan üsş, Goebbeis kadar tehlıkelı yordu. Bu ağır ithamlardan sonra tidar ve Muhalefet Aarasında artık yıllarca, herhangi bir bahar havası beklenmemeliydi. Kavganın sebebi, Adenauer'in Al- silâhlarıyla teç- vermesiydi. Daha parlâmento müzakerelerini bekleme- den, Savurma Bakam — Wâshington'a 120 adet Matador füzesi ısmarlamış- tı. Fransanın güney sahillerindeki ta- tilini yarıda Bırakıp Bonn'a dönen Adenauer, kendi partisi içinde sosya- listlerin tezine karşı uyanan sempa- tiye son vermek ve atom silâhlarına sahip olmayan nötr bir Orta Avrupa teşkili gayesını guden Rapacki plânı- nın hikmeti vücuduna ortadan kl dırmak 1stıy0rdu.Sosy011stler ve Hü Demokratlar soğuk harbi şiddetlendi— receğine ve Almanyanın birleştirilme- sini imkânsız kılacağına inandıkları bu kararın kabulünün affedilmez bir hata olduğunu düşünüyorlardı. Ama azlığın didinmeleri bir fayda vermedi. Geçen haftanın ortasında Bundestag, Alman ordusunun atom y silâhlarıyla teçhiz edilmesine karar verdi. Parlâmento dışı sava! na muhalefet partisi list Erich Ollenhauer, kararına rağmen — kendisini yenilmiş sayıyordu. Mücadeleye sokakta de- vam edecekti. Şimdiden bu kararı protesto için, sendikalara bağlı 6 mil- yon işçinin grev yapmasını tasvip et- lideri sosya- Bundestag'- yapması nâdir görülen bir şeydi. Bu bile sosyalistlerin ve — sosyalistlere az çok bağlı olan sendikaların Almanya- nın atom silâhları almasına ne kadar, ğiâdetli muhalif olduklarını gösteri— yordu. Ollenhauer bir basın toplantı- sında Bundestag'ın kararını boşa çı- kartmak için her türlü va- sıtaya baş vuracağını soyluyordu. Parlâmentoda azınlıkta kalan Sos- yalist Partisi gibi düşünenlerin sayı- sı, parlâmento dışında az değildi. Grev arzusunun İiderlerden değil de sendikaların alt kademelerinden gel- mesi de bunun deliliydi. 60 kadar pro- fesör, fizik âlimi ve din adamı bütün manyada "Atom. ölümüne karşı sa- vaş” sloganı altında nümayişler ter- tip etmekteydiler. Hitlere karşı gös- terdiği mukavemet dolayısıyla buyuk şöhret yapan protestan rahibi Niem öller, atom silâhları verilirse ordudak butun proteston rahipleri geri cekece- ğini söylüyordu. Basın da bu kampan- yayı desteklemekteydi. Meşhur Die Weit "Kilisenin yalvarmalarına entel- ektüellerin ve üniversitelerin taleple- rine kulaklarımızı tıkıyoruz. Temel lâhiyetini — kardeşine — devretmesini» akisleri bu hafta da devam etmektey- di. Amerikan basını, Arap dünya- sındaki 1 numaralı müttefikinin Na- sıra dogru kaymasından dolayı duyu— katılmasının gün meselesi olduğunu müjdeliyordu. Kral hazretlerinin şimdilik Avusturyada istirahate çe- kileceği söyleniyordu. —"Nasır ko- uştuğu Zzaman taçlar başlardan düşer" diyen bir gazete, kehaneti- nin bu kadar çabuk gerçekleşme- sinin sevinci içindeydi. Suudun kö tü müşavirleri Cemal — Hüseyni ve Yasin nezaret a alınmış- rılmıştı. Kralın harem hayatını anla- çet Pro e. K” Suud İspanya seyahatinde Krala yol değerleri ayaklar altına alıyoruz. Böy lece tesirleri uzun müddet sürecek bir şekilde Alman halkın bölüyoruz" diye yazıyordu. Alman halkı halen haki- katen bir vicdan muhasebesı içinde bunalıyordu. Böyle bir ü leri ıftıharla kabul eden Türkiyenin Savunma Bakan Ethem Menderes ile bır mülakat yap n aynı mecmua. "Rapacki Planı, Avrupada askeri gü- cü tahdit e dılmış bir saha, belki daha sonra bır tarafsızlık" lâ f'ları kara - nda, “Ekselânsın hayretler 1ç1r1de kaldıgını yazıyordu "Böyle fikirlerin Almanyada nazari itibare alınması" Ethem Menderesi şaşırtmaktaydı. An- laşılan Batıda esen rüzgârın çok ya- bancısıydık. Orta Doğu Kansız hükümet darbesi stığı astık, kestiği kestik-Melik Hazretleri Suudunen mühim se- göründü tan tefrikalar ve onu ecnebilerin uşa- ğı olarak gösteren karikatürler çöl şeyhlerı tarafından merakla takip e- dilmeğe başlanmıştı ç şüphe yok, Kral Suud tahtına mal olabilecek bu selâhiyet devrini gönül rızasıyla kabul etmemişti. Pet- rol sahalarında çalışan Nasır tarafta- rı binlerce işçinin ayaklanması, Mı- sırlı mütehassısların — yetiştirdiği su- bayların, aydınların ve bizzat kral ailesinin uyanık fertlerinin muhalefe- ti, Suudu bu kararı almaya mecbur etmıştı. Halkın hislerine aldırış etmeden Sultanları silâhlandıran Amerika, bu acı dersten sonra inşallah artık gok lerını gerçeklere, kapamaktan vazge- . Şimdilik en büyük endişeyi du- herhalde Krallar Federasyo- nunun taptaze iki genç kralıydı. Teh- like saatinin beklenilenden çok daha çabuk yaklaştığını görüyorlardı. AKİS, 5 NİSAN 1958