ger toplanabilirse - üzerinde dikkatle durması gereken meselelerden biri de Endonezyadaki durum olacaktı. Sovyet Rusya Boksör selâmı G eçen haftanın ortasında bir gün, minderden bir hayli zaman önce ayrılmış bir pehlivana benzeyen bır babacan adam üzerinde bulunduğ kürsüden, kendisini çılgınca alkışla— yanlara ellerını başının üstünde ke- netliyerek boksör selâmıyla — muka- bele etti. Sırtında koyu renk bir elbise vardı. Göğsünde iki madalya sallanıyordu. Gösterilen teveccühe teşekkür ettikten sonra, babacan ta- vırlı adam gözlüklerini taktı ve dev- lete ait ziraat makinalarının kollektif çiftliklere devredilmesi hakkında u- zun teknik bir rapor okumaya başla- dı. Bu sempatik görünüşlü altmışlık adam, Stalinin' ölümünden beri bü- tün dünyanın çok iyi tanımaya baş- ladığı Rusyanın bir numaralı adamı, komünist Partisi Birinci Sekreteri Nikita Kruçef idi. 1378 kişilik Yüksek Sovyet Şürası tarafından, Bulganinin yerine Başbakan seçilmişti. Şüra top- lanır toplanmaz, beyaz "barbis"li Bulganin anayasa hükümlerine göre, Şüranın başkanlığına getirilen 77 ya- şındaki emektar Voroşilofa istifa- sını verdi. Voroşilof hemen Kruçefi başbakanlığa getirdiğim bildirdi. Bu karar, bütün şüra Üyelerinin uzun u- zun ve hararetli alkışlarıyla tasvip e- dildi. Eski Başbakan Bulganin de en çok alkışlayanların arasındaydı. kışlara katılmayan tek adam, her halde tevazu icabı başını eğen Kru- çefti. Voroşilof, yeni başbakanı kabi- neyi kurmakla vazifelendirirken be- yaz "barhis'li Bulganin tatlı tatlı tebessüm ediyordu. arti Genel Sekreterinin başba- kanlığı da omuzlarına yüklenmesi, kimseyi şaşırtmamıştı. Parti Genel Sekreterinin esasen bütün dizginleri elinde tuttuğu çoktan beri biliniyor- du. Zaten hiç bir resmi sıfatı olma- makla beraber, her türlü toplantıda Kruçefin baş rolü oynaması yadır- ganmıyordu. Bulganinin gözden düş- tüğü çoktan beri söylenmekteydi. Zi- ra eski başbakan, Kagonovic - Molo- tof-Malenkof grubu — Krucefi sahne- den uzaklaştırmağa kalkıştıkları za- man çekimser kalmıştı. uçef, bu vefasızlığı — affedemiyordu Nitekim karikatürlerin pek begendigı "B ve K." çifti, bir arada nadiren görünme- ğe başlamıştı. İşte, nihayet, birbirine çok yakışan bu çift Tesmen ayrılı- yordu. Bütün rakiplerini tasfiye ederek tek başına kalan Kruçef. ikinci bir Stalin olmaya namzet miydi? Birçok Batılı gazete bu suale tereddütsüz cevabını veriyordu. Parti Ge- nel Sekreteri madem ki bütün rakip- lerini temizlemişti, o halde Stalinden hiç de bir farkı kalmıyordu. Yalnız AKİS, 5 NİSAN 1958 Bulganin Uğurlar - olsun! Rusyada olup bitenleri dikkatle takip eden ciddi gazetelerin fikirleri biraz daha nüanslıydı. —Kruçef, — Stalinin kuvvetini teşkil eden gizli polisi tah- tından indirmişti. Stalinin kanlı me- todlarına başvurmuyordu. Zaten tas- fiye ettikleri, Staline ve metodlarına bağlılıklarıyla tanınmış kimselerdi. Bu işten uzaklaştırmalar, diktatör- 5 z Kruçef tecrübelerine - paydos Atom DÜNYADA OLUP BİTENLER lüğe gitmekten çok, bir liberalleşme temayülü olarak tefsir edilebilirdi. Kruçef, ordunun dizginleri ele geçir- mesini zamanında önlemekle de isa- betli hareket etmişti. Daha mühimi, merkeziyetçi Stalinin aksine, Kru- çef iktisadi ve idari bakımdan geniş bir muhtariyet hareketine girişmişti. Selahıyetlerını aşağıya devreden bir adamın, Stalinin kudretine erişmesi bir hayaldi. Sonra, Rusyamn da artık eski Rusya olmadığı unutulmamalıy- dı. Sanayileşme sayesinde düşünen ve hürriyeti arzu eden sayısı kalabalık bir sınıf yetişmişti. Bu sınıfı boyun- duruk altına almak, evvelce olduğu kadar kolay değildi. Bu sebeple Rus- yada eski günlerin geri gelmesi bek- lenemezdi. Stalinin demir perdesinin -hafifçe bile olsa-, Batı dünyasına a- çılmaya başlaması da bunu gösteri" yordu. Yeni başbakan zaten tâyin e- dilir edilmez, merkezin selâhiyetleri- ni azaltan reformlara devam edeceği- ni: ve kapitalist memleketlerin hayat seviyesini geçmeye çalışacağını söy- lüyordu. Bu arada tabii, Stalinle a- lay eden meşhur anektotlarmdan biri- ni nakletmeyi de unutmuyordu: 1945 yılında bir gün Stalin, Kruçef e, doğdu ğu Kalinocka koyunun ne alemde ol- duğunu sormuştu. Bunun üzerine Kruçef. pek iyi değil cevabım vermiş ye Stalin tarafından yu zıyarete memur edilmişti. Bunun üzerine şim- diki Parti Sekreteri beraberinde kö- ye verilecek bir kaç atla beraber Ka- linocka'mn yolunu tutmuştu. Dönü- şünde Stalin, Kruçeften hemşehrile- rinin atlardan memnun kalıp kalma- dıklarını öğrenmek istemiş ve hem- şehrileri iyi tanıyan — Kruçef "Hiç memnun değiller. Şimdi bir de atlan beslemek zorunda kalacağız diyorlar" cevabını vermişti. Sulh taarruzuna devam atı siyasi çevrelerinde haber, hiç bir heyecan uyandırmadı. Rusya- yı çok iyi tanıyan Yugoslavlar, libe- ralleşme şampiyonu Kruçefin başba- kanlığı da üstüne almasını sevinçle karşılarken, Batılılar bu tâyini ne lehte, ne aleyhte tefsire yanaşmıyor- lardı. Hiç kimse Rusya'nın dış siyase- tinde bir sertleşme olacağını bekle- miyordu. Hatta kurnaz plduğu ka- dar pervasız, bir lider olan Kruçefin sulh taarruzunu arttıracağı sanılı- yordu. Kruçefin, Rusyarun atom bombası denemelerinden iye imalin- den tek taraflı olarak vazgeçmesiyle Batı semalarına müthiş bir psikolojik Sputnik göndermesi bekleniyordu. Kruçefin son bir nutku, bu kanaati kuvvetlendirmekteydi. Başbakan ol- madan evvel söylediği bir nutukta Kruçef, "Hic şüphe yok, eğer hükü- metler halkla olan bağlarını muhafa- za etmek isterlerse, bir anlaşm varılmasını beklemeksizin' atom si- lâhlarını denemek ve imal etmekten vaçgeçmek zorunda kalacakları gün yaklaşmaktadır diyordu. Bu sözler üzerine ciddi Le Mönd'e'un Moskova Muhabiri tereddüt etmedi. Kremlinin 23